“Sonsuzluk, sonsuz zamana sahip olmak demek değildir. Sonsuzluk; zamansızlık demektir. Zamansız olmak istiyorsan, sonsuz aydınlanmayı yaşamak istiyorsan, geçmişi ve geleceği aklından çıkar. Şimdi de kal.”
Yaşantımızdaki sorunların büyük kısmını geçmişteki sıkıntılarımız ve gelecek kaygılarımız oluşturur. Oysaki anda kalıp anı yaşayabilecek ne kadar mutlu ve huzurlu olabiliriz. Geçmiş geçmişte kaldı. Her şey oldu ve bitti. Yaşanılan hiçbir şeyi değiştirme şansımız yok. Gelecek henüz gelmedi. Bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz. Olması sadece ihtimal olan olaylar için gereğinden önce, dolayısıyla gereğinden fazla üzülüyoruz.
Şimdi ise, elimizde var olan, değiştirebileceğimiz, yaşayabileceğimiz, mutlu olabileceğimiz zaman dilimi. Ne yaparsak; şimdi ve burada yapacağız. Ne geçmişi değiştirebiliriz, ne de geleceği kurgulayabiliriz.
Bu hafta sizlere düşüncelerimizi, dolayısıyla duygularımızı değiştirebileceğimiz bir teknikten, bir düşünme tekniğinden bahsetmek istiyorum.
Sıkıntı insanoğlunun meslek hastalığıdır. Yani hayatı, yaşamı meslek olarak ele alırsak, sıkıntı vazgeçilmez bir hastalık. Şöyle geçmişe baktığımızda başımıza kötü olayların gelmediği, sıkıntı yaşamadığımız bir dönem yok gibidir. Bu hayatın, yaşamın doğasında var. Sıkıntı ve problemi yaşamamak değil; bu sıkıntı ve problemleri nasıl çözdüğümüz önemli. Tüm problemlerinizi benzer yöntem ve araçlarla çözmeye çalışıyoruz. Tıpkı çatalla çorba içmeye çalışmak gibi. Sonra da neden çorbayı içemediğimize, yani sorunların üstesinden gelemediğimize kızıyoruz. Oysaki yöntem ve aracımızı değiştirsek, mesela elimize çatal yerine kaşık almak gibi.
ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ
Edward de Bono insanların birkaç farklı şekil ve yaklaşımla düşünme ve kavrama eylemlerini gerçekleştirebileceğini savunmaktadır. Farklı yaklaşımların tanımlanması ve bu yaklaşımların nasıl kullanabileceğinin öğrenilmesi durumunda bizlerin bu yaklaşımları kullanarak sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi belirtmektedir.
Bu teknikte 6 farklı yaklaşım tanımlanmış ve her biri farklı renkte şapkaların takılması ile sembolize edilmiştir.
6 ŞAPKA
Beyaz Şapka (Boş Sayfa); Tarafsızlık şapkasıdır. Problemler ile ilgili net bilgiler objektif bir şekilde ortaya konur.
Kırmızı Şapka (Ateş); Duygusal şapkadır. Problem ile ilgili hiçbir dayanağı olmadan, sezgi, duygu ve fikirlerimizi ortaya koyma fırsatı verir.
Sarı Şapka (Güneş); İyimser şapkadır. Durumun iyi yanları ve avantajlarını ortaya koyar. Siyah Şapka (Yargıç Cübbesi); Kötümser şapkadır. Durumun kötü yanlarını ve dezavantajlarını ortaya koyar.
Yeşil Şapka (Bitki); Yenilikçi şapkadır. Sorunla ilgili alternatifler ve yeni yaklaşımlar araştırılır ve değerlendirilir.
Mavi Şapka (Gökyüzü); Serinkanlı şapkadır. Diğerlerinin düşüncelerini sistematize eder. Diğer şapkaların ortaya koyduğu verileri havuza toplar ve büyük resme bakar.
Şimdi bu yöntemi örneklendirelim:
Bu yıl 2 defa KPSS’ YE girdiğimizi ve atanmak için yeterli puanı alamadığımızı varsayalım ve bunu farklı renkteki şapkalarımıza anlatalım.
Beyaz şapka; Net ve objektif bir değerlendirme ile neden sınavı kazanamadığımızı belirler.Ben sınavda yeterli puanı alamadım. Hatalarım, yanlışlarım vardı. Bu durumda ya bu yanlışları düzelteceğim ve tekrar sınava hazırlanacağım ya da kendime yeni bir yol çizmem gerekecek.
Kırmızı şapka; Geçmiş yaşantılarımız, kişilik yapımız, yorumlarımız ile tamamen duygularımıza yoğunlaşır. Burada duygular ateş gibidir. Bizi yaralar. ” Ben zaten bir şey beceremem. Ben aptalın tekiyim. Geri zekâlıyım. Ailem söylemişti zaten senden bir şey olmaz diye.” Şeklindeki düşünceleri bize bu şapka söyler.
Sarı şapka; Bu şapka bize olayın, problemin gerçekçi ancak iyimser yanlarını söyler. “ Tamam, sınavdan yeterli puanı alamadım ama ben sosyal ve girişimci bir insanım. Özel sektörde çok daha başarılı olabilir, kendimi geliştirebilir, sosyal ve ekonomik olarak çok daha iyi noktalara gelebilirim.”
Siyah şapka; Adından da anlaşılacağı üzere bu şapka bize problemin gerçekçi ancak negatif yanlarını söyler. “ 2. Defa sınava girdin ve başaramadın. Zaman kaybettin. Belli konularda eksiklerin vardı, tamamlayamadın. Bu süreçte bir dönem boş verdin. Bütün bunları nasıl çözmeyi düşünüyorsun? Acaba özel sektörde mi şansını denesen? Tamam, zor iş bulursun ve az ücretle başlarsın. Ama kendini geliştirebilirsin.”
Yeşil şapka; Bu şapkayı tamirci gibi düşünebiliriz. Olayın görülmeyen yönlerini görüp değerlendirir.” Tamam, elimde bunlar var. Ama ben bundan sonra neler yapabileceğime odaklanmalıyım. Tekrar sınava mı hazırlanacağım? Yoksa özel sektöre mi yöneleceğim? Nerede hata yaptım? Neler yapmalıyım bunu düzeltmek için? Hatalarımı tek tek yazmalı çıkış yolları bulmalıyım.
Mavi şapka; Mavi şapka kendimiziz. Diğer beş şapkanın söylediklerini dinledik, yorumladık. Biz karar vericiyiz. Problemi her yönüyle dinledik, ele aldık. Şu anda ne durumda olduğumuzu gördük. Artık bu durumdan çıkmak için neler yapmamız gerektiğini biliyoruz.
Olayı, problemi ayrıştırdığımız zaman, yaşadığımız sorunun o kadar da kötü olmadığını, her zaman bir çözüm yolu olduğunu, sadece duygularımızın bizi sıkıştırdığını fark ederiz.
Bunu fark ettiğimiz zaman tabii ki duygularımız hemen geçmeyecek, iyileşmeyeceğiz hemen. Ama unutmayalım ki duygular kalıcı değildir. Er ya da geç yaşadığımız olay bizim için zamanla normalleşecek ve duygu yoğunluğu azalarak ortadan kaybolacaktır.
Yaşadığımız sorunları elimize bir kâğıt kalem alıp, 6 renkli şapkalı düşünme tekniği ile değerlendirelim. İnanın çok farklı sonuçlar alacağız.
Haydi, şapkadan mutluluk çıkarmaya.
Sevgi ile kalın, İyi haftalar