Bize söylenen ve okuduğumuz bir çok kaynağın dediğine göre.
Hazreti peygamber İslamı sadece tebliğle görevlendirilmiştir.
Yüce Allah gerisi benim işim dedi diye yetkin kişiler ifade ediyor..
Yine bildirildiğine göre Bedir, Uhut ve Hendek savaşlarında müslümanlar saldırıya uğramıştır haliyle denecek bir şey yok.
Bilhassa Peygamberimizin ölümünden sonra İslamın tebliği büyük ordularla yapılmıştır. İddialara göre İslamı kabul etmeyenlerin büyük çoğunluğu kılıçtan geçirilmişytir.
Neticesindede büyük ganimetler elde edilmiştir. Yoksa kısa sürede bu kadar ordu nasıl tutulur bu kadar savaş nasıl yapılırdı.
Bu ganimet ve katliam meseleleri tarihçiler tarafından es geçiliyor.
Denilen kahraman arslan yiğit İslam orduları.
Bu seferler hakikaten İslamı tebliğ içinmi gönderildi yoksa esasen ganimet elde etmek yanında kılıç zoruyla insanları müslüman etmek içinmi gönderildi.
İkinci bir soruda;
Kurulan oluşum bir İslam toplumu teşkilatımıydı, yoksa Arap ırkının İslamı kullanarak kurduğu bir siyasi Arap İmparatorluğumuydu.
Kuran da çelişki yok inanıyorum.
Kuranda çelişki olmamasına rağmen İslam toplumundaki bu çelişkiler niye onu anlıyamıyorum.
Müslümanlar herkese her topluma düşman gözüyle bakmak zorundamı?
Allah başa vermesin ülkem işgal edildi, karşıma silahlı biri geldi onun dininden olmamı istedi. Bende olmuyorum diyecek kadar cesurluk gösteremedim. Tamam senin dinindenim dedim. ben onun dininden oldummu olmadımmı?
Bunu nasıl anlıyacağız.
Öyle zannediyorumki İslam Dünyasının bütün problemlerinin temelinde İnsanların müslüman oluş şekiilleri yatmaktadır.
İslamı bilerek ve istiyerek kabul eden kişi neden islamı sulandırsın.