Emekli denildiğinde yaş itibariyle 50 yaşın üstündeki insan yani “yaşlı insanlar” akla gelmelidir. “Takavüt” , taka dan türetilmiş bir sözcük anlamı ise çok kullanılmış, yıpranmış, eskimiş, iş görmez, çalışamaz durumda olan anlamlarına gelmektedir.
Özellikle EMEKLİ “Yıllarca emek verdikten sonra, dinlenmeye çekilen, dinlenmeyi hak eden “ anlamına gelsede, bu emeğinin karşılığında aldığı maaşa bakılırsa “emekleyen”, yürüyemeyen, gereksiz, işe yaramaz anlamına da geldiğinden yürüyemediği için “emeklerken sürünen insan” haline getirilmektedir.
Aldığı maaşa baktığımızda emekliler arasında büyük uçurumlar görülürken 2000 yılına kadar olanlara İNTİBAK yasası uygulandı, sonrasına yokkk. Aldığı emekli maaşı ile geçinemediği için çalışmak zorundadır emekli. Çalışan emekli ne yapıyor SGK’ ya DESTEK PİRİMİ ödüyor. Vergi ödüyor.
Ama bunların hiç biri kendi emekli maaşına yansımıyor. Gelelim EMEKLİ’ye verilen yıllık ZAM oranlarına. Diyorlar ki ilk 6 ayda % 3,5 ikinci 6 ayda % 3,5 zam….Bunun ikisi % 7 yapmaz. Neden 12’ye böldüğünüz zaman yıllık artış % 5,5 eder. Yani % 7 etmez. Nasıl olsa Emeklinin sahibi yok. Hakkını arayan da yok. Ne verirsen boynunu büker verileni alır.
Yıllık verdikleri ZAM % 5,5 ama enflasyon %12 yani artışlar enflasyonun yarısı. 5 yılda aldığı maaşın alım gücü bitiyor. Lütfen yapmayın. Yıllık % 7…% 8 gibi zam verdik diyerek bizlerle alay etmeyin. Hesap ortada ilk 6 ay % 4 ikinci 6 ay % 4 = 8 etmiyor….Toplamını 12’ye bölün ki kaç olduğunu net bir şekilde görürsünüz. Ben şahsen görüyorum.
Sendikalar, emekli dernekleri bunların hepsi hikaye. Yüksek dereceli memur emeklileri, Asker emeklileri, Hakim, savcı, Müsteşar, Müdür, Millet vekili emekli maaşlarını söylemeye dilim varmıyor. Onlar çalışıp emekli oldu da işçi ve sıradan memur emeklileri çalışmadan mı emekli oldu. Aralardaki bu uçurumlar neden bu kadar büyük.
Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Diğer Ülkelerde ki emekli maaşları neden yüksek. Bunun çeşitli nedenleri var. 1.Emeklilik yaşı onlarda 65. 2-Pirim ödemeleri aldığı maaşa göre yatırılıyor. 3- Bizde ki gibi borçlanarak gün doldurmak yok. 4-İşveren girdi çıktı yapmıyor ve pirimleri sadece asgari ücretten yatırmıyor.5-Mesai, 6-Bayram ve tatil günleri çalışmalar hep maaşa yansıtılıyor. Yılda en az 3 ikramiye alıyorlar bunlarda pirimlere yansıtılıyor. Benzer sorunlar.
İş veren de, işçide, ilgili Sosyal Kurum da dürüst çalışıyor. Sonucunda da emekli olanlar iyi maaş alıyorlar. Görünen o ki, Hükümetler, kim gelirse gelsin Emekliden yana pek bir şey yapmamış. Yani Türkiyede emekli gözden çıkarılmış. Çünkü emeklinin hakkını arayacak kimse yok.
Ben diyorum ki sayın yetkililer. Emekli maaşlarını belirleyenler. Artış oranlarını belirlerken lütfen “elinizi cebinize” değil “VİCDANINIZA” koyun ve vicdanınızla karar verin. Unutmayın ki, emekliler de bu ülkenin insanı. Bu insanların da, her insan gibi, insanca yaşamaya hakları vardır. Ne yazık ki ata sözümüzde olduğu gibi “ tok aç’ın halinden anlamıyor”. Kısacası emekliler kimsenin de umrunda değil.
Bir başka yazıda buluşuncaya kadar, dudağınızdan tebessüm, yüzünüzden gülücük eksik olmasın. Mutlu alın umutla kalın. Çünkü umutsuz yaşanmaz.