Anasayfa
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • Denizli Hava Durumu
  • EKONOMİ
  • SPOR
    Amatör Ligler
  • YAŞAM
  • ETKİNLİK SİYASET SAĞLIK EĞİTİM B.ŞEHİR BELEDİYE M.EFENDİ BELEDİYE P.KALE BELEDİYE DTO IGF KÜLTÜR-SANAT BÖLGE HABERLERİ MAGAZİN
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. İbrahim AFATOĞLU
  3. HONAZ DAĞI, KIZLAROLUĞU TEPESİ, EREN DEDE YATIRI, ARAŞTIRMA GEZİ YAZISI
09 Kasım 2021 - 10:13

HONAZ DAĞI, KIZLAROLUĞU TEPESİ, EREN DEDE YATIRI, ARAŞTIRMA GEZİ YAZISI

09 Kasım 2021 - 10:13
TAKİP ETTAKİP ET
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
HONAZ DAĞI, KIZLAROLUĞU TEPESİ, EREN DEDE YATIRI, ARAŞTIRMA GEZİ YAZISI
İbrahim AFATOĞLU
İbrahim AFATOĞLU ile Denizli Tarihi ve kültürü
HONAZ DAĞI, KIZLAROLUĞU TEPESİ, EREN DEDE YATIRI, ARAŞTIRMA GEZİ YAZISI

Anadolu’da her köyün bir yatırı, her dağın bir ereni vardır. Denizli’de de, doruklarında alperenlerin ve gazi dervişlerin yattığına inanıldığı birçok ulu dağ bulunmaktadır. Bunlar arasında Çökelez Dağı’nda Ellez (İlyas) Dede, Sandıraz Dağı’nda Çiçek Baba, Elma Dağı’nda Işık Süleyman Baba, Baba Dağ’ında Eren Baba ve Honaz Dağı’nda Çoban Dede en iyi bilinenleridir.

Özellikle Sandıraz Dağı’nda çobanların koruyucu, çiftçilerin bolluk ve bereket babası “Çiçek Baba” yatırı, yedi yüz yıldan beri, her yıl ağustos ayının son perşembe günü, yüzlerce adak kurban edilerek, oldukça ilginç törenlerle anılmaktadır.


İslam öncesi Orta Asya Türkleri Gök Tanrı’ya inanmaktadır ve yine ne kadar yükseğe çıkarlarsa Gök Tanrı’ya o kadar yakın olduklarını inanmaktadırlar. Bundan dolayı dini önderlerini dağların zirvelerine gömmüşler ve onların mezarları başında kurban adamışlar, Gök Tanrı’ya dualar etmişlerdir. İslam öncesi Türk dünyasında dağlara, yaşayan canlı varlık gibi davranılmış ve kutsal sayılmıştır.



O yıllardan kalan inançların etkisiyle olmalıdır ki; günümüzde bu dağların başında metfun bulunan erenlerin Horasan’dan üç kardeş veya yedi kardeş olarak geldikleri, her birinin bir dağın tepesinde oturdukları, öldükten sonra da bulunduğu dağın zirvesine gömüldükleri, kardeş olduğu inancından hareketle, bu dağların da birbirleri ile kardeş olduklarına inanılmaktadır. Bu gazi dervişlerin yatırları sadece dağ tepelerinde değil, yaylalarda, dağ eteklerinde, orman içlerinde sıklıkla görülmektedir.


Anadolu Türk tarihine bakıldığında, Türkmen erenlerinin askeri organizasyonlar içinde yer alarak, Anadolu’nun fetih hareketlerinde bizzat görev aldıkları görülmektedir. Bu konuda bölgesel olarak Denizli’yi incelediğimizde, Denizli türbelerinde ve dağlardaki yatırlarda metfun bulunan ziyaret yerlerinin çoğunda, bu toprakların Türk yurdu yapılmasında savaşan gazi dervişler ve alperenlerin mezarları olduğu görülecektir.



Onların destansı ve efsanevi hayatlarının bir kısmını kayda geçirmek için yaptığımız araştırma çalışması amacı ile Honaz Dağı eteklerinde bulunan Aydınlar köyü, Kızlaroluğu Mevkii’ndeki Eren Dede’ye ziyarete murat etmiştik.

Aydınlar köyü Honaz Dağı’nın doğu istikametinde, doğu – batı doğrultusunda eğilimli, dağın eteklerinde kurulmuş, 1050 rakımlı, 600 nüfuslu, Denizli’ye 40 kilometre uzaklıkta bir köydür.

