YÜREK YARAMIZ SREBRENİTSA

TAKİP ET

Denizli Göçmenler Derneği, Srebrenitsa katliamının 23. Yılında yayınladığı anma mesajında, katliama göz yuman devletleri kınarken, hayatlarını kaybeden kardeşlerimize rahmet diledi.

DENGÖÇDER’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "Bugün Srebrenitsa katliamının yıldönümü. BM ve AB'nin bilerek önlem almadığı soykırım. Avrupa'nın göbeğinde Sırpların Bosnalı Müslümanlara yaşattığı vahşet...

Hiçbir toplumun bir başka topluma, insanlık dışı bu tür katliamları yaşatmadığı bir dünyada yaşamak dileğiyle katledilen Boşnak kardeşlerimizin  ruhu şad olsun.

11 Temmuz 1995 İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından ve Bosna’da yaşanan modern zamanın en büyük vahşetlerinden biridir Srebrenitsa Katliamı.

BOSNA SREBRENİTSA KATLİAMI

Temmuz 1995'de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, "Krivaya 95 Harekâtı"nın bir parçası olarak Srebrenitsa'yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna – Hersek'in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi "Ratko Miladiç" komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür.

Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun "Akrepler" olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır.

Ne Birleşmiş Milletler'in Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mâni olamamıştır. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşından sonra Avrupa'da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.

Yugoslavya'nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına katliam uygulamaya başlamışlardır. Olaya müdahil olmak isteyen Birleşmiş Milletler 6 bölgeyi güvenli ilan etmiş ve bu bölgelerden biri de Srebrenitsa'dır.

Savaştan önce 24.000 nüfusu olan bu kent mülteciler ve dışardan kente sığınan insanlarla birlikte 60.000 nüfusa ulaşmıştır. Nüfusun artmasıyla bu kent artık hastalıklarla, açlıkla mücadele etmeye çalışan bir toplama kampına dönüşmüştür. Kenttekilerin kendilerini korumak için edindikleri silahlar da BM (Birleşmiş Milletler) güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle toplanmıştır.

Sırp devlet Başkanı Radovan Karadziç'in emriyle, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerlerinin kente olan tacizleri sıklaşınca kamptaki insanlar silahlarının geri verilmesi için başvuruda bulunmuş; fakat kampın Hollandalı komutanı Thom Karremans bu isteği geri çevirmiştir.

BM güçleri ise sadece kent üzerinde iki tane F16 uçurarak tepki vermiştir. Hollandalı askerler Bosna'daki BM Barış Gücü Komutanı Fransız generalden aldıkları emirle bir gece yarısı kenti boşaltmış ve bulundukları kampı içindeki 25.000 mülteci ile birlikte Sırplara teslim etmişlerdir.

Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan kent bir hafta süren katliamla Sırplara yenik düşmüştür. Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen katliamın boyutları ve vahşeti hala yaşayanların ve tanık olanların kanını dondurmaktadır. Kalleşçe yapılan bu Müslüman düşmanlığı ve katliamı bilinen 8.372 cana mal oldu. Bilinmeyen ve halen kayıp olan binlercesinin acısı ise yüreklerde taptaze…

UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!

DENGÖÇDER YÖNETİMİ