DENİB YÖNETİM KURULU BASIN İLE BULUŞTU
DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, 2018 yılı ihracatını ve 2019 yılına ilişkin beklentilerini değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi.
Dedeman Otel’de düzenlenen toplantıya Denizli İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanımız Sn. Hüseyin Memişoğlu, DENİB Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu, Muhasip Üye Selim Yaymanoğlu ve DENİB Yönetim Kurulu Üyelerinden Ahmet Serter, Mukaddes Başkaya,Cüneyt Demirkan ve Osman Uğurlu, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı ve basın mensupları katıldı.
Toplantıda konuşan Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) başkanı Hüseyin Memişoğlu, “Denizli ihracatı ile ilgili rakamlara bakarsak, Denizli ihracatının Türkiye ihracatının üzerinde bir rakamla gerçekleştiğini söyleyebiliriz. 170 ülkeye ihracat yapıyoruz. Fakat en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla İngiltere, Amerika , Avrupa birliği ülkeleri Avusturya ve Danimarka şeklinde. Bu ülkelere yaptığımız ihracat neredeyse ihracat yaptığımız 160 ülkenin rakamlarına eşit.” dedi. 2018 yılı ihracatının değerlendirildiği toplantıda, Denizli ihracatında ilk sırayı tekstil ve konfeksiyon alırken, kablo, madencilik ve mermer sektörleri bunu takip ettiği belirtildi.
DENİB Başkanı Memişoğlu, “ Denizli’deki mermer ihracatımızın yüzde 95’ini blok olarak yapıyoruz. Çinli geliyor blokun üzerine işaret koyduğunda taşıyla toprağıyla alıyor. İşlenmiş olarak yüzde 5 satıyoruz. İhracat ve makine imalatı önemli.” dedi. Memişoğlu, tekstil ihracatı için, “90’larda bu şehre insanlar ellerinde çantalarla mal almaya geliyordu. 2000’li yıllarda biz elimizde çantalarla mal satmaya gittik. Artık gün o gün değil, o pazarda yer almamız gerekiyor. Oralarda depo açmak ve yerli olmak gerekiyor.” İfadesini kullandı.
Konkordato ilan eden firmaların dikkatli
olması gerektiğini belirten Memişoğlu, "Çok hoş olma da sanayici için
kepeng kapatıp indirmekten kapıya kilit asmaktan daha iyi bir yoldur.
Konkordota alırken niyet önemli. İflas erteleme alırken işlerini toparlamak mı
istiyor? Yoksa kazandığı sürede şirketin içini boşaltıp, hayatını başka bir
şekilde mi boşaltmak mı, istiyor? Sanayi olmak zor iştir. Konkordato almak
kolay bir iş değil, Mahkeme firmaya 3 ay süreyle geçici mühlet veriyor ve size
dosya hazırlamak için 3 ay müddet veriyor. komiser heyeti atıyor. 3 aylık
süreçteki amaç mahkemenin firmanın durumunu tam olarak izleyip, görmesi.
Sonuçta o 3 ay geçtiğinde ortaya bir ödeme planı, bir program çıkmazsa mahkeme
firmayla ilgili direkt iflas kararı da verebiliyor. Buradan dönüş yok. Ancak
ben iyi niyetli bir şekilde firmaların borçlarını ödemek amacıyla bu olanağı
kullandığını düşünerek sadece şu mesajı da vermek isterim! Doğal olarak
firmaların birçok küçük ve büyük firmayla ekonomik ilişkileri var. Mal alıyor,
işini yaptırıyor. Dolayısıyla firma konkordato ilan etmiş olsa dahi, özellikle
dayanma güçleri çok zayıf olan küçük firmaların alacaklarını ödemede ilk sıraya
almalı. Çünkü onların çok dayanacak imkanı olmayabiliyor. Firmanın alacağının
gecikmesi durumunda küçük işletmeler doğal olarak etkilenip, sektörden de
kaybolup gidebiliyor. Bu da büyük bir kayıp. İlk önce yaşatalım ki, yaşayabilme
imkanımız olsun. O nedenle konuya dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum”
şeklinde konuştu.
Basın mensuplarının
yoğun ilgi gösterdikleri toplantı soru-cevap bölümüyle sona erdi.