Denizli'nin ilk milli mücadele şehitliği açıldı

TAKİP ET

Denizli Büyükşehir Belediyesi, 02 Nisan 1921'de Yunan işgali sırasında yakılarak katledilen 83 vatandaşın mezarını Cabar Milli Mücadele Şehitliği ve Anıtı ile ölümsüzleştirdi. Katliamı asla unutturmayacaklarını, şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklara sahip çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Başkan Zolan, "Bu mücadele dünyanın sonuna dek devam edecek. Bu mücadele hak ile batılın mücadelesi" dedi.

Denizli'nin Çivril ilçesindeki Cabar Mahallesi'nde Milli Mücadele sırasında Yunan işgal kuvvetlerince yakılarak katledilen 83 kişinin mezarı Denizli Büyükşehir Belediyesince, anıt mezarla ölümsüzleştirildi.

Denizli’nin ilk milli mücadele şehitliği olarak kayıtlara geçen Cabar Milli Mücadele Şehitliği ve Anıtı'nın açılışı törenle yapıldı. Törene Denizli Valisi Ali Fuat Atik, AK Parti Grup Başkan Vekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, Çivril Belediye Başkanı Niyazi Vural, Türkiye Harp Malülü Gaziler-Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Şehitler için saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan programda Cabar Mahallesi Muhtarı Nuri Kaya, şehitliğin kazandırılmasında büyük emeği geçen Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'a teşekkür etti.

 

“Aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz”

Türk Ocağı Denizli Şubesi Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok ise, 100 yıl önce Yunan işgali sırasında yaşanılanları detayları ile anlattı. Bir gece yarısı gerçekleşen katliamda yaşanılanları araştırdıklarını, şehit edilenlerin isimlerini tek tek tespit ettiklerini kaydeden Tok, konuya hassasiyetle yaklaşan ve her türlü desteği veren Başkan Zolan'a teşekkür etti.

Türkiye Harp Malülü Gaziler-Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Işık da açılışta bulunmaktan dolayıgurur duyduklarını ifade ederek, "Bebek katletmede fırsat kollayan terör  örgütü gibi Yunan kuvvetleri, Cabar köyünü ateşe vererek, korumasız, savunmasız 83 vatan evladımızı katletmiştir. Aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum" diye konuştu.

Çivril Belediye Başkanı Vural, 100 yıl önce Cabar Mahallesi'nde bir katliam gerçekleştiğini kaydederek, "Bu topraklarda kimin gözü varsa bu amaca ulaşamayacaktır. Büyükşehir Belediyesi Başkanımıza ve ekibine böyle bir yeri bizlere kazandırdıkları için teşekkür ediyoruz” dedi.

Başkan Zolan: "Bu mücadele hak ile batılın mücadelesi"

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 100 yıl önce yapılan katliamda şehit olan 83 Türk’ü ilk kez duyduklarında derin üzüntü yaşadıklarını söyledi.

Yunan mezaliminin çok ağır olduğunu, yaşanan zulümleri anımsatarak, şehit olan kahramanları rahmet ve minnetle andıklarını belirten Başkan Zolan, “Ecdadımızla ne kadar gurur duysak azdır. Tarihe dokundukça ecdadımızın o muhteşem güzelliklerini, duruşunu ve kahramanlıkları ile karşı karşıya geliyoruz. Bu seferler bitti mi? Bitmedi. Bu mücadele dünyanın sonuna dek devam edecek.

Bu mücadele hak ile batılın mücadelesi. Ecdadımız namusu, vatanı, al bayrağı için, vatanımız için canını vermiş. Türklüğe yakışır bir duruş ile Yunan askerlerine karşı öleceğini bile bile mücadelesini sürdürmüştür” diye konuştu.





“Yeter ki, ay yıldızlı bayrağımız dalgalansın”

“Bir ve beraber olarak, ecdadımızın bize bırakmış olduğu bu topraklara sahip çıkmamız lazım” diyen Başkan Zolan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şehitlerimizin ruhu, onların emanetine sahip çıktığımız sürece şad olur. Gelecek nesillerimiz buradan ders alsın, bu vatanın bedelini kimler ödemiş, bu toprakların şehit kanlarıyla vatan olduğunu göstermeliyiz. Fakatsız, amasız, yürüyüşümüzü vatan, toprak, bayrak, namus ve ezanımız için sürdüreceğiz.

