Devlet sesimizi duysun
Denizli'nin Honaz ilçesinde geçen yıl ürettikleri kiraz için kilo başına 60 lira fiyat alan üreticiler ihracatçı firmaların 30 lira fiyat vermesine isyan etti. İlçedeki halde toplanan üreticiler, 'Her şeyin fiyatı arttı. Devlet sesimizi duysun. Bu fiyatlar karşısında ağaçlarımızı köklemekten başka çare kalmadı' diye isyan etti.
Denizli’de Napolyon Kirazı ile ünlü Honaz ilçesinde çiftçiler isyan etti. Ürünlerinin tamamı yurt dışına ihraç edilen üreticiler, ihracatçı firmanın verdiği 30 liralık kilo fiyatının masraflarını karşılamadığını söyledi. Geçen yıl bu dönemde kiraz için 60 lira fiyat aldıklarını hatırlatan üreticiler, “Maliyetler yüzde 300 arttı. Her şeye zam geldi ama kirazın fiyatı yarıya düştü” diye isyan etti.
Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek ve Honaz Ziraat Odası Başkanı Hasan Yelek ile birlikte ilçedeki meyve sebze halinde toplanan çiftçiler yardım istedi.
‘YELEK: MALİYETLER ARTTI, KİRAZ FİYATI DÜŞTÜ’
Honaz’da 15 bin dekar alanda kiraz üretiminin gerçekleştirildiğini belirten Yelek; “Bin 500 çiftçimiz ile kiraz hasadına başladık. Ama ne başladık! Geçen yıl bu zamanlar fiyat 60 liradan başlamıştı bu yıl ne oldu bilmiyoruz fiyat 30 liraya kadar düştü. Üretmeye devam ediyoruz. Bir kilo kirazın maliyeti 23 lira. Mazot 26 liraya çıktı, gübre yüzde 300 zamlandı.
Maliyetlerimiz artmasına rağmen kiraz fiyatı düştü. Buna anlam veremedik. Çiftçi gece gündüz demeden ürettiği ürünün bedelini alamıyor. Hepimizin morali bozuldu. Seneye buradaki çiftçiler kiraz bahçelerinin çoğunu köklerler” ifadelerini kullandı.
‘ZARAR EDİYORUZ’
Toplama maliyetlerinin de arttığını belirten Yelek, “Geçen yıl yevmiye 120 liraydı. Bu yıl 170 lira fiyat belirledik ama işçi 300 lira istiyor. Sadece üretim maliyeti 23 lira olan kirazı 30 liraya satarsak zarar ederiz. Şu an zarar ediyoruz. Kendi emeğimiz, kendi işçiliğimiz dâhil değil. Şu anda bizim kendimize kalan tek kuruş yok. Hep beraber bir kooperatif oluşturup ürünümüzü kendimiz pazarlayabilirsek daha iyi olur” diye konuştu.
‘MUHTAR ERÇETİN: GÜBRE ATARKEN ÇEKİNİYORUZ’
Honaz Üretici Birliği Başkanı Ramazan Erbil 200 üye ile birlik kurduklarını istifalarla üye sayılarının 25’e düştüğünü belirterek çiftçilere sitem etti. Erbil, “Çoğu üretici birlik üyesi olmak istemedi. Şimdi görüyoruz ki birlik bu günler için gerekli. Keşke üye sayımız bin olsaydı da güçlü bir şekilde söz sahibi olabilseydik” dedi.
Menteşe Mahallesi Muhtarı İsmail Erçetin ise, “Devlet çiftçinin yanında olsun. Amacımız üretip ülkemize döviz kazandırmak. Mazot ve gübre kullanmaktan çekinmeye başladık. İnsanlar artık gübre atarken çekiniyor. Korkarak atıyor. Şu düştüğümüz hale bakın. Geçen yılki fiyatların da altına düştük. Gelecek yılı göremiyoruz. Devlet bu işe el atsın, çiftçinin yanında olsun. Bizler üretmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÜRETİCİ ENVER KİRAZ: MAĞDURUZ’
Honazlı üreticilerden Enver Kiraz tüm üreticilerin mağdur olduklarını belirterek, “Maliyetler arttı. Her şeyin fiyatı arttı. Honazlılar olarak mağduruz. Birlik ve beraberlik içinde bu sorunu çözmek istiyoruz. Memleketin çiftçileri sahipsiz. İlçemizde üretici pazarı istiyoruz. Yağmur savar istiyoruz. Özellikle hasat dönemindeki yağışlar kiraz ağaçlarına büyük zarar veriyor. Ürünlerin kalitesi düşüyor. Bu konuda girişimler başlatılsın” diye konuştu.
‘BELEDİYE ŞİRKET KURACAK’
Honazlı kiraz üreticilerinin ürünlerini doğrudan yurt dışına pazarlayabilmeleri için belediye bünyesinde şirket kuracaklarını belirten Kepek; “Meclisimizden geçti. Çalışmalara başlıyoruz. Gelecek yıl ürünlerimizi kendimiz pazarlayacağız. Mazot, gübre, elektrik, işçilik fiyatları arttı. Fakat kiraz fiyatı düştü.
Giderler yüzde 300 artış gösterirken fiyat düşerse çiftçi nasıl ayakta kalacak? Bu çiftçi nasıl üretecek? Kiraz üreticisi maalesef sahipsiz. Hükümetin çözüm üretmesini bekliyoruz. Neden hep kaybeden çiftçi olsun?” ifadelerini kullandı. Kepenek ilçede üretici pazarı kuracaklarını ve üreticilerin hizmetine sunacaklarını belirtti.
‘NE YOL YİYEBİLİYORUZ NE DE ASFALT KEMİREBİLİYORUZ’
Çiftçilere destek olan CHP İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise “Türkiye’de tarımla uğraşan insanların sayısı ilk kez 500 binin altına indi. İki Marmara Bölgesi büyüklüğünde tarım arazisi ekilemiyor. Çiftçilik yapmak güçleşti. Özellikle salgın sürecinde gördük ki; üretmediğimiz zaman yaşamamız mümkün değil. Ne duble yolları yiyebiliyoruz ne de asfaltları kemirebiliyoruz. Yapmamız gereken üreticiye destek olmak. Tarımda planlama yapmak gerekiyor” dedi.