“Meral Akşener’in partisi” başlığıyla İlk yazımı partinin ismi, logosu ve kurucular kurulu açıklanmadan önce yazmıştım. Bazı kesimlerin zorlaması; 2000 yılı öncesinin “entrika” dolu eski tip siyasetini yapmaya kalkan insanların riyakarlığını, iki yüzlülüğünü gördükten sonra yazmıştım.
Henüz yeni kurulan, programı ve tüzüğü bile kamuyu ile tam manasıyla paylaşılmayan; bunlar bir kenara, siyasi çalışmalar yapmak üzere yollara düşülmeden, koltuk kapmaya çalışan insanlar her yerde olduğu gibi ilimizde de ortaya çıkmaya başladılar.
Düne kadar kıllarını kıpırdatmayan, oturdukları yerden AKP’yi izleyen veya ona oy veren insanlar, eğer Meral Akşener ve ekibinde bir ışık görmeseydi, bugün böyle entrika üstüne entrika çevirebilirler miydi?
“Son seçimlerde (1999 seçimlerinde) iki milletvekili çıkaracak oy aldık” diyenler, geçmişe dönerek ne yaptıklarını, bugün oy kullanan gençlerin kendilerine tanıyıp, tanımadığını sorgulamadan “il başkanlığı” bizim olmalı siyaseti gütmektedirler. Ancak, güvendikleri dağlara şu sonbaharda kar yağmıştır.
Diğer bir gurup ise; geçmiş dönemde bir siyasi partide delege listeleri ile oynayarak zirveye nasıl çıktıklarını, İYİ parti bünyesinde de aynı oyunu oynayarak il başkanlığını almak hayali peşindiler.
Diğer bir gurup; İl başkanlığını kurmaya talip ülkücü kadroyu “çocuk” olarak görüp, yaşı 50-60’lara gelmiş olan tecrübeli kişilerin kurucu olmalarını istemektedir.
Kısaca, İYİ parti daha meydanlara çıkarak kendisini anlatmaya bile fırsat bulamadan, partinin bünyesinde çalışmaya “er” olanlar, koltuk kapamadıkları taktirde ayrılacaklarını şimdiden deklare etmiş bulunuyorlar. Diğer partilerin döküntüleri; yandaş medyanın yorumları gibi şimdiden hem su koyuverdiler, hem de gerçek niyetlerini belli ettiler.
MHP yönetiminde görev alan bazı yeni yetme siyasetçiler ise; ülkücü terbiye almamışçasına, yarın yüzlerine bakmak zorunda kalacakları Ülkücü ağabeylerine “Ülkücü eskisi mafya bozuntuları” diyecek kadar şımarmaktadırlar. Ülkü Ocakları terbiyesi almamış insanların MHP gibi köklü bir ideoloji partisinde görev almalarını bu yönden yadırgadığımı belirtmek isterim.
Buna mukabil, İYİ partinin kurucular kurulunda görev alan Yasin Öztürk ise; “Biz Başbuğ’un otağında siyaseti öğrendik. Kimse merak etmesin, İYİ parti Denizli’de layık olduğu yere gelecektir. Bu kadar çok konuşanlar gölge etmesinler yeter” diyerek bütün kesimlerin çalışmalarını ve niyetlerini bildiklerini ima etti.
Milliyetçi Hareket Partisi’nden Yasin Öztürk ile birlikte ayrılan bütün ülkücü kadro görev almak için beklerken, çeşitli kesimlerin entrika çevirmelerine de alışık olduklarını bildiklerini belirtiyorlar.
Her şey bir kenara; siyasetin içinde pişmiş genç bir Ülkücü kardeşimizin İYİ partinin Denizli teşkilatlarını kurmak için görevlendirilmesi beklenmektedir. Kurucu il başkanlığı için üç isim İYİ Parti Genel Merkezi’nde beklediğini, bunların içerisinden bir tanesine verileceği belirtilmektedir. Denizli’de herhangi bir sorun bulunmaması yüzünden son kurucu teşkilatların içerisinde açıklanması beklenmektedir. En geç 14 Kasım tarihinde kurucu başkanın isminin açıklanacağı ve 15 Kasım tarihi ile ilimizde çalışmaların yapılacağını biliyorum. Ve kurucu il başkanlığı için görevlendirilen arkadaşımızın bunu başaracağından da adım gibi eminim.
Şu üç günlük dünya da kimse, kimseyi karalamadan; kardeş kardeşe kurşundan beter söz etmeden siyasetteki dengeler kurulsa ne kadar güzel olurdu.
Ve, kuruluş aşamasındaki bir parti de koltuk kapmak uğruna suyu bulandırmak isteyenler, kuruluş tamamlandıktan sonra yapılacak olan kongrede aday olmak için bu enerjilerini harcasalardı, ne kadar güzel olurdu.
İYİ parti adına ilimizde anketler, karşılıklı görüşmeler yapılmaktadır. Ve yukarıda tepinen “koltuk sevdalısı” insanların entrikalarına rağmen tabanda iyimser bir hava vardır. AKP’ye oy vermiş, metal yorgunluğu yüzünden parti bünyesinden ayrılmak zorunda kalan insanlar başta olmak üzere, Denizli’nin sağcı solcu bütün insanları “Akşener” ismini duyunca gülümsemektedir. Bu olumlu havanın ilk seçimlerde sandığa yansıyacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Gün ola…. Harman ola…..