Köy halkı, sebze, meyve üreticiliği ve hayvan besiciliği yaparak geçimini sağlamaktadır. Aydınlar köyü “Orda bir köy var uzakta, gitmesek de, görmesek de, o köy bizim köyümüzdür” nakaratının tarif ettiği köye benzemektedir. Yukarı mahallenin tamamı taş duvarlı, toprak damlı, tahta çit çevrili, ahşap kapı ve pencereli hanay evlerden oluşmaktadır. Köy sanki 1910 veya 1920’li yıllarda çekilen siyah - beyaz bir tablo gibi otantik vaziyette korunmuştur. Evlerin bazıları yıkılmış vaziyettedir.


Günümüzde, ülkenin her tarafından 70 – 80 kişilik gruplar halinde Honaz Dağı’na zirve tırmanışı yapan dağcı spor kulüpleri, tırmanışlarını Aydınlar Köyü’nden yapmaktadır. Köy, yerli turizm potansiyeli ile de tanışmış vaziyettedir. Eğer taş duvarlı, toprak damlı, tahta çitli köy evlerini, İl Kültür Müdürlüğü veya Büyük Şehir Kültür Müdürlüğü katkı ve destekleri ile Buldan Evleri benzeri bir proje hayata geçirildiği takdirde, köy halkına önemli miktarda turizm geliri katkısı sağlayacağından emin olmalıdırlar.

Araştırma gezimizi köyün hemen yayla çıkışında bulunan obruğun fotoğrafını çekip hikâyesini dinleyerek başladık. Sonra Honaz Dağı Kızlaroluğu Eren tepesi ziyaretimizin ilk durağı olan Aydınlar Yaylası bölümünü araba ile ulaştık ve arabayı yaylada bıraktık. Bundan sonrasını yaya olarak gitmek zorunda kaldık.

Dik bir dere yatağına takip ederek, sık çam ağaçların arasından, çam ve ardıç kokularını hissederek, ağır ağır tırmanmaya başladık. Mihmandarımız Yaşar Ali Erdem önde biz arkada, çevresi 7,3 metre genişliğinde, yaklaşık 800 veya 900 yıllık olduğu tahmin edilen “Sınırçamı” anıt ağacında mola verdik.

Bu ağaç, dağın orman varlığının bittiği sınırda, çatal gövdeli, gölgesinde ziyaretine gittiğimiz Eren Dede’yi de dinlendirmiş, Honaz Dağı ormanlarının “Ereni” olduğu muhakkak olan ulu bir ağaç olarak gururla ayakta durmaktadır.


Tırmanışımızda, Karakuzu Gediği zirvesine ulaşınca ikinci mola hakkını elde ettiğimizi anladık. Şiddetli rüzgârdan, bir kayanın kuytusuna oturarak yemeğimizi ancak yiyebildik. Mola verdiğimiz yerden Eren Dede’nin altında yattığı ulu çam ağaçları görülmektedir.

Artık çobanların koruyucu dedesi “Eren Dede’ye” üç Fatiha, üç İhlas suresi okuma vakti gelmişti. Hemen yola koyulduk. İniş, tırmanıştan daha kolay… Honaz Dağı’nın orman varlığının olmadığı bu yükseklikte yüzlerce metrekare alan “geven dikeni” ile kaplı olarak görünmekte ve kartpostallık manzaralar sunmaktadır.


Eren Dede yatırı, Aydınlar köyü, Kızlaroluğu Mevkii’nde, Eren Tepesi’nde, 500 veya 600 yılık olduğu tahmin edilen, üççatal gövdeli, kendisi kadar yaşlı, ermiş bir çam ağacının gölgesinde bulunmaktadır. Yatırın çevresindeki çam ağaçlarının geneli çok yıllık ve çatal gövdeli ağaçlarından oluşmaktadır.

Kabir, doğu – batı doğrultusunda, 4 metre eninde, 6 metre uzunluğunda ve 1 metre yüksekliğinde taşla çevrilidir. Ayrıca etrafında 9 ayrı mezar bulunmaktadır. Başucunda bulunan küçük çam ağacının dallarına bağlanmış olan bez parçalarından zaman zaman ziyaretçilerinin olduğu anlaşılmaktadır. Kim olduğu ve ne zaman yaşadığı hakkında bir bilgi yoktur. Sadece “Eren Dede” olarak tarif edilmektedir.


