Derdimi şu dağa yüklesem bir bir,
Dağ derdinden çöker, yerle bir olur.
Yârânı vefayla yoklasam bir bir,
Sağır, çıkar umup körle bir olur.
Nâmert dert dinlemez, satar dostunu;
Yoldaşı can verse soyar postunu,
Kimse bilmez hayâlinde kastını,
Seninleyken gider şerle bir olur.
Mert sonuna bakmaz, durur yanında;
Bir haber yollasan gelir ânında,
Som cevher gizlidir temiz kanında,
Ölümle dans eden erle bir olur.
Nâdân nezaketsiz söyler sözünü,
Sözüyle karartır kendi yüzünü,
Bilmez işin gerçeğini, özünü;
Kış günü yanında karla bir olur.
Nankör kıymet bilmez, terk eder gider;
Sırtından indirsen, çark eder gider;
Sayende dördünü kırk eder gider,
Tartılsa değeri kirle bir olur!
Karabudak dert etme sen dünyayı,
Sen ok olsan, elde tutarlar yayı;
Her köprü başında bekler bir ayı,
Derdin sırtındaki “bar”la bir olur.
26.02.2020 F. K. (KARABUDAK)