Genel olarak Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde, doğal olarak yayılış gösteren sedir ağaçları, çamgiller ailesinden, iğne yapraklı bir ağaç türüdür. Ortalama ömürleri 1000 yıl kadar olsa da, 2000 ve üstü yaşayan sedir ağaçları da mevcuttur. Türkiye’de Antalya-Kumluca ilçesinde bulunan bir sedir ağacının, yapılan araştırmalara göre 2332 yaşında olduğu tespit edilmiştir. Uzun yıllar yaprak dökmeme özelliğine sahip olan sedir ağacı, aynı zamanda sürekli yeşil kalma özelliğine sahiptir.
Çoğunlukla kurak ve kalkerli yamaçlarda, kayalar arasında yetişen bir tür olan sedir ağaçları, serin ve derin topraklarda hayatiyet sürdürmektedir. Genç yaşlarda sivri, yaşlandıkça yayvan ve basık bir görünüme sahip olan sedir ağacı, boyu 50 metreye, çapı da 3 metreye kadar çıkabilen bir ağaç türüdür.
Heybetli görünüşü, odununun çok dayanıklı olması, yaprak ve dallarının yakılmasıyla elde edilen katranının şifa verici olduğuna inanılması gibi nedenlerle pek çok ülkede halk arasında kutsal olarak kabul edilen bir ağaçtır.
Sağlık sektöründe ilaç ve bakım amaçlı kullanılmakta olan sedir ağacı, mobilya, gemi yapımı, kağıt, lif, selüloz odunu ve yonga levha imalinde de kullanılan değerli bir sanayi ürünüdür. Halk arasında katran ağacı, literatürde ise Toros Sediri veya Lübnan Sediri de denen bu ağaç, dünyada en çok Türkiye’de ve sadece Toros Dağlarında, 1000 metre ile 2000 metre arasında kalan yükseklikte yetişmektedir.
Türkiye’de yaşayan sedir türü, adını aldığı ve bayrağında da sedir ağacı olan Lübnan’da kesile kesile günümüzde türü yok olmuş, 1960 yıllarından sonra Türkiye’den aldıkları tohumlarla yeniden sedir ormanları oluşturmaya ancak akıl edebilmişlerdir.
Toros Dağlarının en batı ucu, Denizli vilayet hududunda olan Gölgeli Dağları olarak da bilinen Boz Dağlar silsilesidir. İşte Toros Sediri veya Lübnan Sediri olarak bilinen sedir ağaçlarının yaşadığı en son nokta bu Boz Dağlarda, Nikfer Kayak Merkezi’nin hemen yan taraflarındadır.
Kayak Merkezinin hemen arkasında, Nikfer kasabası hudutları içerisinde kalan Güldürge Suyu, Sarotluk, Davudini Deresi, Belpınar Suyu gibi isimlerle anılan sahada yaygın olarak görülen sedir ağacı, bazı bölgelerde sadece sedir, bazı bölgelerde sedir ve çam ağaçları, bazı bölgelerde de sedir, çam ve ardıç ağaçları bir arada olmak üzere karpostallık manzaralar oluşturmaktadır. Yeşilin üç türünü de aynı anda ve bir arada bakabilmek, gözler için de dinlendirici şifa olmaktadır.
Ayrıca Sarotluk ve Davudini arasında bir arada bulunan sedir, ardıç ve çam ağaçları fotoğraflarda da görüleceği üzere 1000 – 1500 yıllık, yaşlı ağaçlar olduğu anlaşılmaktadır.
Endemik özelliğe sahip olan bu değerli ağaçlar, son yıllarda krom madeni çıkarma, taş ocakları kurma, altın madeni arama gibi sebeplerden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Şu anda bu ormana yakın iki krom madeni ve bir taş ocağı işletmesi bulunmaktadır. Daha kaç şirketin bu sahada maden arama ruhsatı aldığı ise bilinmemektedir.
Şimdi veya bundan sonra bu değerli ağaç türünün Lübnan’da olduğu gibi türünün tükenmemesi için başta Barza ve Nikfer halkı, sonra Orman Bölge Müdürlüğü ve resmi kurum ve kuruluşlar, sonra da sivil toplum örgütleri olmak üzere toplumun bütün kesimleri sahip çıkmalıdır. Gerekiyorsa Sedir ormanının olduğu mıntıkalar “milli park” olarak ilan edilmeli ve bu orman koruma altına alınmalıdır. Bol sedir, çam ve ardıç ormanlı ülke topraklarında sağlık ve esenlikler diliyorum.