“Hz. Musa, bir gün Tur Dağına çıkıp Allah’a yürekten dua etmiş:
- Ey Yüce Allah’ım, bana hak dini tebliğ görevi verdin. Senin birliğini insanlara anlatmamı emrettin! Ben elimden geleni yapıyorum ama karşımda Firavun var. Beni engelliyor. “Ben Tanrıyım!” diyor... Firavun’un canını al da işimi kolaylaştır!..
Cenabı Allah, Cebrail’i Musa’ya göndermiş hemen. Cebrail, Allah’ın hükmünü Musa’ya anlatmış:
- Kardeşim Musa, Yüce Allah buyurdu ki: Musa Firavun’un canını almamı istiyor ama on binlerce kulum da Firavun’un yaşaması için her gün bana yalvarıyor. Firavun adına dua ediyor! Çünkü Firavun’un sarayında her gün bin koyun, beş yüz sığır, üç yüz deve kesiliyor. İhtiyaç sahipleri sarayda karınlarını doyurup Firavun’a dua ediyorlar...
Firavun ne zaman o kullarımın karnını doyurmaktan vazgeçerse canını ancak o zaman alırım!..”
Demek ki halk için karnını doyurmak; hak, hukuk ve adaletten önce geliyor...
Merhum Demirel’in dediği gibi, tencereler boşalırsa iktidarların dayandığı direkler kırılır!..
Bugün o direkler sağlam mı?..
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!