"TÜRK MİLLETİNE ÖNERİMİZ VE ÇAĞRIMIZDIR!"

TAKİP ET

Vatan Partisi İl Başkanı Mehmet Çobanoğlu 'küresel salgın yaşandığı olağanüstü koşulları, olağanüstü tedbirlerle aşabiliriz' dedi.

Kamuyu ve toplumu hiçe sayan, özel çıkarı, şahısların köşe dönmesini esas alan programlar, bütün dünyada iflas ettiğini belirten Çobanoğlu şunları söyledi; “Liberal ekonominin merkezlerinden, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa ve Amerika’da kamuculuk sesleri yükselmektedir. Merkezi devletlerdeki gedikleri onarmak, sorunlara kamu yararı, halk yararı gözüyle bakmak kaçınılmaz olmaktadır.

Küresel virüs salgınını da, salgın öncesi başlayan ve salgınla daha da derinleşen ekonomik sorunlardan çıkmanın yolu, devletçilik, kamuculuk ve toplumculuktur. Kapitalizmin merkezlerinde bile yeniden keşfedilen budur. Ülkemizde iktidarın da salgına karşı bu yönde gayret içine olduğu görülmektedir. Ancak sorunlar ciddidir ve büyümektedir. Cesur olmak, atak olmak gerekmektedir.”

Vatan Partisi İşçi-Sendika Bürosu olarak başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti iktidarına, TBMM’deki partilere (HDP hariç), sendikalarımıza, işverenlere, işçi sınıfımıza ve Türk Milletine önerilerimiz ve çağrılarımız şunlardır diyen Vatan Partisi İl Başkanı Mehmet Çobanoğlu önerilerini sıraladı:

İŞÇİMİZİ KORUMA ZORUNLULUĞU! İŞSİZLİK FONU BU GÜNLER İÇİN!

“Kamu sektörü ve özel sektörde İŞTEN ÇIKARMALAR YASAKLANMALI, zorunlu mal ve hizmet üretimi dışında tüm işler en az 15 gün süreyle durdurulmalıdır. Çalışmanın durdurulduğu süre içinde işçilerin ücretleri işveren tarafından tam olarak ödenmelidir. 4447 sayılı Kanunda gerekli değişiklikler yapılarak, işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için işçi açısından gerekli olan koşullar kaldırılmalı, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren işsiz kalmış tüm işçilere işsizlik ödeneği ödenmelidir. İşsizlik Fonunda biriken paralar en az üç ay tüm işçileri ayakta tutmaya yeter.

OLAĞANÜSTÜ KOŞULLAR, OLAĞANÜSTÜ DAVRANIŞLAR VE ÇÖZÜMLER GEREKTİRİR!

1) Ekonomik kriz de, virüs salgını da ciddidir. Büyük kuvvetleri, büyük olanakları seferber ederek çözülebilir. Kaynakları verimli kullanmak, acil olmayan bütün harcamaları durdurmak gerekmektedir. Örneğin Korona virüs ve ekonomi krizinin yakıcı çözümler beklediği bugünkü koşullarda, kaynakların Kanal İstanbul’a ayrılması, çok yanlış bir tercihtir ve uygulanma şansı bulunmuyor.

2) Öncelikle sağlıkta köklü tedbirleri zaman geçirmeden almak lazımdır. İnsan sağlığı para kazanma aracı olamaz, olmamalıdır. Özel sağlık sistemi terk edilmeli, şirketlerin ve vakıfların elindeki sağlık birimleri kamuya aktarılmalıdır.

3) Genel Sağlık Sigortası uygulamasına son verilmeli, devlet hastanelerinin herkese parasız sağlık hizmeti verebilmesi sağlanmalıdır.

4) Sosyal Güvenlik Kurumumuzun ilaç fabrikasının kapatılmış olması, insan sağlığının vurguncuların ve yabancı ilaç tekellerinin insafına bırakılması demektir. Milletimizin sağlığı, sağlık tüccarlarının eline bırakılamaz. Sosyal Güvenlik Kurumumuz bünyesinde ulusal ilaç fabrikası bir an önce yeniden açılmalı ve genişletilmelidir.

5) Kamusal görevlerde toplum yararı, verimlilik ve mutluluk esas olmalıdır. İnsanları birbiriyle yarıştıran “performans sistemine” son verilmeli, kolektif emek ve kolektif verimlilik bütün kamu kurumlarında hayata geçirilmelidir. Tüm sağlık çalışanlarımızı hiçbir ayrım yapmadan ekonomik olarak desteklemeliyiz.

6) Virüsle mücadelenin uzun bir dönemi kapsayacağı dikkate alınırsa, uzmanlaşma ve başarı için, ihtiyaç duyulan her yerde yalnızca korona hastalarını tedavi edecek “Pandemi Hastaneleri” belirlenmelidir. Böylece, kronik hastalar ve acil tedavi gerektiren diğer sorunlar için öbür hastanelerden yararlanma da sürebilecektir. Böylece diğer hastalara ve sağlık çalışanlarına Covid-19 bulaşma riski düşürülecektir.

BÜTÜN OKULLARIN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA DEVREDİLMESİ ŞARTTIR!

7) Öncelikle tüm okullar MEB’e devredilmelidir. Öğretmenler arasında hukuka, Türk Milletine ve insanlığa yakışmayacak çifte muamele söz konusudur. Virüs salgını yüzünden tatil edilen okullardaki kadrolu öğretmenlerin ücretleri devam ederken, “ücretli öğretmenlerin” ücretleri kesilmiş, açlığa terk edilmişlerdir. 85 bin ücretli öğretmenin karşılaştığı bu durum, eğitim sistemimizdeki faciayı göstermektedir. O nedenle ücretli öğretmenler kadroya geçirilmeli, bütün öğretmenler aynı statüye ve haklara kavuşturulmalıdır. Yeni atamaların tamamı artık kadroya yapılmalıdır.

VİRÜS SALGININA KARŞI ÖNLEMLER!

8) TC. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 23 Mart 2020 tarihinde “İşyerlerinde Koronavirüse (Covıd-19) Karşı Alınması Gereken Önlemler” başlıklı bir genelge yayınladı. Toplu çalışılan fabrika ve büro gibi yerlerde alınması gereken önlemler sıralanıyor. Yerinde düşünceler. Ancak hayata geçmesi ve işyerlerinde salgını önlemesi mümkün görünmüyor.

Bakanlık önlemleri sadece işveren, işyeri doktoru, iş güvenliği uzmanı ve varsa temsilciden oluşan heyetlere bırakmaktadır. Uygulamayı denetlemek için görevlendirilen bir devlet birimi söz konusu değil. Uygulanmaması halinde bir yaptırım söz konusu değil. Temenniler manzumesi niteliğinde. Oysa toplu çalışılan yerlerde sadece bir kişinin virüse yakalanması, hem oradakileri, hem de onların ailelerini tehdit eden katlamalı bir sorun olacaktır. Durum, sokağa çıkan birinin taşıdığı riskten çok daha fazla ciddidir.

YÜZDE 34’E VARAN KAÇAK İŞÇİ DE KAYIT DIŞI İŞLETMELERDE VE SAĞLIKSIZ KOŞULLARDA ÇALIŞMAKTADIR!

9) Sayıları üç milyonu geçen yabancı kaçak işçilik de dikkate alındığında, çalışma koşullarını ve işçinin karşı karşıya olduğu virüs riskini anlamak mümkün olabilir. Sadece kayıt dışı işçiliğin olduğu yerlerde değil, orta ve küçük işletmelerin büyük kısmında da, üretim alanları, servis, yemekhane, soyunma odası, dinlenme odası, tuvalet gibi alanlarda sosyal mesafenin ve yeterli hijyenin sağlanabilmesi, işçi sağlamca eğitilse dahi yetmeyebilir.

10) Toplumla ilişkinin yoğun olduğu işlerde, örneğin kargo, market ve banka çalışanları, elektrik, su ve doğalgaz sayaç okuma görevlilerinin kendileri de virüse karşı korumasızlar, virüsün yayıcısı olma riskini de taşımaktalar. Bu tür çalışma koşullarını özel olarak ele almak gerekmektedir.

11) Hamile, süt izni kullanan, engelli, 50 yaş ve üzerindeki çalışanlar, 12 yaşından küçük çocuğu olan anne veya babadan biri, ücretli izinli sayılmalıdır.

VİRÜS SALGINI, İŞÇİ HAKLARINDA GERİYE GİDİŞE NEDEN OLMAMALI!

12) Büyük bir işsizlik dalgası gelmektedir. Salgına karşı tedbir olarak kapatılan işyeri sayısı, İçişleri Bakanlığının verileri ile 149 bin 382’dir. Ortalama 2 kişinin çalıştığını düşünürsek, en az 300 bin işçi işsiz kalmıştır. Organize sanayi siteleri büyük ölçüde kepenk kapattılar. İşçiler işten çıkarılıyor ya da ücretsiz izne gönderiliyor.

AVM’ler, şubeleri de olan büyük giyim mağazaları kepenk kapattılar. Otuz büyük ilde şehirlerarası ulaşımın durması, şehir içi ulaşımı sürdüren özel otobüs, minibüs, taksinin boşa çıkması, boş kalan oteller, otomobil fabrikalarının üretimlerini askıya alması ile onlara üretim yapan yan işletmeler, çok sayıda işçiyi ücretsiz izne çıkarmakta ya da işten atmaktadır.

Çiçek, simit, mısır satıcıları, boyacılar, kâğıt toplayıcıları gibi gündelik çalışanlar salgından bu yana evlerine ekmek götüremez durumdalar. Özetle, büyük bir işsizlik dalgası gelmektedir. Salgın öncesinden farklı olarak, salgın geçinceye, ekonomi düze çıkıncaya kadar, işini kaybedenin başka yerde işe girme şansı yoktur.

13) Suriye ile ilişkiler bir an önce düzeltilerek, misafir konumundaki Suriyelilerin ülkelerine dönmesi sağlanmalıdır. Böylece kayıt dışı yabancı işçilik yükü de epeyce hafiflemiş olacaktır.

Sonuç olarak, büyük bir işsizlik dalgası ve hukuk dışı ücretsiz izinlerle milyonların aç kalması gibi bir sorun önümüzdedir. İşsizlik, Sayın Cumhurbaşkanından siyasi partilere, meslek odalarından sendikalara kadar topyekûn kafa yorulması gereken bir sorundur, salgın kadar ciddidir.

Kısacası halkımızın aç kalmaması için Devletimiz gerekeni yapmalı, hayat normale dönünceye kadar “BENİM İHTİYACIM VAR DİYEN HERKESİN YAŞAMSAL İHTİYACINI KARŞILAMALIDIR. ELEKTRİK, SU, DOĞALGAZ FATURALARINI ÖDEMELİDİR. TÜRKİYE’NİN HEM MALİ BÜTÇESİ HEM AHLAKİ BÜTÇESİ HEM DE HALKÇI VE KAMUCU GELENEĞİ BUNA YETERLİDİR. HALKIMIZA VE DEVLETİMİZE GÜVENİYORUZ. EVDE KAL TÜRKİYE” diyoruz.

vatan partisi İl başkanı mehmet Çobanoğlu denizli denizlimuhabir denizli haberleri vatan partisi