Naçizane ben Küçük Vezir gibi davranmaya çalıştım. Çoğu kez bunun bedelini de ödedim.
18 Mayıs 2000 tarihinde o zaman Haftalık yayınlanan KURULTAY Gazetesi kurucu ve yazarlarını Başbakan Yar. Devlet BAHÇELİ, makamında kabul etti. Ben de Kurultay’da köşe yazarıydım. Beni ısrarla MHP Milletvekili Nazif OKUMUŞ çağırdı. Merhum Necden SEVİNÇ de dahil olmak üzere sekiz on kişi makamın hemen girişine yerleştirilmiş dikdörtgen masaya oturduk. Devlet BAHÇELİ’nin koltuğu bizim masadan yedi sekiz metre uzaktaydı. Araya da fiskos masası gibi küçük bir masaya Nazif OKUMUŞ oturdu. O aynı zamanda bizim sorularımızı yazıyordu.
Sohbet başladı. Sıra bana geldi. Dedim ki:
- Sayın Genel Başkanım, ömründe ilk kez benim hatırım için MHP’ye oy veren kayınpederimin selamları var. Yalnız bir üzüntüsü de zatıâlinizin Ecevit’in yanında sürekli esas duruşta duruşunuz!
İkinci konu, DSP kendi Bakanlıklarına yüksek bürokratları atadıktan sonra çıkarılan bürokrat atama yönetmeliğinin MHP’li Bakanların elini kolunu bağlaması. Bundan bizarız. Son konu Bakanlık paylaşımı. Bakanlıklar paylaşılırken Devlet memurlarının üçte birini oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı ile Meteorolijiden sorumlu Devlet Bakanlığı denk mi tutuldu?..
Devlet Bahçeli diğer arkadaşların konuşmalarıyla ilgili açıklama yaptı. Benim sorularımı Nazif OKUMUŞ bir kez daha hatırlattı. Bahçeli tek söz söylemedi.
Çıkarken dedi ki:
- Hocam siz çok heyecanlısınız! Biraz sabırla bekleyin! İktidardan düşünceye kadar bekledik.
2016 yılında Sosyal Medya’da Genel Başkanı eleştirme suçundan(!) MHP’den ilk ihraç edilenlerdek olduk.
Canları sağ olsun. Biz yine Küçük Vezir gibi davranmayı sürdürüyoruz!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!