Gönlü yüce, yeter kendi kendine;
Dikeni gül eyler, etmez şikayet.
Aldatayım diye sığınmaz dine,
Fidanı dal eyler, etmez şikayet.
Yoksa da sofrada kaymağı, balı;
Bulgurla hoşçadır garibin halı,
Yeter bir göz oda, ocakta çalı;
Damlayı göl eyler, etmez şikayet.
Aldırmaz o ufak tefek bereye,
Bilir başvuracak niçin, nereye;
Sel gelse geçtiği derin dereye,
Sırığı sal eyler, etmez şikayet.
Felek başa çeşit çeşit dert açar,
Yabancılar görmez, tanıdık kaçar;
Derman bulmak için kalsa da nâçâr;
İrimi yol eyler, etmez şikayet.
Kimseden istemez, derdini gizler;
Arlanır, bildiği düsturu izler;
Böyle milyonlarca bahtsız sessizler,
Yetmezi bol eyler, etmez şikayet.
Karabudak dünya hâli bu işte,
Kimi dertli kimi alışverişte,
Dünya denen şu çok renkli geçişte,
Derdini bal eyler, etmez şikayet.
19.10.2020 F.K. (KARABUDAK)