Bulunduğu muhit, etrafındaki diğer mezarlar, Kızlaroluğu Pınarı göz önüne alındığında, köyün kurulduğu yıllarda yerleşen Yörük mezarı olması muhtemeldir. 1970’li yıllara kadar köy halkının tamamının buraya gelerek adak adadığı, kurban kestiği, toplu dua edildiği ve namaz kılındığı anlatılmaktadır. Ancak günümüzde Eren Dede’nin ziyaretçisinin daha az olduğu kanısındayız. Çünkü Kızlaroluğu çeşmesinin etrafında kurulan çadırlar bir bir sökülmüş, düze inmiştir.

Adını veren çoban kızları da süt kokulu kınalı parmaklarından, parfüm kokulu ojeli parmakların daha güzel olduğunu zannedeli beri onlar da anne – babaları ile birlikte düze inmişler, Kızlaroluğu’nu ve Eren Dede’yi öksüz bırakmışlardır. Bütün Bunların farkında olduğunu bildiğimiz Eren Dede’nin ve Kızlaroluğu’nun “Ne iyi ettiniz de bize ziyarete geldiniz!..” dediklerini duyar gibi oluyoruz. Önce Eren Dede’nin kabri başında üç Fatiha, üç İhlas suresi okuyoruz ve orada yatan bütün mevtaların ruhlarına hediye ediyoruz. Sonra da yatırın 100 metre kadar aşağısında olan Kızlaroluğu’nun başında, son iniş molasını kullanıyoruz.


Kızlaroluğu Pınarı, küçük bir kayanın altından çıkmaktadır. Çam dalından yapılmış uzun bir olukla, yine çam ağacından yapılmış su ahırın içerisine akmaktadır. Belli ki; oluk ve ahır yeni yapılmıştır. İnsanlar, Eren Dede’yi ve Kızlaroluğu’nu önemsemektedir. Bu sevindiricidir.

Pınarın soğuk suyundan kana kana içiyoruz. Bu çeşmenin yaban hayatı için ne kadar gerekli olduğundan bahsediyoruz. Mihmandarımız Yaşar Ali Erdem Bey “Kimi zaman ak saçlı, aksakallı Eren Dede’nin Kızlaroluğu’na gelerek abdest aldığını ve ibrik doldurduğunu görenlerin olduğu” rivayetlerini dinledikten sonra, Eren Dede Tepesi’nin son fotoğraflarını çekiyoruz ve iniş yolculuğuna başlıyoruz. İnişimiz tırmanışımızdan daha hızlı ve daha kolay oluyor. Yaylada köy muhtarımız Soner Bey’i bizi bekler halde buluyoruz. Böylece Eren Dede’ye ziyaretimizi tamamlamış oluyoruz.

Bu ziyaretimizde yakın ilgi ve desteğini gördüğümüz Muhtar Soner Dündar’a, Mihmandarımız Yaşar Ali Erdem’e ve yaylada yorgunluk çayını içtiğimiz işadamı Arslan Konyalıoğlu’na şükranlarımızı sunuyoruz.

