Merkezefendi Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, DTO Başkan Yardımcısı Melek Sözkesen’in
yanı sıra Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Sarıkaya, Denizli Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Denizli Platformu’ndaki STK’ların
başkanları, iş adamları, üniversite öğrencileri ile çok sayıda davetli katıldı.
SÖZKESEN: “HAYATI TASARLAMAK, ÇOK İDDİALI BİR SEÇİM”
DTO, çok farklı bir
organizasyonla, Denizli’de bir ilke daha imza attı. Sözkesen, etkinliğin
başlangıcındaki açış konuşmasında, Denizli’nin girişimciliğine dikkat çekti. Binlerce
yıllık tekstil ve turizm geçmişi ve birikimiyle, tüm dünyada tanınan
Denizli’nin, 80’li yıllarda ihracatla uzak mesafelere açıldığını ve bugün
Türkiye’nin ilk 10 ekonomisi arasında yer aldığını ifade etti. Başkan
Yardımcısı Sözkesen, “Denizli, her zaman değişim ve dönüşümün peşinde oldu… Hem
ticaretteki hem de sanayideki yenilikleri, yakından takip ettiği gibi, birçok
ilkin de sahibi. Her zaman, örnek teşkil edecek işlerde liste başında.” diye
konuştu.
SÖZKESEN: “EĞİTİM ÖNCELİĞİMİZ”
Konuşmasında, Denizli’nin en
önemli ve büyük sivil toplum kuruluşu olan Denizli Ticaret Odası’nın eğitimi
çok önemsediğini de belirten Sözkesen, “Özellikle insanımızı üretim ve
istihdama kazandıracak kişisel gelişim ile mesleki eğitimlerimizin sayısını
artırmaya çalışıyoruz. DTO, ülkemiz ve insanlarımızın yararına her türlü
girişimde iş birliğine açıktır, hazırdır.” dedi.
“Hayatı tasarlamak çok iddialı
bir seçim ve biz bunu seçmek zorundayız. Seçmek ve sevmek zorundayız. Sevmek
için ise öğrenmek gerek. Öğrenmek için de farkında olmak. Bu bilinç, Denizli’de
bir kurum, bir kişi, bir STK, bir oda tarafından oluşturulacaktı. Bu öncü, DTO
oldu.” diyen Sözkesen, sözlerini şöyle tamamladı: “Gelecek tasarımına fütürizm,
bu bakış açısını benimseyenlere fütürist deniyor. Biz, fütürizmi olumlu gelecek
tasarımı kabul edip bu şekilde bakıyor ve bunun çoğalmasını istiyoruz... Gelecek
algısı, şu anda karamsar. İnsanlıkta büyük bir kaygı ve negatif hissiyat var.
Oysa, bu algı değişebilir. Bizler, edilgen bir konumdan çıkıp geleceği
planlayabiliriz. Geleceğin ne getireceği gibi klasik bir merakla değil, ‘Geleceği
nasıl getirmeli?’, ‘En çoktan en iyiye nasıl geçeriz?’, bunları öğrenmeye
geldik. Soyumuzun hayallerini şimdiden inşa etmenin gerekli olduğu bilinci ile
geldik. Çünkü, onlar yani yeni nesillerin yeni üretim modelleri ile yeni
tüketim ihtiyaçları olacak. Neslimizin olduğu gibi, şirketlerimizin,
okullarımızın olduğu gibi STK’larımızın da… Bu ateşle ivmelenecek fikirler,
evlerimizde, okullarımızda, işlerimizde yeni kıvılcımlar olsun. Alev olsun.
Bize yeni bir dünya lazım. Onu da bizim kurmamız lazım. Yok öyle ‘Biz geleceği
çocuklarımızdan ödünç aldık…’ masalları. Bizim çocukların geleceğini
yaratmamız, tasarlamamız ve asıl bunu tasa edinmemiz lazım. İşte bunun için buradayız!”
