“ Eğer unutmaz ve affetmezsek, hepimiz birer yaralı birer canavara dönüşürüz.”
Çoğumuz fal baktırmışızdır. Hatta bazılarımız düzenli olarak fal baktırır, yıldızların dizilimine ve açısına göre hayatımıza yön veririz. Hatta bazılarımız buna göre evlenir, işe girer ona göre ilişkilerimizi yönlendiririz.
Yüzyıllardır devam edegelen astroloji ve fal uygulamalarının, “ uygulama diyorum çünkü kahve, tarot, kum gibi belki onlarca çeşidi var” hiçbir bilimsel temeli bulunmamaktadır.
Peki buna rağmen neden inanmasak bile fal baktırırız, Falda söylenenlere inanır kendimizden bir parça buluruz? Gerçekte mistik gibi görünen bu durumun çok basit bir açıklaması var;
Forer etkisi
Fal baktırdıysanız ya da fal baktıran birinin yanında bulunduysanız şu tip sözleri muhakkak duymuşsunuzdur;
- Bugünlerde sizi düşündürecek bir haber alabilirsiniz.
- Gerçekleşmesini İstediğiniz bir idealiniz var ve bu başkalarına hayalcilik gibi geliyor.
- Sizi uzaktan izleyen bir düşmanınız var.
- Devlet kapısında bir işiniz var.
- Başkalarının sizi beğenmesine size hayran olmasına ihtiyaç duyuyorsunuz ama aynı zamanda Kendinize karşı eleştirisel olmaya da eğilimlisini.
- Kişiliğinizin bazı zayıf yönleri var, ancak bunun gelecekte telafi etmeyi başarıyorsunuz,
- Beyaz, temiz bir kâğıt gelecek yakında.
- Bir arkadaşınızın, bir yakınınızın söylediği bir şeye çok üzülmüşsünüz.
- Bir tepeye oturmuş düşünüyorsunuz.
- Sizi düşünen ve sizin için dua eden birisi var.
Bunlar gibi onlarca cümle fal bakan kişinin arka arkaya sıraladığı ve sizi tahlil ettiğini, gelecekten haber verdiğini söylediği cümleler.
İlk defa Bertram Forrer yukarıda sıraladığım çıkarımların yer aldığı bu metnin benzerini 1948 yılında kendi öğrencilerine vermiş ve her öğrencisine bu metnin kendisine özel hazırlandığını söylemiştir. Öğrenciler de metni ilgi ile okumuş ve metinde yazan ifadelerin kendilerine anlattığını düşünmüşlerdir.
Bunun nedeni metinde yer alan ifadelerin oldukça muğlâk ve herkese, her duruma uymasıdır. Kişiye özelmiş gibi gözükecek kadar spesifik; ancak toplumun geniş bir yüzdesinde karşılık bulabilecek kadar genel tahminler.
İnsan kendisine uymasa da pohpohlayıcı ifadeleri kolayca benimser, Var olanın içerisinden doğruya yer vermeyi sever, hemen kabullenir, kendisine uyan her doğruyu kabul eder. Olumsuz her olguyu da bilinçdışı olarak reddeder. Çünkü insanların önem ve değer verdikleri kişilere ait olumlu sözlerini Psikotik telkinler gibi kolayca içselleştirme ve kabul edebilme özelliği bulunmaktadır.
Barnum etkisi olarak da bilinen Forer etkisi kişisel onaylamadır.
Fal , İnsanın sadece kendisi için hazırlanmış gibi görünen ancak büyük çoğunluğa hitap edebilen genel ve belirsiz kişilik betimlemeleri, varsayımları ve durumlarıdır. Birbiriyle ilgisi olmayan ya da tamamen rastlantısal olan olayların birbirleri ile ilişkiliymiş gibi algılanmasıdır.
Gerçek ya da değil, güzel şeyler duymaya, inanmaya çok ihtiyacımız var. Bu, güvenmek, sarılmak gibi tipik bir ihtiyaç. Gerçek bir ihtiyacın olmadığı yerde , gerçek bir hazzın olması söz konusu bile değildir.
“Bana güzel bir şey söyle kalbim mutlulukla, hazla dolsun.”
Forer etkisini gerçekçi kalan üç temel prensip vardır;
- Yapılan yorumlar kişiye özeldir, yani kişi tüm bunların kendisi için yapıldığını varsayar.
- Analizde yani falda genelde pozitif yorumlar yer alır. Negatif yorumlar olsa bile oranı gerçekten düşüktür.
- Analizi yapan yani fal bakan kişinin işinin ehli olduğuna inanılır.
Evet, hepimizin güzel, olumlu şeyler duymaya inanılmaz ihtiyacı var. Fal ve astroloji sadece bu ihtiyacımızdan yararlanıyor.
Sonuç olarak ne demişler;
Fala inanmayın falsız da kalmayın.
Sevgi ile kalın
İyi haftalar