Öyle bir hana geldik, hayat dolu her yanı;
Görmesek de hancıyı, işte muhteşem hanı.
Girenler kalır handa, çıkanlar dönmez geri;
Sanki bu han yolcuya biraz eğlenme yeri.
Konaklanır bu handa, yolcular gelir geçer;
Şayet elinde olsa yolcu kalmayı seçer.
Bu han kimine saray, kimine hapishane;
Hanın tabiatı bu, yok başka bir bahane.
Tezatlar diyarı han, bütün zıtlıklar burda;
Çoban yapmışlar sanki handa kuzuyu kurda.
Bir yanda çiçek açar, kar yağar öte yanda;
Dört mevsim bir arada yaşamıyor bu handa.
Sevgi saygı kalmamış, han bir savaş alanı;
Bu handa konaklayan, zikir yapmış yalanı.
Hanın sahibi gözler, kimin ne yaptığını;
Kiminin çalıp çırpıp harama saptığını.
Ne var ki handa kimse hancıya vermez hesap,
Hancı çokça sabırlı, bu handa görmez hesap.
Zalime cennet bu han, mazlumlara cehennem;
Felek mazlum üstüne çile yağdırır her dem.
Handaki güzellikler tapulanmış zorbaya,
Garibe düşen hisse, sığıyor bir torbaya.
Bu han öyle bir han ki kimse doymuyor hana,
Çoğunun haberi yok, hakiki handan yana!
12.12.2019 F. KARATEPE