Hz. Ebu Bekir, Peygamberimizin vefatından sonra Halifelik makamına geçmiş. Halife olarak ilk hutbesinde şunları söylemiştir:
“Ey ahali,
İçinizde en layığınız olmadığım halde halifeniz oldum. İyi hareket edersem, bana yardım ediniz. Fena harekette bulunursam doğrultunuz.
İdareyi ellerinde tutanlara doğruyu söylemek gayret ve fedakârlıktır. Gizlemek ise ihanettir. Benim katımda zayıf ve kuvvetli eşittir. Herkese karşı adaleti tarafsız olarak yerine getirmek isterim. Eğer Allah’ın ve Peygamberin emirlerinden ayrılacak olursam siz de bana itaat etmeyin!”
Demek ki neymiş?
Devleti yönetenlere itaat etmenin birinci ve en önemli şartı, devlet yöneticilerinin adaletten, doğruluktan, tarafsızlıktan ve güzel ahlâktan ayrılmamalarıymış!..
Yani yalan söyleyen, kamu hakkı yiyen, tarafsızlıktan ayrılan, kul hakkına tecavüz eden yöneticilere itaat etmemek gerekiyormuş!..
“Ulül emre itaat şarttır!” diyerek, itaatin şartlarını saklı tutanların kulakları çınlasın!..
Ebu Bekir’in şartlarına göre bugün, yönetenlere itaat mi aksi mi daha doğru bir davranıştır?..
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!