Kırıldı kalemler, tükendi kâğıt;
Arz-ı hâlin yüreğine yaz getir.
Dünyadan giden çok başlasın ağıt,
Yüreğimin yangınına buz getir.
Bende bir şey yok demekle olmuyor,
Hastalar ne çeker kimse bilmiyor,
Dertler harman oldu millet gülmüyor,
Biliyorsan dermanını tez getir.
Ne evler var tencerede aşı yok,
Çoğu yerde ocakların başı yok,
Gariplerin dikili bir taşı yok,
Yardımların paketini çöz getir.
Çocuklarda ayak yalın baş açık,
Hadsizlerde palavra çok söz uçuk,
Belli ki geç kaldık iş işten geçik,
Kem gözlere serpilecek toz getir.
Bencillik yayılmış diğerkamlık yok,
Gösteriş var insanlarda hamlık çok,
Çoğun sofrası boş, azın karnı tok;
Ahlâk kokmuş, tuzlamaya tuz getir.
Karabudak, varsın duaya diller;
Tanrı’dan isterken açılsın eller,
Almaya yüz olsun, düzelsin hâller;
Aklından diline güzel söz getir.
07.04.2020 F.K. (KARABUDAK)