“1977 seçimlerinde MHP 16 milletvekili çıkarmıştı. 1978’in ilk günü MC koalisyonu iktidardan düşürüldü. Ecevit iktidara geçti. Bu arada AP Trabzon milletvekili Orhan ÇAKIROĞLU, MHP’ye geçti. MHP’nin grup toplantıları, en az üç maddelik yazılı gündem ile yapılıyordu.
Konuşmalar kayda geçiyordu. Alparslan Türkeş, çok önemli bir konu olmadıkça konuşmuyor. Ama söz alan herkesin konuşmasına fırsat veriyordu.
Bu durum, MHP’ye yeni katılan Çakıroğlu’nun dikkatini çekmişti.
Bir grup toplantısında Başbuğ Türkeş toplantı sonunda ‘söz isteyen veya itirazı olan var mı?’ diye sorunca, Çakıroğlu parmak kaldırdı. Türkeş:
- Buyur Sayın Çakıroğlu!.. diye söz verdi.
Çakıroğlu konuşmaya başladı:
- Sayın Genel Başkanım, itirazım var!
- Neye itirazın var Çakıroğlu?
- Ben sizin partinizin Faşist bir parti olduğunu sanıyordum. O sebeple partinize girdim. Ama görüyorum ki sizdeki demokrasi hiçbir partide yok!
Bizim grup toplantılarında böyle gündem falan olmazdı. Beyefendi(Demirel) en az yarım saat geç gelirdi. Kendisi genel bir değerlendirme yapardı. Yeni seçilmiş bir kaç çaylak milletvekili de Beyefendi’nin ne kadar önemli şeyler söylediğini tekrarlar, arada kendi söylemek istediğini de sıkıştırırdı. Bu vekiller, Beyefendi’nin çevresi tarafından hemen ablukaya alınır; ya konuşmaları engellenir ya bir daha aday yapılmazlardı. Ama siz burada ciddi bir gündem belirliyor, kendiniz gerekmedikçe konuşmuyor, söz isteyen bütün arkadaşları da istedikleri kadar konuşturuyorsunuz. Üstelik, “itirazı olan var mı?”diye de soruyorsunuz.
Bu partinin neresi Faşist?..
Başbuğ Türkeş, grupta alınan kararları partinin görüşü olarak kamuoyu ile paylaşıyordu.”
Bu bilgiler hangi kaynaktan mı?
İskender ÖKSÜZ’ün yazdığı:
BİLİM, DİN ve TÜRKÇÜLÜK kitabından.
Kitap, PANAMA Yayınlarından çıktı. Nisan, 2018.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!