Her yer kalabalık, ben tek başıma;
Kendimden kendime kaçasım gelir.
Akıl ermez bu dünyada işime,
Her çeşit benlikten geçesim gelir.
Kendimi kendime anlatmak muhal,
Nedir bu bendeki anlaşılmaz hâl?
İzahı imkânsız girift arz-ı hâl,
Tek bir kartal gibi uçasım gelir.
Mâzi göz alıcı, hâl pek perişan;
Yorgun yolcularla doludur bu han,
Mola zaman kaybı, hayâtî her an;
Kesretten vahdete göçesim gelir.
Benim diye avunanlar dünyaya,
Pek çokları yaya kaldı dün yaya,
Eser bırak, senin için ün yaya;
Kevser şarabından içesim gelir.
Çoklukta birleşmek değil marifet,
Hak’ta birleşmeyi halka tarif et,
Âlim edemezsen, çalış ârif et!
Haksızlığa bayrak açasım gelir.
Karabudak hakikatin yanında,
Gözü yoktur dönek dünya hanında,
Hak’tan yana olmak vardır kanında,
Handa özü yozdan seçesim gelir.
17.09.2018 F. K. (KARABUDAK)