Burdur Halk oyunları geçmişine bir göz atarsak, tarihsel süreç içerisinde günümüze kadar aktarılan Burdur Halk Oyunlarının doğa ve insan sevgisi, hayvan sevgisi, insanı işleyen hareket ve ezgilerden oluşarak duygu ve düşüncelerini aktardığını da gözlemlemekteyiz. Anadolu’nun hemen her yerinde gördüğümüz gibi Burdur ve çevresinde oyunlar baştadüğünler olmak üzere Nişan, Sünnet, yayla şenlikleri, kutlama, tören vb. gibi vesilelerle veya çeşitli kurumlarca halk oyunlarını yaşatmak ve yaymak amacıyla düzenlenen yarışmalarda oynanmaktadır.
Solmaz KARABAŞA,“Türk Halk Oyunlarının Sahada Derlenmesinde Karşılaşılan Problemler Sempozyumu”nda Türk Halk Oyunlarını,doğal ortamında sergilenen oyunlar, sahnelenen oyunlar başlığı adı altında ikiye ayırmıştır. Buna katılmamak mümkün değildir, halen doğal ortamında tespit edilemeyen ‘Bucak Zeybeği’ gibi oyunların olduğu ve sahneye taşınmadığını görmekteyiz.
Peki şuan Burdur İlçe ve Köylerinde eğlence maksatlı oynanan oyunlarımız, nasıl bizim kuşaklara aktarıldı.?
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 Yılı Gösterilerine katılan Burdur (Aziziye Köyü Ekibi)
Oyuncular; Arif KARAKAŞ, Mehmet AKSUNGUR, Hüseyin Ali ACAR, Musa ÇETİN, İsmail KARACA ve Rafet ATMACA’
Osmanlı’da sözlü tarih ile başlayan derleme çalışmaları, 1728’de ilk matbaanın gelişi ile yazılı kaynaklara aktarılmaya çalışılmış, bu aktarımlar saray etrafı ile kısıtlı kalmıştır. Anadolu’da yaşayan kültür çeşitliliği daha çok Evliya Çelebi gibi Seyyahlar ve Orta Asya’dan sonra Ozanlık geleneğinin sonlanması ve Yeni başlayan Aşıklık geleneğinin Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana gibi halk arasında ulu ermiş, bilge kabul edilen diğer aşıklar ile Cumhuriyet yıllarına kadar devam etmiştir.
Başvurduğum kaynaklarda Resmi tarihimiz Cumhuriyetle birlikte Rıza Tevfik Bölükbaşı ile ülkemizde ‘Derleme’ çalışmalarının başladığını varsaymaktadır.
Kültür: Bir insan topluluğunun yüz yıllarca devam eden ortak yaşayışından doğan maddi ve manevi değerlerin, birikimlerin ve davranış tarzlarının bütünüdür.(Coşkun POLAT Ankara 1999) Derleme de, Bir Ulusun, Kültürel varlığını oluşturan tüm bilgilerin toplanarak gelecek nesillere ulaştırılmak üzere yayınlanarak topluma sunulmasıdır.Bu bilgiler ışığında Seyyahlar ve Aşıklar da Anadolu kültürünü günümüze aktaran insanların başında gelmektedir. Burdur ile ilgili tarihi kayıtlarımızda 1849 yılında Çelikbaş Ailesi ile Çiloğlu Ailesi arasında yaşanan Feteratİsyanı’nıAşıkVecai günümüze aktarmıştır. Halen ülkemizde sınırlı sayıda olsa da Aşıklık geleneği devam etmektedir.
Elbette konumuz Burdur Halk Oyunu ve müzikleri, sizleri tarihi bilgiler ile sıkmak istemiyorum ama, oynadığımız oyunlar söylediğimiz türküler bize nasıl ulaştı, nasıl ülke geneline yayıldı?. Ataerkil bir kuşak olduğumuz için kuşaktan kuşağa sözle, uygulama ile Anadolu’yu gezen hikayeciler, Aşıklar, Mahalli sanatçılar, Derlemeciler aracılığı ile aktarılmıştır, asıl sorumuz Anadolu da yaşayan diğer insanlara nasıl ulaştırıldı?
Başta söylediğimiz gibi ülkemizde 1900 yıllarında Rıza Tevfik Bölükbaşı ile başlayan derleme çalışmaları, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde İstanbul Belediye Konservatuvarı tarafından 1926-1928 yıllarında Mahmut Ragıp GAZİMİHAL, Yusuf Ziya DEMİRCİOĞLU, Ferruh ARSUNAR, Muhittin SADAK, Yusuf YEKTA, Abdulkadir İNAN’ın1928-1929 yılları olmak üzere Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde Anadolu dans ve Türkülerini derleme çalışmaları ilk derleme çalışmalarının başlangıcını oluşturmaktadır.(Türk Dünyası Kültür Atlası 2006-553) Atatürk’ün bu konuda Selim Sırrı TARCAN’a görev verdiği ve Halk Evlerini bu amaçla kurdurduğu bilinmektedir.
