MHP ye, Devlet Beye, MHP görevlilerine, Ülkücülere saldıran, karalayan, hakaret eden, ihanet edenlerin çok büyük bir bölümü geçmişte millet vekili, bakan, ocak, sendika, vs. lerde başkanlık veya yöneticililk yapmış kişiler.
Anlamaya çalıştım.
Bunlar bulundukları mevki ve makamlar sayesinde tabir caizse bir elleri yağda bir elleri balda yaşıyorlardı. İtibar, saygı, güçleri ve etkileri tavan yapıyordu.
Bazılarıda bulundukları mevki ve makamlar sayesindde kendilerine önemli maddi menfaatler sağlıyordu. İşin içine maddi menfaatler girince ahlaki değerlerde zaafa uğruyordu tabi.
Bunları kaybedince panik ve kızgınlık kuyusunda kayboluyorlardı.
Mevki ve makamlarını kaybedince sessiz sakin kalıp onur ve şerefleriyle bekleyenlerde vardı tabi. Günü ve saati geldiğinde bunlar tekrar hak etttikleri değere kavuşuyorlardı. Böyle davranan kardeşlerimize selam olsun.
Bu kızgınlık ve panik çukurunda debelenenler bizim neden kaybettiğimizi anlamasınlar düşüncesiyle halen görevde olanlar başarısız olsunlar veya bizden daha başarısız görünsünler istiyorlar galiba. Düşünüyorlarki mevcut görevlileri başarısız gösterirler ve kabul ettirebilirlerse kendileri başarılı görünecek ve kabul görecekler. Bu sayede gidecekleri kapılarda itibar görecekler, ihanetlerine sebebler icat edebileceklerdi.
Birde yeni menfaat yolculuklarında menfaatlerine ulaşabilmek için ülkücü harekete hakaret ediyorlar. Sığındıkları efendileri böyle istiyor olmalı.
Allahım herkese içindeki niyetlerine göre hak ettiklerini versin. Son olarakta ülkücü olmak, ülkücülüğü yaşamak zor iş bunu her yürek her babayiğit kaldıramıyor. İlk fırsatta ilk sığınacak kapıyı bulduklarında firar ediyorlar.