Kökünü beğenmeyip birilerinin yardımıyla kırılıp köküne nisbet yaparak gidip toprağa dikilen dal kurur.
Kök tekrar dalını çıkarır.
Dalın nasibi ise ocak olur.
Nice dallar kışkırtmalara kapılıp kökünü terketti hiç biri ağaç olamadı.
Kök yerinde ağır ve güzeldir.
Ağaç olmak kök olmak kolay değil.
Ne soğuklara ne kuraklıklara ne rüzgarlara ne baltalara direneceksiniz. Buda yetmiyor ne onlu yılları sabırla geçireceksiniz.
Tabi birde kökünden şüphe etmek var. Kökünüzü beğenmeyipte birde şüphe ederseniz o zaman iflah olmazsınız.
Bizler kökümüzdende yetiştiğimiz toprağımızdanda memnunuz.
Yılık yamuk dallarımızda var ellbette. Dal olduktan sonra hangimizde yılıklık yokki. Biz bir birimiz her baharda düzeltmeye çalışıyoruz ve yılıklıklarımızı örtüyoruz.Hoş görüle yardımlaşmayla kardeş kardeş yaşıyoruz.
Ne yaparsın düşmanımız çok. Ya bizi kırıyorlar, ya kırılmamızı sağlıyorlar. Olsun be dal olmanın kaderinde bunlar da var. Biz kalanlar bize yetiyor.
Dileğimiz o ki bizi dal yapan ve bizi canlı tutan kökümüzden ayrı düşmeyelim.