Değirmende taş dönüyor durmadan,
Bilmezsen bilene sor deli gönül.
Dünyada yaşanmaz hayâl kurmadan,
Sen de her gün hayâl, kur deli gönül.
Ufku görmek kâr etmiyor bu çağda,
Çakallar yurt tutmuş yaylada, dağda;
Meyveyi yiyenin izi yok bağda,
Ufkun arkasını gör deli gönül.
Kul hakkından sakın, alma asla âh!
İş işten geçince iş görmez eyvâh!
Başkası dese de yalandan vâh vâh!
Günahtan kaçmakta, kâr deli gönül.
Kıldan ince derler, kılıçtan keskin;
Çıkarsa günahlar sevaptan baskın,
Olsan da fayda yok kadere küskün,
Sonunda bir hesap, var deli gönül.
Akıl tartısından çıkmazsa sözün,
Arından kızarıp yanmazsa yüzün,
Olanları göremezse kalp gözün,
Sonra sana derler: ‘Kör’ deli gönül.
Karabudak ne düşünür bilinmez,
Her zorluğun üstesinden gelinmez,
Levh- i mahfuz’daki yazı silinmez,
Çektiğini hayra, yor deli gönül.
03.11.2021 F. K. (KARABUDAK)