Mustafa Kemal, İttihat Terakki yönetimi tarafından Trablusgarp’a gönderilmişti.
Oradaki masrafları için ne kadar para istediği soruldu. M. Kemal:
- Siz belirleyin!.. dedi.
Bin altın teklif ettiler. M. Kemal, çok fazla buldu. Parayı veren, artanını geri getirmek üzere bin altını teslim etti.
Mustafa Kemal, Trablusgarp’a vardığında otel aramaya başladı. Uygun ve güvenli bir otel bulamadı. Deniz kenarındaki kumsala gidip çantasını yastık yaparak yattı. Çok yorgundu...
Bir süre sonra bir Teğmen geldi yanına. Orada yatmaması gerektiğini bildirdi. Kendisinin iki odalı bir evi olduğunu, bir odasını kendisine verebileceğini söyledi. O gece Teğmenin evinde kaldı. Ertesi gün İbrahim Paşa ile buluştu. Hasan Bey de görüşmede yer aldı. Konuşmanın sonunda Mustafa Kemal ayağa kalktı, kumandanı saygıyla selamladı. Odadan ayrıldı. Dışarı çıkınca Hasn Bey arkasından yetişerek sordu:
- Böyle acele acele nereye gidiyorsunuz?
- Bir mülazım arkadaşımın bana lütfedip verdiği yer odasına.
Kumandan Paşa size rahmetli Recep Paşa’nın köşkünü tahsis buyurdular. Oraya gideceksiniz.
- Ben böyle bir köşkte oturamam. Vasıtalarım yok.
- Her şey düşünülüp hazırlanmıştır. Lütfen orayı teşrif buyurunuz.
- Peki, fakat bir şartla: Beni evindeki yer odasına almış olan genç mülazım(teğmen) da beraber gelip o köşkte oturursa!..
Mustafa Kemal’in dediği kabul olunmuştu...”
Mustafa Kemal’in Teğmene karşı gösterdiği bu asil davranışına “vefa” denir.
Vefa duygusu da ancak yüksek karakterli insanlarda bulunur. Mustafa Kemal, bu vefasıyla karakterinin yüceliğini göstermiştir.
Allah ondan razı olsun!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
Kaynak: Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler ( Afet İNAN) 20. Basım. Sayfa:80-81.