Yasin Öztürk, Harekat Bölgesi incelemelerini anlattı

Biliyorsunuz geçtiğimiz Pazar günü Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in talimatıyla, Milletvekillerimiz Ümit Özdağ, İmam Hüseyin Filiz ve Yüksek İstişare Kurulu Üyemiz Hanefi Yıldırım ile birlikte Suruç, Akçakale ve Ceylanpınar'a hem askerimize, hem mülki amirlerimize destek, hem bölge halkına moral vermek için, hem de Harekat kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi almak üzere ziyaretlerde bulunduk. ​​​​​​​

HABER MERKEZİ

Suruç’un Çaykara köyünde şehit olan muhtarımız Halil Yağmur ve evinin önünde oynarken havan topunun isabet etmesi sonucu Ceylanpınar’da şehit düşen11 yaşındaki masum yavrumuz Elif Terim’in ailelerine de taziye ziyaretine gittik.

Öncelikle ifade edelim ki, bizim Milletimiz dünyada eşi benzeri bulunmaz bir millet. Yıllardır, ateş hattında yaşamalarına rağmen, binlerce sığınmacıya ev sahipliği yapmak durumunda kalmalarına rağmen, ekmeklerini aşlarını paylaşmalarına rağmen ve en önemlisi şehitler vermelerine rağmen, ülkelerine olan inançlarını yitirmemiş, Devletine destekten, fedakarlıktan vazgeçmemiş bir millet. Biz buna Suruç’ta, Akçakale’de, Ceylanpınar’da bir kere daha şahit olduk. Kendilerine minnettarız.
 
Türkiye uzun zaman önce yapılması gereken, çok geç kalmış bir harekata başladı. Bugün Barış Pınarı Harekatı’nın 8. Günündeyiz. Milli Savunma Bakanlığından açıklanan son bilgilere göre 637 terörist etkisiz hale getirildi. Şehitlerimizin ruhları şad olsun, onlara minnet borçluyuz. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Tek dileğimiz daha fazla kayıp vermeden, bölgede huzur ve güvenin sağlanması…

Gözlemlerimiz ve aldığımız bilgiler doğrultusunda söyleyebiliriz ki, harekat genel hatlarıyla  olumlu geçmektedir. Silahlı Kuvvetlerimiz kent içinde belli bir oranda direniş olacağını öngörmüş ve Harekata o direniş odaklarını temizleme süreciyle başlamıştır. Bölge hedefler doğrultusunda da temizlenmeye devam etmektedir.

Harekattaki olumlu gelişmeler Ordumuzun başarısıdır. Ancak Harekatın bütün sıcaklığıyla devam etmesine rağmen, askerin gösterdiği başarıyı, hükümet gösterememiştir. Bir zaman “kazan kazan” ve “sıfır sorun” politikalarıyla oyun kuruculuğa soyunan AK Partisi, ülkemizi dünyada ne yazık ki bir elin parmaklarından daha az “dost”un desteğine muhtaç hale getirmiştir. Bugün sadece 3-4 ülke yanımızdadır. (Macaristan, İspanya, Azerbaycan ve Pakistan)Türkiye karşıtı lobi faaliyetlerine karşı, harekat başlamadan önce kendimizi dünyaya ifade edebilmeliydik. Bütün dünyayı geçtik, Yavru Vatan Kıbrıs’a haklı davamızı anlatamaz, desteğini arkamızda hissedemez duruma gelmişiz. Bu durum, oturduğu makamı 1974’deki Barış Harekatına borçlu olan Kıbrıs’ı yöneten Mustafa Akıncı kadar, Türkiye’yi yönetenlerin de ayıbıdır.

Biz İYİ Parti olarak teröre ve dış cepheye karşı her zaman dualarımızla, desteğimizle askerimizin, Devletimizin arkasındayız. Harekat boyunca da arkasında olacağız, dünya döndükçe de arkasında olacağız. Bu birlik görüntüsü bizim varlık sebebimizdir. Gün kısır çekişmelerin günü değil ama dünyada “işgalci” olarak anılmamızın, yalnız bırakılmamızın sorumluluğundan da kurtulamazsınız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’yi tek adama mahkum etmeye çalışmaktadır ama işte tek adamın ülkemizin haklı davasını dünyaya anlatma, “işgalci” olmadığımıza ikna etme konusunda başarılı olamadığı da ortadadır.

Bugün yabancı basında sipariş yazılar yazmakla, her gün dünya liderleri ile telefon trafiği kurmakla maksat anlaşılmıyor.

Türkiye ilk kez sınır ötesi operasyon yapmıyor, Türkiye 2011 yılından beri Suriye sorunuyla, 35 seredir de PKK belasıyla uğraşıyor. Ne PKK’nın yan kolu YPG/PYD’yi dünyaya anlatabildi, ne göç sorununu, sığınmacıları, ne de DAEŞ’i…

Türkiye ilk defa bir operasyonda, uluslararası alanda  bu kadar yalnız bırakıldı. Ne “Dostum Trump” ikna edilebildi, ne “arkadaşım dediği Putin”, ne de Hamaney…. Sayın Erdoğan’ı Arap alemi ve Müslüman Kardeşleri olan İhvancılar da yalnız bıraktı.

Suriye’nin toprak bütünlüğü sadece Suriye’nin değil, Türkiye’nin de mutlak hedefi olmalıdır. Gelinen noktada bizleri “işgalci” gibi gören Batı dünyasına sormak lazım; Suriye bizim burnumuzun dibinde. Asıl sizin burada ne işiniz var? Rusya’nın, Amerika’nın, İran’ın, hatta Çin’in ne işi var? Dolayısıyla Suriye devletini bir şekilde muhatap alıp, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için Suriye’yi parçalayanlarla mücadele etmek, ülkemizin güvenliği için şarttır. 

Öncelikle bu hedefimizi ve amacımızı dünyaya anlatmaya devam etmeliyiz. Kimsenin tek karış toprağında gözümüz olmadığını, güvenlik sorunumuzu defaatle anlatmalıyız. Gerekirse bunu Türkiye’deki bütün siyasi liderler aracılığıyla da birlikte duyurmalıyız. Teröre karşı yapılan bu harekatla ilgili dünyanın her bir tarafına dağılıp, yoğun dezenformasyonu kırıp, derdimizi anlatmalıyız. İdeolojik saplantılarınızla dış politikada strateji üretemezsiniz. Gün öyle bir gün ki tek bir partimiz vardır o da Albayrak partisi.

Biz İYİ Parti olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Böylesi bir hassas dönemde milletimiz tek vücut olmuşken, Sayın Cumhurbaşkanından da beklediğimiz “Millet ittifakının dağılması” temennisinde bulunması değil, iç siyasete malzeme etmesi değil, Milletçe verilen desteğin devamı için çalışmasıdır.
Son söz olarak diyoruz ki; “Devletimiz daim, Ordumuz muzaffer olsun. Allah Türk’ü korusun ve yüceltsin.”…

TOPLANTIYI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...https://youtu.be/vq1l5Kf-1Kk