UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!"

TAKİP ET

'11 Temmuz 1995 insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından ve Bosna'da yaşanan modern zamanın en büyük vahşetlerinden biridir Srebrenitsa Katliamı.' Diyen DEN-GÖÇ-DER Genel Başkanı Ahmet ÇALIŞKAN, Srebrenitsa Katliamının yıldönümünde tüm soydaşlarımızı rahmetle andıklarını söyledi.

 
Srebrenitsa Katliamının insanlığın yüz karası olarak Dünya varoldukça hatırlanacağını belirten Çalışkan, “etnik soykırım ve insanlığın katledildiği bir savaş olarak Dünyanın hafızasına kazınan Srebrenitsa Katliamını lanetle anıyorum” dedi.

DEN-GÖÇ-DER Genel Başkanı Ahmet ÇALIŞKAN, “katliamın yıldönümü nedeniyle yayınladığı açıklamasında şunları söyledi:

“BOSNA SREBRENİTSA KATLİAMI
Temmuz 1995'de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, "Kri vaya 95 Harekatı"nın bir parçası olarak Srebrenitsa’yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış ve bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi "Ratko Miladiç" komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. Yapılan katliam da genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun "Akrepler" olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır.

Ne Birleşmiş Milletler'in Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mâni olamamıştır. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa'da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.

Yugoslavya'nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına katliam uygulamaya başlamışlardır. Olaya müdahil olmak isteyen Birleşmiş Milletler 6 bölgeyi güvenli ilan etmiş ve bu bölgelerden biri de Srebrenitsa'dır. Savaştan önce 24.000 nüfusu olan bu kent mülteciler ve dışardan kente sığınan insanlarla birlikte 60.000 nüfusa ulaşmıştır. Nüfusun artmasıyla bu kent artık hastalıklarla, açlıkla mücadele etmeye çalışan bir toplama kampına dönüşmüştür.

Kenttekilerin kendilerini korumak için edindikleri silahlar da BM (Birleşmiş Milletler) güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle toplanmıştır. Sırp devlet Başkanı Radovan Karadziç'in emriyle, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerlerinin kente olan tacizleri sıklaşınca kamptaki insanlar silahlarının geri verilmesi için başvuruda bulunmuş; fakat kampın Hollandalı Komutanı Thom Karreman bu isteği geri çevirmiştir. BM güçleri ise sadece kent üzerinde iki tane F16 uçurarak tepki vermiştir.

Hollandalı askerler Bosna'daki BM Barış Gücü Komutanı Fransız generalden aldıkları emirle bir gece yarısı kenti boşaltmış ve bulundukları kampı içindeki 25.000 mülteci ile birlikte Sırplara teslim etmişlerdir. Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan kent bir hafta süren katliamla Sırplara yenik düşmüştür. Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen katliamın boyutları ve vahşeti hala yaşayanların ve tanık olanların kanını dondurmaktadır.

Srebrenitsa’da yaşanan bu katliam Avrupa’da hukuksal olarak belgelenen ilk soykırım olarak tarihe geçti. Kalleşçe yapılan bu Müslüman düşmanlığı ve katliamı bilinen 8.372 cana mal oldu. Bilinmeyen ve halen kayıp olan binlercesinin acısı ise yüreklerde taptaze...
UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!”