Günlük hesaplarla, menfaatlerle ecdadımızın bırakmış olduğu bu topraklara ihanet etmeyeceğiz. Gerekirse canımızı vereceğiz, ay yıldızlı bayrağımız ilelebet dalgalanacak. Derdimiz budur.” Yaşanan zalimliği ve şehit olan 83 Türk evladını unutturmayacaklarını vurgulayan Başkan Zolan, “Biz onları unutmayacağız, unutturmayacağız, emanetlerine sahip çıkacağız” dedi.

Milletvekili Özkan: "Derlenip toplanıp yeniden saldırıyorlar"

Denizli Milletvekili Özkan, yaşanılan katliamın unutulmaması için, gençlerin tarih bilinciyle yetiştirilmesi gerektiğine dikkati çekti. Özkan, “Bundan 200 yıl önce Yunanistan’da başlayan ve imparatorluğu yıkmak için hazırlanan plan 1921 yılında yani bundan 100 yıl önce Cabar’da vatandaşlarımızın canice şehit edilmesi ile sonuçlandı. 'Bunlar tarihin tozlu raflarında kaldı' dersek yanılırız.

Derlenip toplanıp yeniden saldırıyorlar. Bugün aynı saldırılarla karşı karşıya olduğumuzun farkında olmalıyız. Bizim ecdadımızın gezdiği hiçbir yerde kan gözyaşı ve zulüm göremezsiniz. Gelecek nesillere geçmişi unutturmamak ve şehitlerimize sahip çıkmak adına yapılan bu çalışmadan dolayı başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi.

Vali Atik: "Allah bu milleti ilelebet payidar kılsın"

Denizli Valisi Ali Fuat Atik geçmişten bu yana Türk milletinin farklı coğrafyalarda pek çok zulme uğradığına dikkati çekti. Vali Atik, “Düşman fırsat bulduğu zaman bu milleti ortadan kaldırmak için, kadın erkek, çoluk çocuk demeden hunharca katlediyor. Allah şehitlerimize rahmet eylesin.

Bu topraklar çok kolay vatan olmadı. Bedelini ödeyerek almış olduğumuz bu toprakları hiç kimseye verme gibi niyetimiz yok. Eski Türkiye yok, güçlü bir devletimiz, ordumuz, hükümetimiz var. Bu şehitliği, bu hatırayı bize yaşatan değerli Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Büyükşehir Belediyemize ve ekibinize çok teşekkür ediyorum.

Bize bu açılışın yapılması şerefi nasip oldu. Allah bu milleti ilelebet payidar kılsın” diye konuştu. Konuşmaların ardından protokol üyeleri Cabar Milli Mücadele Şehitliği ve Anıtı'nın açılışını gerçekleştirdi. Okunan Kur’an- ı Kerim tilaveti ve duaların ardından şehit mezarlarına çiçek bırakıldı.
 

CABAR ŞEHİTLERİ (1-2 Nisan 1921

ÇALIKLAR (Çakın/Kaya/Şahin/Uysal1)

· Çalıklar’ın Fatma

· Çalıklar’ın Hatice

· Çalıklar’ın Havva Hanım

· Çalıklar’ın İbrahim

· Çalıklar’ın Mehri

· Çalıklar’ın Ramazan

· Çalıklar’ın Raziye

· Çalıklar’ın Ümmü

· Çalıklar’ın Yakup

· Çalıklar’ın Zehra

· Bit2 Haliller’in Elif

· Bit Haliller’in Halil

· Bit Haliller’in Mevlit

· Curalar’ın Halime

· Garagışlar’ın Fatma

· Garagışlar’ın İbrahim

ÇOMÇAOĞULLARI (Özcan/Ulu/Yaşar)

· Çomçaoğlu Ali (Cabar köyünün imamı)

· Çomçaoğlu Şaban

· Çomçaoğlu Mehmet

· Çomçaoğlu Elif

· Çomçaoğlu Fadime

GARA MUSALAR (Coşğun/Yaşar)

· Gara Musalar’ın Ayşe

· Gara Musalar’ın Döne

· Gara Musalar’ın Elif

· Gara Musalar’ın Fatma

· Gara Musalar’ın İbrahim

· Gara Musalar’ın Mehmet

· Gara Musalar’ın Mustafa

· Gara Musalar’ın Yakup

· Yusuf Çavuşlar’ın Fatma

· Yusuf Çavuşlar’ın Gıli Dayı

GOCA AMATLAR (Uğuz)

