Karanlık gecelerin ayazında kavrulduk,
Gün ışıdı ufuktan, cephelere savruldk.
Dem derdiyle geliyor, bitmiyor şu hengâme;
Hiç mümkün görünmüyor, doğruları ikame!
Hastalık göz önünde, tedavi edilmiyor;
Çünkü reçete yanlış, dosdoğru gidilmiyor.
Üstte kara bulutlar engelliyor güneşi,
Karanlık bir düşünce ayırıyor kardeşi.
Sönük ışıklarıyla üç beş yıldız parlıyor,
Silueti görünen azgın bir it hırlıyor!
Neredesin ey Hızır, yetiş bu kardeşine;
Yediği kahpe kurşun, saplandı ta döşüne!
İblis hiç boş durmuyor, kin tohumu ekiyor;
O tohum yeşerdikçe, sürekli kan akıyor!
Şeytana rahmet okur, şu son fitneyi gören;
İşte bu, başımıza olmadık çorap ören.
Ne günlere kaldık biz, merhametsiz yürekler;
Hayvan yardım ederken, insan ötede bekler!
Özde bir şey yok artık, sözdedir mukaddesat;
Yırtık yama tutmuyor, işler büsbütün kesat.
Ağsını açan herkes, yalnız akıl veriyor;
Yüzüne karşı öven, geri dönüp yeriyor.
Dalkavukluk diz boyu, herkes çıkar peşinde;
Çakalların gözü hep, bir canlının leşinde!
Mazlumlara saldırır kuduz köpekler gibi,
Güçlünün arkasında, kaftan etekler gibi.
Garibe karşı aslan, zalime cılız kedi;
Biraz da zulme karşı göster kendini hadi!
12.12.2017 F. KARATEPE