Tavas; Tavas Beyliği, antik kentleri, türbeleri, dokuma ürünleri, leblebisi, madenleri, sedir ormanları, Zeybeği, Özay Gönlümü, kayak merkezi, siyasi etkinliği ve diğer tarihi ve kültürel değerleri ile kendine özgü gelenekleri olan, marka değeri yüksek bir ilçedir. Ama ilçe yöneticileri ve ilçe halkının bu zenginliklerin farkında olduğunu zannetmiyorum.
Bu tarihi ve kültürel zenginliklerinden birisi de taş yapılı, kubbe örtülü “sarnıç”lardır. Sarnıçlar, su kaynaklarının olmadığı yerlerde, insanların ve hayvanların su ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kar ve yağmur sularını biriktirmek amacıyla, özellikle dağlarda, ovalarda ve kervan yolları üzerinde inşa edilmiş tarihî, mimarî, coğrafî, kültürel ve faydasal değeri olan su yapılarıdır.
Aşağıda fotoğrafları bulunan “Tavas Abbag-1 Sarnıcı” Eski Denizli-Tavas Yolu üzerinde, Tavas’a iki kilometre kadar uzaklıkta, tahminen 300 yıllık bir sarnıçtır. Yıllarca Denizli’den Tavas, Kale ve Muğla istikametine giden yolcuların su ihtiyacını karşılamış mimari, tarihi, sanatsal, kültürel, coğrafi ve faydasal önemi olan bir yapıdır.
Onlar yıllarca kervanların kilometre taşı, Yörüklerin menzil işareti, yaban hayatının can suyu olmuşlardır. Onlar tarihe tanıklık etmişlerdir. Onlar coğrafi sahanın tarif merkezleri, mimari tarzı ve kültürel duruşu olmuşlardır. Görevlerini hakkıyla yerine getirmişlerdir ve sıra bizlerdedir.
Bu tarihi ve kültürel varlıklarımızı korumaktan sorumlu olan Denizli Büyükşehir Belediyesi, Denizli Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetleme Bürosu, Denizli Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu ve Tavas Belediyesi’nin muhterem sorumluları!.. Kültür varlıklarımız olan ormanları yakanlarla, yine kültür varlıklarımız olan sarnıçlarımızı ellerinde imkan olduğu halde, göz göre göre yıkılıp yok olmasına seyredenlerin ne farkı olabilir ki.
Bu konuda daha fazla bir şey söylememize gerek yoktur. Aşağıdaki fotoğraflar söylenmesi gereken her şeyi söylemektedir. Ama “Anlayana sivrisinek-saz, anlamayana davul-zurna az.” demişler.
Sağlık ve esenlikler diliyorum…