· Goca Amatlar’ın Ayşe

· Goca Amatlar’ın Raziye

· Goca Amatlar’ın Ahmet

· Goca Amatlar’ın İbrahim

· Goca Amatlar’ın Alime

GÜMÜŞOĞULLARI

· Gümüşoğulları’nın Döne Ebe

· Gümüşoğulları’nın Mustafa

KOTURLAR3 (Erdoğan)

· Koturlar’ın Âlime

· Koturlar’ın Ayşe

· Koturlar’ın Elif

· Koturlar’ın Emine

· Koturlar’ın Fatma

· Koturlar’ın Halil İbrahim

· Koturlar’ın Kazım

· Koturlar’ın Osman

· Sarı Veliler’in Kelci Ümmü Ebe

KÖSELER

· Köseler’in Ahmet

· Köseler’in Fatma

· Köseler’in Mustafa

· Köseler’in Ramazan

· Köseler’in Raziye

PANGUDUZOĞLU4 (Ergül/Tekin/Uğur)

· Panguduzoğlu Asiye

· Panguduzoğlu Battal

· Panguduzoğlu Bekir Ali

· Panguduzoğlu Fatma

· Panguduzoğlu Gürce Ebe

· Panguduzoğlu Hüseyin

· Panguduzoğlu Mahmut

· Panguduzoğlu Ramazan

· Köpek Hasanlar’ın Fatma

· Köpek Hasanlar’ın Raziye

· Tekinler’in Hanım Ebe

SARIMUSALAR (Karagöz)

· Sarı Musaoğlu Fatma

· Sarı Musaoğlu Mustafa

· Karagözler’in Arzu Hanım

· Karagözler’in Ayşe

· Karagözler’in Halime

· Karagözler’in Hamza

· Karagözler’in Mehmet

· Karagözler’in Musa

· Karagözler’in Musa Ağa’nın çocuğu

· Karagözler’in Recep

KONUKLAR

· Baştan Amatoğlu Yeşil Dayı (Karabedirler köyünden)

· Kabakçıoğlu Hüseyin (Koçak köyünden)

· Karayeğen oğlu Mustafa

· Köseoğlu Rıza (İğdir köyünden)

· Köseoğlu Sefer (İğdir köyünden)

· Neslihan Hanım

· Neslihan Hanım’ın Bebeği

· Veyisoğulları’ndan Hüseyin (Bulkaz köyünden)

· Veyisoğulları’ndan Mustafa (Bulkaz köyünden)

· Adı belirlenemeyen 1 kişi (Bulkaz köyünden)

Şehitlerin adları,

Prof. Dr. Turgut TOK, Öğretmen Münir SAYHAN ve Hüdaverdi OTAKLI tarafından Çivril ilçesi ve Cabar köyünde, Ramazan KAZIK (1945), Şevket ÇETİN (1915), İsmail BACAK (1916), Zehra KAYA (1922), Munise KAYA (1937), Fatma ŞAHİN (1933), Celal ŞAHİN (1940), Pürsen KARAGÖZ (1943), Nuri KAYA (1964) ve köylülerle yapılan söyleşilerden ve saha çalışmalarından hareketle belirlenmiştir.

ÇİVRİL MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ

Kurucular ve Yönetim:

· Çorbacıoğlu Mehmet Ali Ağa (Başkan)

· Müderris Hasan Efendi (Çivril)

· Baltaoğlu Hacı İsmail Ağa (İğdir köyü)

· Baltaoğlu Bekir Efendi (İğdir köyü)

· Yağlıkaraoğlu Hacı İbrahim Ağa (Çivril)

· Şeyh Mehmet Ali Efendi (Çivril)

· Karasanlar’ın Hattat Mehmet Efendi (Çivril)

Destek verenler:

· Çorbacıoğlu Hasan Ağa (Serbanşah-Savranşah köyü)

· Bekir Ağalar’ın Mehmet (Işıklı köyü)

· Bekir Ağalar’ın Hamdi Efendi (Işıklı köyü)

· Hacı Eyüp Ağa (Balçıkhisar köyü)

· Hamdi Efendi (Kızılcasöğüt köyü)

· Hulusi Bey (Kızılcasöğüt köyü)

· Tortoğlu Hasan Ağa (Karayahşiler köyü)

· Gemeli Küçük Mehmet Ağa (Çivril)

28 Ağustos 1920’de Çivril Müdafaa-i Hukuk Başkanlığına verilen emir:

“Alaşehir ve Elvanlar’da toplanan düşman kuvvetleri İnay istikametinde ilerlemeye başlamışlardır. Namus ve fedakârlık gösterme zamanı gelmiştir. İlçenizin bütün silahlı kuvvetlerini toplayarak Karahallı nahiyesine hareketle, mıntıka komutanı Sabri Bey emrinde, Uşak istikametinde düşmanın yan ve gerilerini tehdit edecek şekilde 23. Tümene yardımınızı isterim.

