İki tilki peynir tulumu çalmış. Paylaşımda anlaşamamışlar. Ayının adaletine sığınmayı uygun görmüşler. Peynir tulumunu olduğu gibi ayının önüne koymuşlar.
Ayıya meramlarını anlatmışlar. Demişler ki:
- Ey Yüce Yargıç, biz bu tulumun içindeki peyniri paylaşamadık. Sen bize bunu eşit şekilde paylaştırıver!
Ayı teraziyi önüne koymuş. Bir kefesine büyük bir peynir parçası koymuş. Diğer kefesine küçük bir parça!..
Ağır gelen kefeden büyükçe bir parçayı koparıp yanına koymuş. Kalan küçük parçaları ayrı ayrı tilkilere vermiş. Yeniden peynir çıkarıp terazinin bir kefesine koymuş. Diğer kefeye küçücük bir parça koymuş. Dengeyi sağlamak için ağır basan kefeden büyükçe bir parçayı koparıp kendi yanına koymuş...
Dağıtımı böylece tamamlamış. Sonunda tulumun yüzde sekseni kendisinde kalmış, geri kalan yüzde yirminin yarısı bir tilkiye diğer yarısı öteki tilkiye düşmüş.
Tilkiler ayının kendisine ayırdığı peynirin hikmetini sormuşlar.
- O parça benim adaletimin karşılığıdır!.. demiş.
Tilkiler itiraz etmek istemişler.
Ayı adaletini göstermiş:
- Kafamı bozmayın! Dağıtıma razı olmazsanız hem paylarınızı alır hem ikinizi de yerim!
Yoruma gerek yok diye düşünüyorum!..
Zira bu hikâyenin tek amacı yüzünüze birazcık gülücük getirip tebessüm ettirmek...
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!