Çoban: "Kayırmacılığı siz öğrettiniz"
Türk Diyanet Vakıf-Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Çoban, bir siyasi partinin arka bahçesi olmadıklarını söyleyen Memur-Sen genel başkanına çağrıda bulunarak, 'sen onu benim külahıma anlat' dedi.
Her tülü kayırmacılığı ve iltiması Memur-Sen’in getirdiğini iddia eden Türk Diyanet Vakıf-Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Çoban “hür iradeyi yok saymayı da siz getirdiniz. Getirdikleriniz ile çok ah’lar aldınız” dedi.
Çoban konuşmasını şöyle sürdürdü:
Memur-Sen Genel Başkanı katıldığı bir programda hiç bir siyasi partinin arka bahçesinde yer almadıklarını söylemiş.
Sendika yönetici ve üyeleri hür iradeleriyle bir siyasi görüşe mensup olabilir, bunu da hür ve özgür iradeleriyle sadece sandıkta gösterirler. Bunda hiç bir sakınca ve beis yoktur. Buna kimse laf söyleyemez,
ANCAKKKKKK;
Yıllarca kamuda biz hükümetin sendikasıyız, kamuda biz ne dersek ( atama-yükselme-sınav- vs tüm işlemlerde) o olur deyip, kendi görüşlerinden olmayan, kendi konfederasyonlarına bağlı sendikalara üye olmayan kamu çalışanlarına yaptığınız, idareciler vasıtasıyla yaptırdığınız baskı, mobbing ve ötekileştirmeleri hiç kimse unutmadı beyler. Herkes unutmaz ama biz hiç unutmayız.
Kamuya torpili , adam kayırmacığılını, mobbingi, süslü içi boş lafları, içi fos sözde icraatları, ayrıştırma ve kutuplaştırmayı, itibarsızlaştırmayı, sizden olmayanlara itibar suikasti yapmayı, hür iradeyi yok saymayı, sizden olmayanların haklarını gasp etmenin mübah olduğunu siz getirdiniz.
Unutmayınız aldığınız AH'lar bir bir çıkacak. Aşağıda ebedi alemde vereceğiniz hesaplar ayrı.
Bunun doğru olup olmadığını tescil etmek için alanlara, 81 ile, dokuz yüz küsür ilçeye inin, gidin size üye olmayan, sizden olmaya mecbur olmayan kamu görevlilerine bir sorun.
Alacağınız cevaplar çok açık ve çok nettir.
Aldığınız AH'lar iki yakanızı bir araya getirmeyecek, ömür oyu o ahlarla ve vicdan azabı ile yaşamak zorunda kalacaksınız.
Hiç boşuna kendinizi temize çıkarmaya çalışmayın.
Sendikacılık adına kamuda yaptıklarınız ortada.
Kamu çalışanlarının durumu ortada.
Ne demiş atalarımız;
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste, ya Temmuz'da, yada Ağustos'ta...
Siz gerçekleri, sendikacılık adına sizden olmayan kamu çalışanlarına yaptıklarınızı bize değil, ancak gerçekleri bilmeyenlere yutturursunuz. Kamu çalışanlarına hiç bir şey kazandırmadınız, hep kaybettirdiniz ama; Başkalarının kazanımlarını hep sahiplendiniz, tüm işleri oturduğunuz yerden yaptığınız girişim ve telefon görüşmeleriyle çözdünüz. Bırakın kamu çalışanlarına yapılanları sahiplenmeyi Devletin yaptığı tüm yatırımları da siz yaptınız. Siz olmasanız biz mi varız. İyi ki de varsınız.
Bizim sizin yalanlarınıza karnımız tok.
O yalanları bize değil benim şapkaya anlatın.