Daha önceki yazılarımda da sık sık dile getirdim.
“Bütün yükü bu yola verirseniz, hem trafik tıkanır, hem de yol zaman zaman bozulmalar içine girer. Sonrasında ise düzeltmek için iki de bir yolu kapatmak zorunda kalırsınız” diye.
Sözünü ettiğim bu örnek caddemiz Kayalık Caddesi, artık yükünü kaldıramaz oldu.
Özellikle cenazelerin olduğu günler uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Hele hele yağmurlu havalarda trafik çekilmez bir hal alıyor.
Güzergah üzerinde iki tane oto park olmasına rağmen, hatta cenaze namazı sırasında belediyenin oto parkı ücretsiz olmasına rağmen, vurdumduymaz insanlar otomobillerini getirip kaldırıma, iş hanı önüne bırakıyorlar. İkinci park sırası küçük cepte oluşuyor. Üçüncü sırada yolun sağ tarafını kapatıyor. Cenaze namazı kılınana ve cenaze mezarlığa götürülene kadar tek şeritten trafik akışı sağlanmaya çalışılıyor.
Hat minibüsleri bu güzergahta, şehrimizin ekonomik hayatını canlandıran bütün merkezler Kayalık Caddesi ile bağlanıyor. İnsanlarımız bu yolu eskiye nazaran çok kullanmaya başladı.
Yol zaten daracık. İki araç seyir halinde iken neredeyse aynalar birbirine değecek.
Bu yolun zemini gevşek. Ve üzeri taşla örülü olduğundan, ikide bir taşların kırılması, yerinden oynaması yüzünden tamir ekipleri de kapatmaya yetişemiyor.
Böyle bir ortamda trafikten anlayan ve yöneten insanların bu yolu rahatlatmaları gerekmez mi?
Bu yolu kullanan insanlarımız artık çileden çıkmaya başladı.
İki tane oto park olmasına, hatta bir tanesinin cenaze törenleri sırasında ücretsiz olmasına rağmen, kaldırıma araç park edilmesini anlamıyorum. Yayalar bile bu durumdan çok rahatsız durumdalar. Öyle sürücüler var ki, cenazenin olmadığı zamanlarda bile, “kaldırımlara park etmek ilimizde moda olduğundan” iki tane otoparka “normal zamanlarda” 5 Tl. vermemek için park ediyorlar. Ne trafik ekipleri karışıyor, ne de Beltaş buraya görevli veriyor.
Üstelik, iki otoparkın arasında dar bir yol var. Yayaların geçmesine yarayan bir yol.
İnsanlar oto parklara para vermemek için bu yolu her gün işgal ediyorlar. Arka sokaklarda acil bir durum olsa bu yolu otopark gibi kullanan densiz sürücüler yüzünden maazallah işler tersine gidecek.
Dikkat ettim, oto park çalıştıranlar her gün bu sürücüleri uyarıyor. Ama onlar her gün arsızca bu yola park etmeyi sürdürüyorlar. İlla ki, ceza kesilmesi veya araçların oradan çekilmesi mi lazım?
Velhasıl-ı kelam, insanların iyi niyetlerine kalmış bir trafik var bu yolda.
Trafik meselesinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, kültür ve eğitim meselesi olduğuna da inanmıyorum artık.
Çünkü, bizim kültürümüzde geniş yollar, birbirlerinin hakkına hukukuna riayet vardır, saygı vardır. Toplumun öncülüklerine bir takım tekilleri feda etmek vardır.
İlimizde 3 kişiden birisine otomobil düştüğü biliniyor.
Böylesine yoğun aracın bulunduğu bir ilde, kişisel çıkarların unutulması, karşılıklı saygı çerçevesinde trafik akışı olması gerekmez mi?
Bir elektrikli bisiklet, kırmızı ışıkta durmaksızın vurdumduymaz bir şekilde araçların arasından dans ederek gidebiliyorsa, yolu boş bulunca seri araç kullanan bir sürücü U dönüşü yapabiliyorsa, Trafik ekipleri ile ağız dalaşına girebiliyorsa, “park yapılmaz” levhasının altına aracını park ediyorsa, bu sorun nasıl çözülür?
Ama dikkat ediyorum, son zamanlarda bu yola daha fazla yük verilmeye başlandı.
Sayın Başkan Osman Zolan, seçimler öncesinde bu yolun taşlarının kaldırılarak, asfalt yapılacağını söylemişti. Bence artık bu yola çekidüzen verilmesinin zamanı gelmiştir.
Sayın Başkan, bu sorunu çözerseniz siz çözersiniz.
Oyunu aldığınız ve sizi seven Denizli halkının aşkına (!) bu yola el atınız.
Yeter artık bu halkın güzellikler içersinde rezillik çekmesi..