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • 2022 YILI "17. ULUSLARARASI, 38. ULUSAL ABDAL MUSA ETKİNLİKLERİ", ANTALYA-ELMALI-TEKKE KÖYÜ - 27 Haziran 2022
  • SEMERKANDİ BABA – ACIPAYAM İLÇESİ – YEŞİLYUVA KASABASI -DENİZLİ - 28 Mayıs 2022
  • BEYAZIT HAN TÜRBESİ, ACIPAYAM İLÇESİ, YEŞİLYUVA KASABASI-DENİZLİ - 26 Mayıs 2022
  • SELÇUKLU ASİLZADESİ VE BEKTAŞİ DERVİŞİ ABDİ BEY SULTAN TÜRBESİ, SERİNHİSAR İLÇESİ, YATAĞAN KASABASI - 20 Mayıs 2022
  • DEDİĞİ SULTAN TÜRBESİ, PAMUKKALE İLÇESİ, KARATAŞ KÖYÜ, DENİZLİ - 18 Mayıs 2022
  • KAZAK ABDAL TÜRBESİ, KARATAŞ KÖYÜ, PAMUKKALE İLÇESİ, DENİZLİ - 16 Mayıs 2022
  • ŞÂHİDÎ EFENDİ TÜRBESİ VE CAMİSİ, CAMİKEBİR MAHALLESİ/MUĞLA MERKEZİ - 12 Mayıs 2022
  • HIDIRELLEZ BAYRAMI VE ÇAL İLÇESİ ÇALÇAKIRLAR KÖYÜ HIDIRELLEZ BAYRAMI KUTLAMALARI - 09 Mayıs 2022
  • BEÇİN KALESİ VE MENTEŞEOĞULLARI BEYİ AHMET GAZİ TÜRBESİ, MUĞLA-MİLAS İLÇESİ - 06 Mayıs 2022
  • HAMURSUZ DEDE YATIRI, HAMURSUZ DAĞI, MUĞLA MERKEZİ - 27 Nisan 2022
  • HACI HASAN FEYZİ EFENDİ TÜRBESİ VE FERRUHE HANIM'IN MEZARI - 25 Nisan 2022
  • AYDINOĞULLARI BEYLİĞİNE ADINI VEREN AYDIN BABA VEYA AYDIN BEY TÜRBESİ - 22 Nisan 2022
  • TÜRK TOPLUMUNDA VAKIF ANLAYIŞI VE DENİZLİ PAMUKKALE SAĞLIK EĞİTİM VAKFI (PASVAK) - 19 Nisan 2022
  • ŞEYH KEMAL TÜRBESİ, KARACASU İLÇESİ, ATAKÖY MAHALLESİ – AYDIN - 17 Nisan 2022
  • NİYAZİ BABA TÜRBESİ, BURDUR-YEŞİLOVA, NİYAZLAR KÖYÜ - 15 Nisan 2022
  • BÜYÜK TEKKE TÜRBESİ VEYA EMİR SULTAN TÜRBESİ - 13 Nisan 2022
  • KARAGÖZ ÇİNGENE (ROMAN) Mİ? - 11 Nisan 2022
  • DENİZLİ'NİN KUTLU DAĞLARI "GİT! GİT! GİT!" DİYOR - 09 Nisan 2022
  • UYGUR TÜRKLERİNDE GÖÇ DESTANI - 08 Nisan 2022
  • SERVER GAZİ SULTAN, MERKEZEFENDİ İLÇESİ, SERVERGAZİ MAHALLESİ - 06 Nisan 2022
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
Köşe Yazarları
2022 MUHARREM VE AŞURE 1444
Metin ALKAN
2022 MUHARREM VE AŞURE 1444
HALA AKILLANMADIK
Av. Hasan KURŞUNCU
HALA AKILLANMADIK
SEÇİMLER ÇANTADA KEKLİK DEĞİL
İbrahim İMAMOĞLU
SEÇİMLER ÇANTADA KEKLİK DEĞİL
ÖMER VURAL'IN ARDINDAN
Yaşar ÖZTÜRK
ÖMER VURAL'IN ARDINDAN
Sevim SAY
Sevim SAY
YOKSULA BAYRAM KORKULU RÜYA!
2022 YILI "17. ULUSLARARASI, 38. ULUSAL ABDAL MUSA ETKİNLİKLERİ", ANTALYA-ELMALI-TEKKE KÖYÜ
İbrahim AFATOĞLU
2022 YILI "17. ULUSLARARASI, 38. ULUSAL ABDAL MUSA ETKİNLİKLERİ", ANTALYA-ELMALI-TEKKE KÖYÜ
Sizlere tanıtmak istediğim kişi: Madam Jeanne Louise Calment
Gülsen Boyacı ERTÖR
Sizlere tanıtmak istediğim kişi: Madam Jeanne Louise Calment
GÖREN VAR
Fikret KARATEPE
GÖREN VAR
'Yapılandırma' yarışı
Nadir GÜLEÇ
'Yapılandırma' yarışı
SEVMEK
Ahmet Karışan
SEVMEK
Çok Okunan Haberler
Oğlunun darp edildiğini gören baba dehşet saçtı; 1 ölü 3 yaralı
Oğlunun darp edildiğini gören baba dehşet saçtı; 1 ölü 3 yaralı
DENİZLİ’YE HALK EKMEK AÇILIYOR
DENİZLİ’YE HALK EKMEK AÇILIYOR
İçkili mekanda kavga, yaralılar var
İçkili mekanda kavga, yaralılar var
Ana Sayfa
GÜNDEM
ASAYİŞ
Denizli Hava Durumu
EKONOMİ
SPOR
YAŞAM
ETKİNLİK
SİYASET
SAĞLIK
EĞİTİM
B.ŞEHİR BELEDİYE
M.EFENDİ BELEDİYE
P.KALE BELEDİYE
DTO
IGF
KÜLTÜR-SANAT
BÖLGE HABERLERİ
MAGAZİN
Foto Galeri
Video Galeri
Köşe Yazarları
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • ASAYİŞ
  • DTO
  • EĞİTİM
  • IGF
  • KÜLTÜR-SANAT
  • SİYASET
  • SPOR
  • YAŞAM
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim