7.11 20220 tarihinde İdari ve diğer işler komisyonunda görüşeceğimiz "Şehit ve yakınlar ve gaziler birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği birimi ve sanat eserleri değerlendirme komisyonu" temalı komisyon toplantısında önergenin ret edilmesi için oy kullanacağım.
Sebeblerini aşağıda arz ediyorum.
İDARİ VE DİĞER İŞLER KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA
Merkezefendi Belediyesinin 2022 yılı Kasım ayı belediye meclisinin 1. oturumunda komisyonumuza havale edilen gündemin 1. maddesinde istenen Şehit ve yakınları ve gaziler birimi, Toplumsal cinsiyet eşitliği biri ve sanat eserleri değerlendirme komisyonu hakkındaki önergeye ret oyu veriş sebebim.
1- Şehit ve yakınları ve gaziler birimikurulması siyasi bir gösterişten ibarettir.
Çünkü insanlarımızı öldürüp Şehit olmalarına sebeb olan, insanlarımızı yaralayıp Gazi olmalarına sebeb olan terör örgütünün uzantısı bir parti ile gönül ve düşünce bağı olan ve faaliyet birliğinde bulunan o partiye her evden bir oy diyen. teröristler için ağıt yakanları, Türk Ordusuna kimyasal silah iftirası atanları bile savunan, Listelerinde malum örgüte ve partie mensup olanlara yer vermekten çekinmeyen bir zihniyetin ve anlayışın samimi olduğuna inanmak mümkün değildir. Zaten bu konuda yönetmelikte bir kelime bile yoktur.
Bu husus toplumsal cinsiyet eşitliği garabetinin önüne konulmuş bir kurnazlık makyaj ıdır. Bunu görmezden gelmek ve kabul etmek mümkün değildir.
Zaten de Devletimiz Şehit ve Yakınları ve gazilerimiz için bütün imkanlarını olumlu yönde kullanarak kendilerine sahip çıkmaktadır. Şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hiç kimseye ihtiyacı da yoktur. Şehitlerimizin ve yakınları ile gazilerimizin seçim arafesinde hatırlanması ve siyasi bir manevraya malzeme yapılması ayıptır.
2-Toplumsal cinsiyet eşitliği tabiri doğrusu garabet, anlamsız, temelsiz, temasızbir şeydir.olmayan bir şey üstüne bina kurmaktır. Toplumun cinsiyeti yoktur. Bu esyanın tabiatına aykırıdır.
Toplumdaki insanların cinsiyeti olur.
Bizce bu husus insanların kendiilerine bırakılmalıdır.
Toplumsal cinsiyette neyin eşitliği sağlanacak anlamak mümkün değil.
Kadınlar erkekliği veya erkekler kadınlığımı seçecekler. toplumun hepsi kadın veya erkeklerden mi oluşacak?
Yoksa üçüncü bir cinsmi türetilecek de bunun üstünden mi eşitlik sağlanacak.
Yönetmeliğin
g) bendindeki yurt dışındaki fonlara proje sunmak ibaresi aile yapımızı yıktınız memnun olduk şimdi de gelin insanlığımızı yıkın demektir.
Yurt dışındaki fonlar ve içerdeki uzantıları da proje sunulacağı yazılmış.
Bu fonlar tarih boyunca ne Devletimiz ne de insanımız için hiç bir iyi şey yapmamışlardır.
Yoksa bu yönetmelikle onların uzantısı mı olunmak istenir düşüncesi ister istemez akla geliyor.
İ) Bendindeki dezavantajlı guruplar tabirinin ucu çok açıktır. Nereye çekersen oraya gider. Böyle bir ucu açık yöneltmelik maddesi olmamalı.
Eğer burada dezavantajlı guruplar denilirken LGBT denilenler kastedilmişse ve bu LGBT yumuşatılarak kabul ettirilmek istenmişse hem yazık hemde aldatma olur. Bu meclisi saf yerine koymaktır ki buda ayıptır.
LGBT insanları ruhen ve psikolojik açıdan hastadırlar. Bu sebeble bir cinsiyet türünü de oluşturamazlar. Bunları istismar ederek kullanmak yerine bunların tedavileri için çaba harcanmalıdır.
Bir insanın bir gurubun eksikliğinin, hastalığının siyaset malzemesi yapılması hiç de hoş değildir.
Bu yönetmeliği hazırlayan zihniyet, herkes başörtüsü istediği yaşadığı halde baş örtüsüne karşı oldukları ayan olan ama baş örtüsünü istismar eden ve kullanmak isteyen zihniyettir.
3- Sanat eserleri değerlendirme komisyonu neden lazım ve nedir doğrusu anlamakta zorlandım. Bu konular çok üst düzey bir uzmanlık gerektirir. Böyle bir komisyona ihtiyaç duyduracak kadar sanat eserlerimiz olduğunu düşünmüyorum.
Yoksa böyle sözde bir komisyonla bazılarının yapıtlarına sanat eseri sıfatı mı kazandırılmak isteniyor insan düşünmeden edemiyor.
4-Yönetmelikte iş dönüp dolaşıp kadın istismarına gelmiş.
Anamız, hanımımız,kızımız,kardeşimiz, sevdiğimiz,ve uğruna öldüğümüz kadın biz erkeklere düşman düşman edildi.
Daha doymadılar.
Yakında da erkeklere olan düşmanlık karşılık bulup kadınlara düşmanlık başlatacaklar.
Kadını istismar ve kullanma ailemizi yıktı.
Korkarım erkeğin kadın düşmanlığı ilede toplumumuzu yıkmak istiyorlar.
5- Türkiyemizde herkesin temel hak ve hürriyetleri var olduğu gibi kadınlarında hakları garanti altındadır. Kadınlarımızın hakları diğer insanlardan daha fazla hale getirilmiştir. Kadınların haklarını kullanabilmesi için her türlü tedbirde alınmıştır.
Şu unutulmamalı.
Hak sahibi olmak başka hakkın kullanılması başkadır.
Hakkınızı kullanırken dışınızdaki şartlar karşınıza çıkar. İşte o zamanda taviz vermek zorlanmak zorunda kalırsınız. Tabi bu demek değildir ki hakkınız gaspedildi.
Hukuk olmuş olan olaylar üzerinden yürür.
Hukukun ve devletlerin geleceği bilme imkanları yoktur. Dolayısıyle sen suç işleyeceksi diyemez. Zaten böyle bir şeyde diktatörlük olurdu.
Geleceği biliyorum diye insanların haklarıda kısıtlanamaz
5- Bu yönetmelikte o kadar çok şeye değinilmişki.
Bunları yapmak değil belediye devletler için bile zor.
Hangi akla uyularak hazırlandı ben anlayamadım.
6- Anlaşılıyorki bu seçim için yapılmış.
Belediyemizin böyle anlamsız işlerle uğraşması yerine belediyecilik yapmasını Merkezefendi sakinlerine daha iyi hizmet götürmesini tavsiye ederim.
Mesela şehrimizin tam ortasındaki Merkezefendi mahallesi Afrika şehir mahalleri gibi. Defalarca belirttiğim hala öylece duruyor.
Netice olarak yanlış istismara açık ve topluma insanımıza zarar verecek böyle bir yönetmeliğin kabulünü tehlikeli buluyor ret oyu veriyorum.