Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen Rus savaş uçağından paraşütle atlayan pilotun öldürdüğü ileri sürülen Alparslan Çelik, bir süre önce Suriye'nin Türkmendağı'nda savaştığı bir grup arkadaşıyla geldiği İzmir'de, restoranda yemek yerken gözaltına alındı.

Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen Rus savaş uçağından paraşütle atlayan pilotun öldürdüğü ileri sürülen Alparslan Çelik, bir süre önce Suriye'nin Türkmendağı'nda savaştığı bir grup arkadaşıyla geldiği İzmir'de, restoranda yemek yerken gözaltına alındı. Emniyete götürülen Çelik'in de aralarında bulunduğu 14 kişinin sorgusunun sürdüğü öğrenildi.

Türkmen Komutan Çelik, geçtiğimiz ay içerisinde ilimize gelerek 3 gün kaldığı ve tedavisinin yapıldığını haber yapmıştık. Türkmen Komutan Alparslan Çelik ile ilgili haberimiz şöyleydi:

 Hava sahamıza girdiği için düşürülen Rus savaş uçağından paraşütle atlayan pilotu öldürdüğünü söyleyen ve Rus istihbaratının bir numaralı hedefi olan ve her yerde aranan Türkmen Komutan Alparslan Çelik, üç gün boyunca Denizli’deydi.

RUSYA’NIN HEDEFİ MHP

Keban eski Belediye Başkanı Ramazan Çelik’in oğlu olan Alparslan Çelik 2014 ilkbaharında sınırdan önce Irak’a giderek Türkmenlerle birlikte IŞİD’e karşı savaştı. Çelik buradan da 2015 yılı başlarında Suriye’ye geçerek Bayırbucak Türkmenleri saflarına katıldı. Çelik, 2’nci Sahil Tümen Komutanlığı birliklerine katıldı ve komutan rütbesine kadar yükseldi. Savaş bölgesine Türkiye’den giden Elazığlı Alparslan Çelik, Rus uçağının düşürülmesinden sonra pilotun öldürüldüğünü kameralar karşısında açıklamıştı. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov 14 Aralık 2015’te yaptığı açıklamada düşürülen savaş uçağından atlayan Rus pilota ateş eden kişiyi tespit ettiklerini, bu kişinin bir Türk vatandaşı olduğunu açıklamış ve 33 yaşındaki Alparslan Çelik’i işaret etmişti.

Rus ajanların Suriye ve Türkiye topraklarında filmlere konu olacak istihbarat çalışmasıyla aradığı Türkmendağı 2. Sahil Tümeni Komutanı Alparslan Çelik, önce İzmir, daha sonra da Denizli’ye gelerek bazı işadamları ile görüştü ve Denizli’deki hastanelerde tedavileri süren Türkmen gazileri ziyaret etti. Türkmen komutanın Denizli’deki görüşmelerine ulaştık. Çelik’in ziyaretleri, işadamları ile görüşmeleri ve onlara aktardığı son bilgilere Ayhan Akar ulaştı.

KORUMA ORDUSU

Denizli’ye gelişi ve buradaki temasları bir sır gibi saklanan Alparslan Çelik, adeta koruma ordusuyla dolaşarak temaslarını sürdürdü. Kalaşnikoflu korumaların eşlik ettiği Türkmen Komutan, Denizli ve Pamukkale’deki beş yıldızlı otellerde ağırlandı. Son derece gizli yürütülen görüşmeler ve ziyaretler sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı, Çelik’in gideceği yerlerde saatler öncesinden hazırlıklar ve istihbari çalışmalar yapıldı.

 ÖNCE İZMİR

Türkmen Komutan Alparslan Çelik, önce İzmir’de Alaattin Çakıcı'nın annesi Şakire Çakıcı ve tüm şehitler için okutulan, İzmirli İşadamı Serkan Kurtuluş’un organize ettiği Mevlid’i Şerif yemeğine katıldı. Burada görülen ancak basın mensuplarının tüm çabalarına rağmen görüntü ve röportaj vermeyen Çelik, İzmir’deki gazileri ziyaret ettikten sonra Serkan Kurtuluş ve Denizlili işadamları Ali Kaçar ve eski Ülkü Ocakları Başkanı Ali Gözütok’un da aralarında bulunduğu kalabalık bir heyetle Denizli’ye geldi.

İŞADAMLARINA TEŞEKKÜR ETTİ

Türkmen Komutan Alparslan Çelik, Denizli’ye gelir gelmez, hastanelerde tedavileri süren gazileri ziyaret etti, bir kaç gün önce taburcu olan gazilerle de bir araya gelerek sohbet etti. Yaralılara acil şifalar dileyen ve onlara moral veren Çelik, Denizli ve İzmir’deki gazilerin bir an önce sağlığına kavuşması için maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen işadamları Serkan Kurtuluş, Ali Kaçar ve Ali Gözütok başta olmak üzere bu duruma seyirci kalmayanlara teşekkür etti.

TÜRKMENDAĞI’NDA YAŞANANLARI PAYLAŞTI

Alparslan Çelik, Denizli’de görüştüğü işadamlarına, Bayırbucak Türkmenleri konusunda Türkiye’nin hassasiyet gösterdiğini ve bunun iyi olduğunu belirterek, ancak yardımların yeterli olmadığını söyledi. Çelik’in, Denizli’den ayrılmadan önce, "Türk Devleti’nin ve Türk milletinin hassasiyeti bu noktada iyi. Ama yalnız bugün karşımızda, dün Esad’a karşı savaşırken de aynı silah geliyordu, İran’a karşı savaşırken de aynı silah geliyordu, Hizbullah’a karşı da, DHKP-C’ye karşı da, PKK’ya karşı da aynı silah geliyordu. Bugün Rusya gibi bir dünya devleti karşımızdayken de aynı silah geliyor. Bizim onların teknolojik silahlarına cevap verecek silah gücümüz yok. Ama Türkiye Devleti’nden tabii ki geliyor. Göğüs göğüse muharebe de işe yarayan silahlar. Ama hava savunma sistemimiz yok. Teknolojik olarak hiçbir alt yapımız yok. Kendi imkanlarımızla oluşturduğumuz bir alt yapımız var. Türkiye Devleti’nden istediğimiz bu nokta da bize hava savunması açısından silah vermeleri, teknolojik olarak alt yapımızın oluşturulması. Buradaki mücadele hala devam ediyor. Türkmen Dağı düştü diye bazı haber sitelerinde geçiyor. Tamam doğrudur, çoğu noktayı kaybettik ama orada direnişi sürdüren halen mücahitlerimiz ve sivil halkımız var. O noktada Türkmen Dağı düşmemiştir” dediği öğrenildi