Şerif BAYKURT, 1976 yılında basılan ‘Türkiye’de Folklor’ adlı kitabında “Halk dansları ve Türkülerimiz ile ilgili derleme çalışmalarında en büyük canlılık, Atatürk’ün isteği ile 1932 yılında kurulan Halkevlerinde kendini gösterdi. Dağınık bir biçimde yapılan çalışmalar düzenli ve bilinçli bir hal alarak, bütün yurt düzeyine yayıldı ” diyerek objektif bir tespit yapmıştır. Daha sonra Köy Enstitüleri kurularak, kapatılıncaya kadar Halk oyunları ve Müzik zorunlu ders olarak işlenmiştir. Ancak Köy Enstitülerinde işlenen halk oyunları ve müzik dersleri biraz sonra bahsedeceğim derlemecilerin Anadolu’da tespit ettiği müzik ve oyunlardan oluşmakta idi.
Muzaffer SARISÖZEN, 1937 yılında A.Kutsi TECER, Halil Bedi YÖNETKEN, Ulvi Cemal ERKİN ile ilk derleme gezisini gerçekleştirir. 1938 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Folklor Arşivine tayin edilmesi ile 1952 yılına kadar 16 defa yurt genelinde derleme gezisi düzenlemiştir.
Bu yurt gezilerinin altıncısında Halil Bedi YÖNETKEN ve Teknisyen Rıza YETİŞEN ile birlikte ilk defa 2 Mayıs 1942 yılında Burdur’a gelerek, Burdur Halkevinde, Tepeli Hasan Çavuş lakaplı Hasan BÜYÜKÇOBAN, Süpürgeci Mehmet Lakaplı Mehmet ŞİRİN ve Rahmi UĞUR’dan müzik ve oyun derlemelerinde bulunmuşlar, ilçe ve köylerimizde mahalli sanatçılar ile derlemeler yaparak, 97 adet Burdur türkü ve oyun havalarını günümüze aktarmışlardır. (Armağan COŞKUN ELÇİ-Kültür Bakanlığı/1997)
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 Yılı Gösterilerine katılan Burdur (Aziziye Köyü Ekibi)
Halk Oyunları açısından dönemin milat noktası olarak kabul edeceğimiz en büyük gelişme, Yapı Kredi Bankası tarafından gerçekleştirilmiştir.1953 yılında Ahmet Kutsi TECER, Halil Bedi YÖNETKEN ve Şerif BAYKURT tarafından kurulan “Halk Oyunları Yayma ve Yaşatma Tesisi”nin amacı Türkiye’ bütün halk oyunları ile ilgili kültür ürünlerini araştırmak, arşivlemek, halk oyunları ile ilgili malzemeleri derlemek ve bunlar ile ilgili kişilerden kadrolar kurmak, bunları topluma sunup bütün Türkiye’nin tanımasına yardımcı olmaktır.
Bu oluşumla 1955 yılından 1969 yılına kadar Halk Oyunları Bayramı düzenleyen Yapı Kredi Bankası,ülkemizin her yöresinden mahalli ekiplerin kurulmasına, oyunların toplanıp, düzenli bir şekilde oynanmasına ve Türkiye’nin her yerinden İstanbul Açık Hava Tiyatrosu’nda sergilenerek tüm ülkeye tanıtım imkanı sunmuştur.
Yapı Kredi Bankası’nın bu çalışması 1960 ve 1980 yıllarında Halk Oyunları’nın ülke genelinde sıçrama yapmasına sebep olmuştur.Özetle, Cumhuriyetin kuruluşundan 1960’lara kadar halk oyunlarının kurumsallaşması ve yaygınlaşmasında Halkevleri, Köy Enstitüleri, Türkiye Milli Talebe Birliği, Yapı Kredi Bankası, Halk Oyunları Yayma ve Yaşatma Tesisi, 1960’lardan sonra ise Milli Folklor Dairesi, Folklor Kurumu, Türk Ticaret Bankası, Milliyet Gazetesi, MEB Halk Oyunları Yarışmaları, Gençlik ve Spor Yarışmaları, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu, Kültür Bakanlığı HAGEM gibi kuruluşlar, ülke genelinde halk oyunlarının tanıtımında etkin rol oynamışlardır.