Çivril kazası namuskâr halkının Uşak din kardeşlerine yardım edeceklerinden eminim. Ne kadar kuvvetle hareket edildiği haberini Afyonkarahisar’da bekliyorum.

Hepinizi Tanrı’ya emanet ederim.”

B.M.M. Başkanı

Mustafa Kemal
 

CABAR AĞITI VE KOTURLARIN EMİNE

 

Yunan askerlerinin Cabar köyüne girip evleri ateşe vermesi ve gördükleri her canlıyı öldürmesi ile birlikte köy içinde bir kargaşa, bir telaş başlar. Herkes oradan oraya koşuşmakta, kızılca kıyamet bir gün yaşanmaktadır.

Güzelliği dilden dile dolaşan, 17 yaşındaki Koturlar’ın Emine de telaşla evlerinin avlusuna çıkar. Bu sırada sokakta dolaşan Yunan askerleri Emine’yi görür ve alıp götürmek isterler. Emine kaçar, ancak Yunan askerleri Emine’yi yakalarlar ve sürükleyerek götürmeye çalışırlar. Emine; “Ağabey yetiş, aldırdın beni!” diye bağırır.

Ağabeyi Kazım, hemen dışarı çıkar ve Yunan askerlerinin kardeşini sürükleyerek götürdüklerini görünce çılgına döner, birden geri dönüp, kapı ardında duran nacağı alıp gelir. Nacağı, Emine’yi tutan askerin kafasına indirir. Bu sırada, orada bulunan diğer Yunan askerleri, Kazım’ı ve Emine’yi şehit ederler. Kazım, Çalıklar’ın Mehri ile nişanlıdır. Katliamdan kurtulan birkaç köylü, gün ağardığında Mehri’nin de cansız bedeniyle karşılaşırlar.

Bu kara gecede, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir. Yaşanan bu acılar, bölge insanı ve köylüler arasında kapanması mümkün olmayan derin izler bırakmıştır. Sonraki günlerde ölenlerin ardından ağıtlar yakılmıştır. Cabar Ağıtı, bu acıların içinden doğup, Türk Halk Kültürü’ne katılmıştır.

Koturlar’ın Emine, ağabeyi Kazım, Çalıklar’ın Mehri ve diğer Cabar Şehitleri bu şehitlikte yan yana yatmaktadırlar. Günümüze kadar ulaşan bu ağıtın sözleri şöyledir
 

CABAR AĞITI

Gökpınara1 desti de goydum dolmadı,

Yangın Cabar’da eğri de fesli2 galmadı.

 

Gara yaşlar3 yeşil giyer donunu4,

Şeher Cabar ahrete dönmüş yönünü,

 

Martinimin ucu da Yonan demiri,

Ağlama Cabar bu da gumandanın emiri.

 

Ay mı doğdu, gün mü de doğdu yayıldı,

Koturların5 Emine bir gurşunda bayıldı.

 

Şu Cabar’ın eriğine, dallerine,

Varın bakın Koturların hallerine.

Garagayam6 istihkam, içinde yoktur İslam,

Halt etmendi kel Yonan, Gumitler7 senden aslan.
---------------
CABAR AĞITI

 

Gökpınara1 desti de goydum dolmadı,

Yangın Cabar’da eğri de fesli2 galmadı.

 

Gara yaşlar3 yeşil giyer donunu4,

Şeher Cabar ahrete dönmüş yönünü,

 

Martinimin ucu da Yonan demiri,

Ağlama Cabar bu da gumandanın emiri.

 

Ay mı doğdu, gün mü de doğdu yayıldı,

Koturların5 Emine bir gurşunda bayıldı.

 

Şu Cabar’ın eriğine, dallerine,

Varın bakın Koturların hallerine.

