Türkiye’de
sayılı üniversite hastanelerinde bulunan, akciğer kanserinin erken tanısı ve
evrelemesi, lenf bezlerinin diğer kanserleri (lenfoma gibi) verem hastalığı ve
sarkoidozis gibi iyi huylu olsa da özel tedavi gerektiren hastalıkların doğru
tanısında faydalı ve etkin bir şekilde kullanılan Endobronşiyal Ultrasonografi
(EBUS) cihazı ile PAÜ Hastaneleri; Denizli’de tek, Ege Bölgesi’nde ise
İzmir’den sonra ikinci merkez olacak.
Cihaz
ile ilgili detaylı bilgi veren PAÜ Tıp Fakültesi Dâhili Tıp Bilimleri Göğüs
Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Uğurlu şunları dile getirdi: ‘‘Hava yollarının
içine bronkoskop adı verilen bir kamera ile ses tellerinin arasından girilerek
bakılabilir ve iç kısımda bir kitle olduğunda buradan biyopsi alınabilir. Ancak
hava yollarının içinde olmayıp da komşu kısımlarda yerleşmiş kitle ya da lenf
bezlerine ulaşmak basit bronkoskoplarla mümkün olmamaktadır. Endobronşial
Ultrasonografi (EBUS) adı verilen özel bir cihaz sayesinde; hava yollarına
girilip cihazın uç kısmındaki küçük bir ultrason, hava yolu duvarının dışındaki
bu yapıların yerini tam olarak saptamaya yardımcı olur. Böylece cihazın
içindeki küçük kanaldan geçirilen iğneler ile kitle ya da lenf bezinden örnek
alınır. Birçok hastalık kesin patoloji tanısı olmadan tedavi edilememektedir.
Bu nedenle ulaşması en zor olan bu bölgelerden biyopsi alınmasını sağlayan
EBUS, göğüs hastalıkları alanında tanıya önemli katkı sağlamaktadır. EBUS, bu
özellikleri ile uzun yıllardır kullandığımız esnekbronkoskopun bulunmasından
sonra bronkoskopi tarihinde en büyük icat olmuştur.’’
Günümüzde
dünyada en sık görülen kanser türünün akciğer kanseri olduğunu hatırlatan Doç.
Dr. Erhan Uğurlu, bu kanser türünün görülme sıklığının her yıl %3 artmakta
olduğunu ve kadın erkek fark etmeksizin ölüme en çok sebep olan kanser türü olduğunu
belirtti. Doç. Dr. Uğurlu, ‘‘Akciğer kanseri tedavisinde erken ve doğru teşhis
çok önemlidir. Akciğer kanseri tedavi şeması seçiminin temelini ise kanser
evrelemesi (başka bölgelere yayılıp yayılmadığının belirlenmesi)
oluşturmaktadır. Erken evrede yakalanan hastaların ameliyat olup tümörden
tamamen kurtulma şansı bulunmaktadır. Evreleme içinde lenf bezlerinin
(mediastinal/hiler) incelenmesi gerekmektedir. EBUS bu tür hastaların tanısı ve
evrelendirilmesinde hayati öneme sahiptir. Ayrıca EBUS yapılmadığı ya da
yapılamadığı zaman hastalar evreleme ve tanı için gereksiz yere cerrahi
işlemlere maruz kalmaktadır. Bu da hastalar için ciddi bir mağduriyet, hastane
için de yoğun bir külfet oluşturmaktadır.’’ şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda cihazın Pamukkale Üniversite Hastanesi bünyesine kazandırılması konusunda teşekkürlerini sunan Doç. Dr. Erhan Uğurlu, ‘‘İlimize, Üniversitemize ve bölgemize böylesi bir cihazın kazandırılmasında öncülük eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Hüseyin Bağ olmak üzere Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Mehmet Ali Sarı ve Başhekimimiz Prof. Dr. İbrahim Türkçüer’e, altyapı projesi destekleme birimi eski koordinatörü Prof. Dr. Şaban Nazlıoğlu’na hastalarım, bölümüm ve kendi adıma en içten duygularımla teşekkür ederim.’’ şeklinde konuşmasını tamamladı.