Burdur Halk Oyunları, bahsettiğimiz bu kuruluşlarca yapılan gösterilere mahalli düzeyde, hemen hemen hepsine katılmışlardır ama, ilk defa Burdur Halk Oyunları’nın tanınması Yapı Kredi Bankası Halk Oyunları Bayramı’na, Aziziye Köyü ekibinin katılması ile gerçekleşmiştir. Bu olayı Aziziye köyünden Ali Yücel şöyle anlatmaktadır.
Ali YÜCEL(13.04.2010) tarihli anılarında,YÖNETKEN’in Aziziye gezisini şöyle anlatmaktadır. “1958 yılında Halil Bedii YÖNETKEN ve Ahmet Kutsi TECER, Folklor araştırmaları için Aziziye köyüne gelmişlerdir. Aziziye köyü halkı bir meşale yakarak, orta oyunları, halk oyunları ve gece muhabbeti ile gösterilerini sunmuşlardır.
Bu gösteri ve oyunlarda çok memnun olan hocalar, sazcılar; Musa BAŞER ve Kemal KALKAN, Kavalda; Mehmet BOZCA, Boğazda; Ahmet CAN ve Mustafa CEYLAN, Oyuncular; Arif KARAKAŞ, Mehmet AKSUNGUR, Hüseyin Ali ACAR, Musa ÇETİN, İsmail KARACA ve Rafet ATMACA’dan oluşan Aziziye halk oyunları ekibini oluşturmuşlardır.” Daha sonra bu ekibin Ahmet Kutsi TECER’in daveti üzerine İstanbul Radyosunda gösteri yaptığını söylemiştir. (ÇAĞIRGAN Gökhan; Teke Yöresi Halk Oyunları ve Müziği Burdur Örneği Musiki Dergisi 04.02.2015)
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 Yılı Gösterilerine katılan Hadacı Ahmet CAN ve Mustafa Ceylan
sağda Ahmet Can ve Şevket CEBER Şu anki hali
Ali Yücel’in anlatıları ile Yapı Kredi Bankası Halk Oyunları Bayramı Gösteri takvimi çelişmektedir, Aziziye Köyüne birkaç defa derleme için gelen Halil Bedii YÖNETKEN ve Ahmet Kutsi TECER tarafından İstanbul’a Açık Hava Tiyatrosu’nda gösteri yapmak üzere davet edildiklerini bana da anlatmışlardı, çünkü 1954 yılında başlayan gösteriler de ilk defa Burdur Aziziye Köyü ekibi 1955 yılı 1-14 Eylül haftasında, Adana, Gaziantep, Balıkesir, Bursa, Çorum,Diyarbakır, Erzurum ekipleri ile birlikte gösterilerini gerçekleştirmişlerdir.
İkinci defa 1957 yılında, 27 Haziran-5 Temmuz arasında Kars, Antalya, Van, Muğla, Kastamonu, Bodrum, Silifke, Eğin, Kırklareli ekiplerini ile gerçekleştirmişlerdir. Üçüncü ve son olarak Festivalin uluslararası boyut kazanması ile 18-31 Ağustos 1964 tarihleri arasında, Hindistan, Yugoslavya, Erzurum, Burdur, Artvin, Balıkesir, Elazığ, Sivas, Kırklareli, Tokat, Ankara, Gaziantep, Bitlis, Çorum, Bursa, Eğin, Silifke, ekipleri ile oyunlarını tanıtmışlardır.(1960-1980Yılları arası arasında İstanbul’da Halk Dansları: Nihal Cömert ETKEN, İlke KIYMAZ)
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 yılı gösterilerine katılan halk oyunları ekipleri toplu halde sol önde Burdur Ekibi
Burdur Halk Oyunları ve müzikleri Yapı Kredi Bankasının bu festivali ile diğer illerimiz ile birlikte ilk defa sergilenerek tanıtımı ve yaygınlaşması sağlanmıştır. Daha sonra Burdur ekibinin gösterilerinden sonra Amerikalı Folklor araştırmacılarının ertesi günü Burdur’a oyunları yerinde görmek için, araştırma yapmak üzere gittiği İstanbul Gazetelerince haber konusu yapılmıştır.(Burdur İl Yıllığı, 1967).
