Belediyeler, halkın doğumundan ölümüne kadar bütün hayatında halka hizmet eden ve halka yakınlık bakımından yeri doldurulamaz kamu kuruluşlarıdır. Vatandaşın yolu, evi, suyu, çöpü, kanalizasyonu, parkı, bahçesi, lokantası, fırını, pastanesi, okulu, hastanesi, postanesi, elektriği, spor salonu, bankası, tarlası, deresi, göleti, dağı, mezarlığı ve saire hizmetlerinin yolu bir şekilde belediyelerden geçmektedir.
Ayrıca artık günümüzde ekmek aş gibi ihtiyaç haline gelen çoğulcu demokratik yaşama alışkanlığı, özgür düşünce geleneği, doğal yaşama kaynaklarının sürdürülebilirliği, insan hakları, hayvan hakları gibi medeniyet ilkelerinin bütün halk tabakalarına kazandırılmasında da belediyeler öncü kuruluşlardır, eğer değilse de olmalıdır.
Ama bu öncü kuruluşlar “şehirde ne varsa kasabalarda da olacak” sözü ile Türkiye'de 1300 kadar, Denizli’de 68 belde belediyesi, 16 Aralık 2012 yılında kapatılmıştır. O yıldan beri kasabalarda banka yoktur, ziraat teknisyenliği yoktur, itfaiye yoktur, postane yoktur, okul yoktur, doktor yoktur, öğretmen yoktur, su arıza teşkilatı yoktur, kanalizasyon bakım teşkilatı yoktur, festival yoktur, hizmet yoktur, artık kasaba halkı da yoktur, Denizli’ye göçmüştür. Örnek Tavas-Nikfer Kasabası benim başkanlık ettiğin 1994-1999 yıllarında nüfusu 5054 idi, bu gün nüfusu 2012’ye inmiştir. Vel-hasılı kelam şehirde olanların hiçbiri artık kasabalarda yoktur.
Hedef aldığımız Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinden olan Fransa’nın nüfusu 67,5 milyondur, 36 681 belediyesi vardır, 1853 kişiye bir belediye düşmektedir. 83 milyon nüfusu olan Almanya’da 11 054 belediye vardır, 7508 kişiye bir belediye düşmektedir. 85 milyon nüfusu olan Türkiye’de 1397 belediye vardır, 60 844 kişiye bir belediye düşmektedir.
Halkımız aş istiyorsa, iş istiyorsa, üretim istiyorsa, istihdam istiyorsa, huzur istiyorsa, hizmet istiyorsa, yakınında okul istiyorsa, yanı başında doktor istiyorsa, su arızası hemen yapılsın istiyorsa, gürültüsüz ve temiz bir çevre istiyorsa, demokratik deneyim ve yaşam istiyorsa, doğayla baş başa yaşamak istiyorsa Vel-hasıl kelam insanca yaşamak istiyorsa yeni şart ve düzenlemelere bağlı olarak kapatılan belde belediyeleri yeniden açılmalıdır.
İşte bundan dolayı Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Demokrat Parti, Saadet Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi ve Gelecek Parti liderleri yerel yönetimler ve kapatılan belediyeler konusunda bir çalışma başlatmıştır. Bu konuda Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu insiyatif almıştır. Bu anlamda Türkiye Belediyeler Birliği kanalıyla her vilayetten bir başkan olmak üzere belediyesi kapanan belediye başkanları toplantıya davet edilmiştir. Denizli Belediye Başkanları Derneği’nin görevlendirmesi ile kapatılan Tavas-Nikfer Belediye Başkanı sıfatıyla Denizli’yi temsilen İbrahim Afatoğlu yani ben katıldım. Arşivimizdeki belge ve bilgiler ışığında, yeni yapılması gereken yerel yönetim kanununda nelerin olması, nelerin olmaması konusunda tarafımızdan 25 dakikalık bir sunum yapılmıştır. Ayrıca belediyesi kapanan Nikfer Kasabası hakkında yazmış olduğum “Tarihi ve Kültürüyle Nikfer” adındaki kitabım da takdim edilmiştir. Verimli bir toplantı olmuştur.
Şahsi kanaatime göre Denizli Belediye Başkanları Derneği de Yerel Yönetimler Kanunu ve kapanan belde belediyeleri hakkında bir çalışma yapmalıdır. Belli bir nüfusu olan, Nikfer Kasabası gibi belli bir hizmet alanı yani hinterlandı olan belde belediyeleri tekrar açılmalıdır. Toplantıyı tertip eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlı da bu görüştedir. Yine ilgili toplantıdan hemen sonra görüştüğüm İyi Parti Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Metin Ergun da İyi Parti’nin de böyle bir çalışmadan haberi olduğu, genel başkan yardımcıları arasında görüşmeler yapıldığını ifade etmiştir.
Köyden kente göçün önlenmesi, hizmetlerin vatandaşın ayağına götürülmesi, demokratik yaşamın en alt biriminin yaşatılması, yerinden yönetimin tekrar oluşturulması için belde belediyeleri yeniden oluşturulmalıdır.
Saygılarımla…