Güller açsın gülzârda; kıskansın nergis, lâle!
Zambaklar kapılmasın, olmayacak hayâle;
Sümbüller kalkışmasın, zamansız ihtilâle;
Şeyda bülbül şu gülden, yakınırsa yakınsın;
Sözlerim zülf-i yâre dokunursa dokunsun!
Dikenler arasında yetişmiş taze bir gül,
Gülü anlamayana, kaktüs en güzel ödül;
Güle muhabbet duyan, kaktüs için der ki zül!
Kimler düşmanca tavır takınırsa takınsın,
Sözlerim zülf-i yâre dokunursa dokunsun!
Çiçek açsın kırlarda, arı bal yapsın arı;
Sinekler terk eylesin şöyle bizim diyarı,
Beğenmek değil midir her gönlün ihtiyârı,
Şu mektup yalan yanlış okunursa okunsun,
Sözlerim zülf-i yâre dokunursa dokunsun!
Postacı bu mektubu ne zahmetle getirdi,
Elindeki mektupla her sahteyi birirdi,
Tartışılmaz tabular, değerini yitirdi;
Körleşen gözler kinle bakınırsa bakınsın,
Sözlerim zülf-i yâre dokunursa dokunsun!
Mektupta haberler var, dikenle gül tarifi;
Cahili telin eder, yücelterek arifi;
Öğütler öğrenmeyi, metheder maarifi;
Karabudak, kaypaklar çekinirse çekinsin;
Sözlerim zülf-i yâre dokunursa dokunsun!
29.09.2019 F.K. (KARABUDAK)