Dana önceki yazılarımda Denizli Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, yerel belediyelerin “tabela çalışması” haricinde hiçbir hizmet yapmadıklarını yazmıştım. Belediye Başkanları, Denizli halkı adına yapacak oldukları zorunlu hizmetleri bile, “tabela” ile duyuruyorlardı. Çarşaf çarşaf kendi resimlerinin olduğu panoları, belediye binalarının duvarlarına, şehrin en görkemli alanlarına asıyorlar; -bir ilçe belediye başkanımızın deyimi ile- hizmetlerden önce tabelalar gidiyor, ama hizmetler kırık dökük bir şekilde geliyordu.
Denizli Büyükşehir olmadan öncede yazdım. “Bir ucu Muğla, diğer ucu Uşak’ta olan bir belediye sınırı olmaz. Denizli Belediyesi, şimdiki mücavir alanları içersine bile hizmet götürmekten yoksun, oralara hiç götüremez” demiştim. Haklı çıktım.
Denizli Büyükşehir Belediyesi, en ücra köylerimize hizmet götürmek adına “kandırarak” oylarını aldıkları insanların gözlerini yollarda bıraktı. Seçimlerden sonra ne gelen var, ne de giden. Üstelik, büyükşehir belediyesine geçen meralar, köy odaları satılmaya başlandı. Yakında köylerimizde hayvanlar otlakların olmayışından, misafirleri ağırlayacak odalarımız kalmayacak. Türk insanının genel karakteristik kültürüne de darbe vuran AKP’li başkanlar, -birilerine maddi imkan sağlayan- kültürel kitaplara niçin bu kadar değer verdiklerini göstermiş oldular. Çünkü, böyle giderse kültürümüz, an’anelerimiz yaşantımızdan kalkacak ve kitaplarda kalacak.
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale ve Merkezefendi Belediye başkanları halka verdikleri sözleri unutarak, çocuklarla zaman harcayadursunlar; yakında dananın kuyruğu kopacak.
Zira, Merkezefendi belediyesi sınırları içinde kalan Üçüncü Sanayi sitesinin yolları asfaltsızlıktan, ağır kış şartlarının getirdiği bozulmalardan nasibini alarak kullanılamaz hale gelmiş durumda. Öbek öbek çukurlar, boydan boya yolu kaplayan asfalt kırılmaları hem araçlara, hem de işyerlerine zarar veriyor. Esnaflar burunlarından soluyorlar.
Bay Başkan Subaşıoğlu ise, dudaklarında sahte bir gülümseme ile partililerin çok oldu semtlerde çocuklarla vakit geçiriyor. Namazlar kılıyor.
Yine, Pamukkale Belediye sınırları içersinde kalan, Bütünşehir döneminde, Cumhurbaşkanı Addullah Gül gelecek ve gezecek diye “apar topar” yaptırılan ve örnek cadde ilan edilen Kayalık Caddesi de dökülüyor. Geçtiğimiz yıl –mahalli seçimler öncesi-, sık sık bozulması ve taşlarının kırılması yüzünden Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan tarafından asfalta döndürme sözü verilen bu cadde, ağır kış aylarındaki yükünü, yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde çekemez oldu.
Acele ile yapılan bu yolda, yer yer çökmeler meydana geldiği için araç trafiğini engelleyecek çukurlar meydana geldi. Taşlar zaten yerinden oynamış. Lakır lakur ediyor.
Aynı yol üzerinde, az ötede Belediye Başkanı Gürlesin tarafından asılan afişte,”…… peyzajı Pamukkale Belediyesi tarafından yapılacaktır” yazıyor. Yollar bozulmuş, araçlar perişan bir şekilde trafikte ilerlerken Bay Başkan peyzajdan, bilmem neresinin makyajından bahseden afiş asmış.
Anlayacağınız AKP’li başkanlar, Denizli’yi bir unuttular, pir unuttular. Onlar halkın paraları ile hizmet yapmak yerine, kendilerinin reklamlarını yaparak; Saddam Hüseyin dönemindeki Irak’ı andıran görüntüler içinde yaşıyorlar.