Garagayam6 istihkam, içinde yoktur İslam,

Halt etmendi kel Yonan, Gumitler7 senden aslan.
 

CABAR KATLİAMI

I. Dünya Savaşı sonrası, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. maddesine göre; “İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehdit eden herhangi bir durum ortaya çıkarsa, stratejik noktaları işgal edebileceklerdi.” Bu maddeden hareketle, Osmanlı Devleti toprakları, dört bir koldan işgal edilmeye, paylaşılmaya başlanır.

15 Mayıs 1919 günü sabahın erken saatlerinde İtilaf Devletleri’nin desteklediği Yunan Ordusu, İzmir’i işgale başlar. Yunan kuvvetleri, kısa sürede Manisa, Aydın ve Uşak’ı işgal ederler. Çivril topraklarına kadar yaklaşan Yunan birlikleri, 8 Ocak 1921 tarihinde Çivril’i işgal eder. Bu işgal, daha çok keşif amaçlıdır ve 10 gün sürer.

516 gün sürecek olan Çivril’in ikinci işgali ise, 1 Nisan 1921 tarihinde, Cuma günü başlamıştır. İşgal için Çivril’e Bulkaz (Gürpınar) istikametinden gelen Yunan askerlerine ilk karşı koyanlar Kuvayımilliye güçleri ve Cabar köylüleri olmuştur. Alatepe Çatışmaları’nda, Türk topçusu ilk ateşte Gökbaşlı üzerinden inen Yunan askerlerine kayıplar verdirmişti. Aynı gün Naldanlı mevkiindeki çatışmada 4 Yunan askeri öldürülmüş, biri yaralanmıştır. Bu olay, Cabar baskınının nedeni olmuştur. Bugün yaşanan acı olaylardan sonra Çivril işgal edilir.

Cabar köyü için ise asıl acılar bundan sonra başlayacaktır. 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece yarısı bir grup Yunan askeri, Cabar köyünün direnişinin intikamını almak ve çevreye gözdağı vermek için köye gelir. Gece baskını şeklinde gerçekleşen Cabar Katliamı, Yunan işgal yöntemi olan yakmak, yıkmak ve toplu kıyımın en acı örneğidir. Bu

amaçlarla, köyün içine beşer onar dağılan Yunan askerleri, bütün evleri ateşe vermeye başlar. Bunların gürültüsü ile uyanan, gündüz Naldanlı’da Yunan’la çarpışan beş kişi, silahsız olarak birden dışarı çıkarlar. Bunları gören Yunan askerleri, köy odasının yanındaki dibek taşının etrafında, süngü darbeleriyle beşini de şehit ederler. Bu kişiler, Çalıklar’ın İbrahim, Panguduzoğlu Mahmut, Köyün hocası Çomçaoğlu Ali, Sarı Musaoğlu Mustafa ve Karayeğen oğlu Mustafa’dır.

Yangınlardan canını kurtarmak için dışarı çıkanlar ise ya süngülenerek ya da kurşunlanarak öldürülür. Çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden başlayan bu toplu kıyım gün ışıyana dek devam eder.

Cabar olayıyla ilgili, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan yayınların 11 Nisan 1921 tarihli bölümünde “Yunanlıların, bir subayın öldürüldüğünü bahane ederek Çivril’in Cabar köyünü yaktığı ve köy halkının tamamen öldürüldüğü öğrenilmişti” şeklinde bir bilgi bulunmaktadır.

Tarihin bu kara gecesinde, her birinin ayrı ayrı öyküsü olan 83 can şehit edilmiştir.

Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak unutulan bu mezarlığın tespitini yaparak kamulaştırdık. Alanda bulunan kabirleri yeniden düzenledik. Etrafını çevirerek üzerinde dönemi anlatan figürleri olan anıt yaptık. Şehitliğin alanını çevirdik. Bu acı olayı yaşayan Cabar halkının yaktığı ağıtı derledik, notalandırdık ve Türk Halk Müziği repertuarına kazandırdık. Şehitlerimizin isimlerini ev ev dolaşarak netlik kazandırdık ve burada anıta yazdık. O dönemde görev yapan Çivril Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti üyelerinin isimlerini de anıta ekledik.

büyükşehir 100 yıllık katliamı unutturmadı denizli in ilk milli mücadele şehitliği açıldı denizli denizlimuhabir cabar katliamı cabar ağıdı cabar şehitleri