Bugün, Ülkemizde oynanan oyunların aktarılmasında ve yaygınlaşmasında Halk Oyunları bayramının önemi büyüktür. BURFAD (Burdur Folklor Araştırma Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi olarak bu günkü adı ile devam eden Yapı Kredi Kültür Sanat arşivine 2005 yılında girme fırsatını bularak, burada sizinle paylaşmış olduğum 1964 yılında çekilmiş festivale katılan Aziziye Köyü Halk Oyunları Ekibi fotoğraflarını, imza karşılığı teslim almıştım, aynı yıla ait festival görüntülerini içeren makara filmini arşivden çıkartarak, o onları görüntülemek istesem de, o an Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezinin film makinası bozuk olduğu için görüntüleri alamadım, o anki bayan müdürden makara filmin Burdur için önemini anlatarak, başka yerde seyretmek için izin istedim, müdür isteğimi uygun görerek Yeşilçam sokakta filmi film stüdyolarında izleyebileceğimi söyledi, bunun üzerine Yeşilçam Sokağına dalarak stüdyoları gezmeye başladım, sadece filmi seyretmek için benden yüz dolar para istendiği için, derneğimizin mali gücü zayıf olduğu için, maddi imkansızlık nedeni ile bugün o filmi halk oyunları arşivine kazandıramadık.
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 Yılı gösterilerine katılan halk oyunları ekipleri Taksim Meydanında toplu halde Ön taraftakiler Burdur Ekibi
Yapı Kredi Bankası 1954’den 1969 yılına kadar resmi kayıtlarında çeşitli tarihlerde 11 adet festival düzenler ve bu festivallerde Anadolu’nun çeşitli yörelerinden, Halil Bedii YÖNETKEN, A. Kutsi TECER, Şerif BAYKURT gibi kişiler görevlendirilerek Anadolu’yu karış karış taraması istenmiş, yörelerde en güzel oyun oynayanlar tespit edilip, İstanbul’a festivale davet etmişler ve233 Halk Oyunları Ekibini İstanbul’da on beş yıl içerisinde misafir etmişler.Davet edilen ekipler arasında bazı ekipler çok beğeni ve ilgi gördüğü için üç, dört defa davet edildiklerin, gözlemekteyiz. Burdur’u temsil eden Halk Oyunu ekibinin de 1955-1957-1964 olmak üzere 3 defa bu festivale davet edildiği resmi kayıtlardan anlaşılmaktadır.
(1960-1980Yılları arası arasında İstanbul’da Halk Dansları: Nihal Cömert ETKEN, İlke KIYMAZ)
Yapı Kredi Bankası Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. Arşivinden alınmıştır.
(26-31 Ağustos 1964 Yılı Gösterilerine katılan Burdur Ekibi Beyoğlu
1957 Yapı Kredi Bankası Halk Oyunları Bayramına katılan Burdur ekibi (kaynak Hamit ÇİNE)
Bu gün Burdur halk oyunları konusunda karşılaştığımız sorun daha büyüktür. 1940 lardan itibaren bize ulaşan halk oyunlarımızı biz sağlıklı bir şekilde taşıyıp aktara biliyor muyuz?.
Günümüzde Teke yöresi oyunlarının halk bilimciler tarafından farklı sınıflandırmalar yapılarak bir sonuca varamadıklarını görülmektedir. Örneğin Gurbet havaları zeybeğe başlamadan önce saz eşliğinde söylenmesine rağmen bir oyun gibi algılanmıştır.
Teke Zeybekleri tüm yöreyi kapsamasına rağmen bazı oyunlar sayılmış Bazıları sayılmamıştır. Demir Sipahi “Türk Halk Oyunları” kitabında Teke Yöresini Taşeli Platosundan Fethiye körfezine kadar tanımladığı için Silifke ve İçel oyunlarından bazılarını teke yöresi oyunları kategorisine almıştır.
1942 Yılında Halil Bedi Yönetkenin Burdur Aziziye Köyü derlemelerinde Kaynak kişi Musa Başer ile yaptığı derlemede Silifke yöresinde halen oynanmakta olan Yayla Yollarında göç katar, katar türküsünü derlediği bilinmekte olup kayıtları mevcuttur. Boğaz Havaları, yörede iki farklı şekilde yapılmasına rağmen oyun gibi algılanmasına sebep olmuştur. Genelde araştırmacılar Teke Yöresinde çalınan ve oyun olarak oynanan oyunlara Teke Zeybekleri demişlerdir bu geneldir ama bugün bu sorun sınıflandırma nedeni ile karşımıza çıkmaktadır, halen doğal ortamında tespit edilemeyen Bucak Zeybeği, Daval Zeybeği, Tingildeme, Burdur Zeybeği, Koca Karı Zeybeği, Köroğlu gibi oyunların olduğu ve sahneye taşınmadığını görmekteyiz.
Folklor Kurumu aracılığı ile Günümüz Burdur Halk Oyunları’nda görüşmek üzere Hoşca kalın.