Ne haldeyiz, gayrı bizi bir bilsen;
Dertler yeğin, sarpa sardık Süleyman.
Yolu aşındırdık, daha sorma sen;
Köprünün başına vardık Süleyman.
Kuru derelere köprü kurulmuş,
Gece karanlıkta çevre sarılmış,
Şafak vakti dokuz yiğit vurulmuş,
Sen gideli neler gördük Süleyman.
Ortalık nâmertten geçilmez oldu,
Yiğitle dalkavuk seçilmez oldu,
Koltuğun pahası biçilmez oldu,
Her şeyi hayıra yorduk Süleyman.
Sözler kalabalık, kimse yok işte;
Rüşvet moda olmuş alışverişte,
Soru çalmak sevap işe girişte,
İşi bilenleri sürdük Süleyman.
Devlet malı, Yağma Hasan böreği,
Kul hakkıysa sıcak mısır çöreği,
Dayanmıyor buna yiğit yüreği,
Hesabı mazluma sorduk Süleyman.
Eski hâl kalmadı, hâlimiz bu hâl;
Haramı fetvayla eyledik helâl,
Görsen bile bizi tanıman muhal,
Dönülmez bir yola girdik Süleyman.
14.06. 2017 F. KARATEPE