Bahçeler, bostanlar tarumar olmuş;
Ayrık, diken, çalı güle karışmış.
Fidanlar kurumuş, yapraklar solmuş;
Çirkef, lağım, pislik göle karışmış.
Kitap hüküm koymuş, uygulayan yok;
Selam verip güzelliği yayan yok,
Töreyi, büyüğü, hakkı sayan yok;
Siyaset her çeşit yola karışmış.
Terazi doğruyu tartamaz olmuş,
İnsan soyu artmış, insanlık ölmüş;
Kimse dinlemiyor, herkes çok bilmiş;
Ülkede her şeye hile karışmış.
Herkes aldığını buldum sanıyor,
Soruyu hakkıyla bildim sanıyor,
Hak ederek terfi aldım sanıyor,
Haram dilden önce ele karışmış.
Sinek arı ile bir tutulmuş bir,
Kovan, petek, tabak baştan başa kir;
Kadı haksızlıkta olmuş sanki pîr,
Sineğin dışkısı bala karışmış.
Karabudak yeter artık, sayma geç;
Çirkefi örten makyajı soyma geç,
Haram yiyen doysun, sen de doyma geç;
Garibin terkisi sele karışmış.