“Padişahlıkla idare edilen bir ülkede, suçlunun biri idama mahkum edilmiş. Mahkeme kararı yüzüne okunmuş:
- Suçlu idama mahkum edilmiştir. İdam cezası mahkum boynundan urganla asılarak infaz edilecektir!..
Yargıç, mahkuma sormuş:
- Karar için bir diyeceğiniz var mı?
İdam mahkumu son sözünü söylemiş:
- Beterin beteri vardır! Allah beterinden saklasın!..
Bir an evvel hükmü yerine getirin!..
Yargıç şaşırmış:
- Yahu idamdan daha beter ne olabilir?
Mahkum sözlerini tekrarlamış:
- Beterin beteri vardır. Hükmü geciktirmeyin!..
Darağacını hazırlamışlar. Mahkumu idam sehpasına çıkarmışlar. Tam asarken bir atlı yetişmiş:
- Durun! Mahkumu asmayın! Padişahımızın fermanını getirdim!.. demiş.
Yargıç, padişahın fermanını açıp okumuş:
- Mahkum iple asılarak değil, kazığa oturtularak idam edilsin!..
Fermanı mahkuma okuyan yargıç demiş ki:
- Evet, haklıymışsın! Beterin beteri varmış!..”
Son sözün tek kişinin ağzından çıktığı yönetim sistemlerinde mutlaka beterin beteri vardır!..
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!