ONAT: “DÖNÜŞÜME LİDERLİK EDERSEK, GELECEĞİMİZİ DE
YÖNETEBİLİRİZ”
Gelecekle ilgili uzun süredir
farkındalık oluşturmaya çalıştığını ifade eden Gazeteci Yazar Ozan Onat ise,
“Farkında olacağımız çok şey var… Çünkü, teknoloji çok hızlı değişiyor. Gelecek
ile ilgili birtakım korkular var. Ama ben, gelecekle ilgili heyecan duymamız
gerektiğini düşünüyorum. ‘Gelecek’ deyince aklımıza teknoloji geliyor ama
aslında geleceği etkileyen tek şey teknoloji değil… Siyasi kararlar, ekonomik
iniş çıkışlar, sosyal olaylar, çevresel etkiler gibi pek çok sebep, geleceği
etkileyen ana etkenlerdir. Fakat, teknolojinin ayrı bir noktası, ayrı bir gücü
var. Endüstri 1.0 sanayi devrimi, 1700’lü yılların sonunda başlıyor. 1800’lü
yılların sonunda elektrik enerjisi ile Endüstri 2.0, 1900’lü yılların ortasında
bilgi teknolojilerinin bilgisayarların hayatımıza girmesi ise Endüstri 3.0
olarak adlandırılıyor ve dijitalleşme yani Endüstri 4.0 başlıyor. Dijitalleşme;
ürünlerin, hizmetlerin hızla dijitale dönüşmesidir. Dijitalleşmeyi birçok
sektörde yaşadık… Müzik, sinema ve medya sektörleri hızla değişti. Bugün artık
sağlık, eğitim, ulaşım, perakende gibi pek çok sektör, hızla dijitalleşiyor. Bir
dönüşüm arifesindeyiz; bu dönüşüme biz liderlik
edersek, geleceğimizi de biz yönetebiliriz!” dedi.
TARHAN: “DİJİTAL MEDENİYETLER ÇAĞINA GEÇTİK”
Fütürist Ekonomist Yazar Ufuk
Tarhan da gelecek ile ilgili hep kaygıdan bahsedildiğini ancak korkunun
sebebinin “bilmemekten” kaynaklandığını belirterek, sunumuna başladı. Tarhan, “Farkındalığımızın
az olması sebebiyle, gelecekten korktuğumuzu düşünüyorum. Gelecekçilik,
hepimizin bilinçli ve amaçlı kullanması; yararlanması zorunluluk olan bir alan.
Bunun için de ne istiyorsak onları belirleyip, hareket etmeliyiz. Teknoloji çok
önemli; her şeyin temel belirleyicisi… Buna adapte olamayan kişi ve kurumlar,
oyundan çıkıyor; adapte olanlar ise oyunda kalıyor. Kişi ve kurumlar, gelecek
için bugünü kurtarmalı, geleceğe hazırlanmalı; bunun için de hibrid çalışması
gerekiyor. Dijital medeniyetler çağına geçtik ve biyolojimiz dahi
dijitalleşiyor. Yani soyut, somut her şeyin, dijitale dönüştürüldüğü yıldayız.
Buna göre kendimizi hazırlamamız gerekiyor! 2019’un yükselen alanı, arttırılmış
gerçeklik, sanal gerçeklik ve genişletilmiş gerçeklik olacak. İşlerinizde, bir
an önce bunları hayata geçirin. İnsan için altın oran ‘T’dir yani Teknolojik,
Tasarımcı, Takım Oyuncusu olmak... Bir şeyin her şeyini, her şeyin bir şeyini
bilmeye çalışarak, kendimizi dönüştürmemiz, ‘T’leştirmemiz gerekiyor. 3 T olup,
yetenekli, yetkin, yetkili ve yaratıcı yani 4Y olursanız; her zaman, her yerde
ve her koşulda iş bulabilirsiniz! Olay, gelecekten korkmak değil, aslında fırsatları
kovalamaktır!” diye konuştu.
VİDEOLAR EŞLİĞİNDEKİ İNTERAKTİF SUNUMLARININ ARDINDAN SALONDAKİLERİN
SORULARINI CEVAPLADILAR
Uzay çağı kıyafetleri ile robot kılığına girmiş canlı mankenler ile robot kıyafetli pozların verildiği fuaye alanı, büyük ilgi gördü; farklı görüntüler oluşturdu. Konuşmacılar, konukların sorularını cevaplamasının ardından, salondakilerle toplu fotoğraf çektirdi.
DTO Meclis Başkanı Salih
Sarıkaya ile DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melek Sözkesen, Onat ile
Tarhan’ı, günün anısına birer hediye takdime ederek, salondan uğurladı.