Bazıları MHP sinin yaptıklarını olumlu veya olumsuz şekilde Ülkücülüğe mal ediyorlar. Bu yanlış.Bana diyorlarki bize böyle öğretmediz. Size nasıl öğretti isek Ülkücülük öyle duruyor. Sadece siz Ülkücülük ile siyaseti karıştırıyorsunuz.
Siyasi kurum ve siyasi kişiler ellerindeki imkanı içindeki bulundukları şartlara göre kullanırlar. Gerektiğinde Ülke menfaati için gelecekleri için taviz verebilirler taviz alabilirler. Bu demek değildirki Ülkücüler ve Ülkücülük değişiyor.
Ülkücülük ise inandığın doğrultuda taviz vermeden taviz almadak dimdik durmak dosdoğru olmaktır. Bu ülkücülükte Millete Devlete Vatana şeksiz ve şüphesiz ter pahasına kan pahasına ve can pahasına hizmet etmektir. Bu ülkünün ve bu hizmetin gerektirdiği gibi hayatını şekillendirmektir.
İkisi birbirine asla karıştırılmamalı sınırları iyi belirlenmelidir.
Başbuğ bunu çok veciz bir şekilde izah etmiştir. Rahmetli verdiği emirde "Bizler siyasetçi olarak bazen içimize sinmeyen istemediğimiz şeyleri yapabilir bazen doğru görünmeyen yollara baş vurabiliriz. Ancak sizler asla bunları örnek almayacaksınız. Ülkünüzden ve Ülkücülüğünüzden taviz vermeyeceksiniz. Dimdik dosdoğru olacaksınız" demiştir.
Nitekim bu hususun ispatıda Cahit Karakaşın Meclis başkanı seçilmesi, Demirel hükümetinin dışardan desteklemesi ve Refah partisi listelerinde seçime girilmesidir.
Bazı kişiler Ülkücülük ile siyaseti aynı kefeye koyarak Ülkücülüğe zarar veriyorlar Bu asla doğru değildir.
Her şeyi kendi dairesinde değerlendirmek gerekiyor.
Ülkü ve Ülkücülük tertemiz durmakta ve yoluna devam etmektedir.
MHP side siyasetin ve şartların kendisine yüklediiği görevleri yerine getirmektedir.
Bunun dışındaki anlayışlar art niyetli değilse bile yanlıştır.