Milliyetçi Hareket Partisi uzun süredir il yönetiminde yapılacak olan değişikliğe endekslenmiş durumda idi. Cafer Birtürk’ün iddia edilen ve kamuoyunda sıkça dile getirilen olaylar yüzünden istifa ederek il başkanlığından ayrılmasının ardından tecrübesiz isimlerin yönetimde kalması ile savrulmuştu.
Taban, partisi seçimlere hazırlanırken dirayetli ve yeni bir ismin il başkanı olmasını, bu kişinin de katıksız ülkücü olarak kadrolarını kurması gerektiğini düşünüyordu. Bu beklenti üzerine MHP ve Ülkücü camianın yetiştirdiği genç kadrolar görev bekliyordu. Hatta bu konuda kendisinden emin üç beş başkan adayı da vardı. Ki, onlar gerçekten kan değişimi ile can çekişen ve oy potansiyeli bakımından tarihinin çok gerilerine düşen partilerini ayağa kaldırmayı gerçekleştirebilirlerdi.
Bu beklentiler içerisinde iken, Belediye Meclis üyeliği yapan Av. Yusuf Garip il başkanlığına getirildi. Hemen belirtelim; “milletvekilliği, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği için müracaat edenlerin istifa ettirildiği, bir kişinin üzerinde iki ünvanın olmayacağını” deklare eden bir siyasi parti, yine kendi ilkelerini hiçe sayarak, Belediye Meclis üyesi bir kişiyi il başkanı atadı. Gerçi, “Garip’in nasıl ve niçin atandığı” bizce malum.
Sonra skandallar ortaya çıkmaya başladı. Skandal diyorum. Çünkü MHP gibi bir ideoloji partisinin bu tür küçük hatalara düşmesini kabul edemiyorum. Koskoca bir camiada (özellikle Ülkü Ocakları gibi bir gençlik kuruluşunun bulunmasıönemli) il yönetimine girebilecek, başarılı çalışmalar yapabilecek kimse yok mudur da, eski yönetim birkaç takviye ile aynı kalmıştır? Hadi onu da geçtik. MHP’li hiç kimse kalmadı mı da, bir başka siyasi partinin il yönetiminde bulunan kişi (görüşülmüş bile olsa) il yönetimine alınmıştır? Bir kez MHP yönetimlerinde görev alan, sonra uyuşmazlık yüzünden MHP’den ayrılan bir kişi, gittiği partide rahatsız bile olsa; iki telefon görüşmesi ile il yönetimine alınabilir mi? Mademki alınacaktı, “İstifa et, Evrak ile gel” denemez miydi?
Cafer Birtürk döneminde Ekim 2021’de Serinhisar ilçesinin ilçe başkanlığının açılışı yapılacaktı. Ama İl yönetimi tarafından bu açılış yaptırılmadı. İddialara göre; “Genel Merkez’den birilerinin geldiği dönemde yapalım” denilerek yapılmadı. İlçe yönetiminin, “davetiyeler dağıtıldı. Rezil olmamak için hiç olmazsa Lokma hayrımızı yapalım” demesine rağmen, niçin bu açılış gerçekleştirilmedi? Diğer siyasi partiler yaptıkları bir işi hemen kendileri, hem de genel merkezden gelen yöneticiler işleğinde değişik tarihlerde iki kez açarken, MHP niçin böyle bir açılışı gerçekleştiremedi?
Ya da, 14 Mart 2022 tarihinde Serinhisar ilçesinde Çanakkale Zaferi sebebiyle Cumhur ittifakı adına Pilav hayrı ve Halkla buluşma toplantısı yapıldı. İl Başkanı Yusuf Garip ve ekibi bu etkinliğe katıldı. Niçin o zaman açılış yapılmadı.
Yine, iddialara göre; Serinhisar ilçesindeki bu 14 Mart Çanakkale Zaferi kutlamaları sırasında eski il başkanının çekilen resim karelerine alınmadığı, özellikle MHP’li bayan üyeler tarafından protesto edildiği doğru mudur? Partiden ihraç edilen isimlerin de il teşkilatı ile birlikte bulunduğu doğru mudur? Bugün Denizli Serinhisar siyasi kulislerinde bu skandallar konuşulmaktadır. Konuşmaktan öte İl Başkanı Yusuf Garip’in yumuşak davrandığı da seslendirilenler arasında bulunmaktadır.
Taban tarafından eleştirilen bir başka nokta ise; MHP’nin halktan uzaklaşmış olduğu düşünülmesidir. Zira değişik tarihlerde ilimize gelen genel başkan yardımcılarının yaptıkları konuşmalarda vatandaşın güç durumda olması, zamlar, hayat pahalılığı gibi konulara hiç değinmemeleri, hamasi nutuklar atarak gitmeleri, özellikle ilçelerde yapılan toplantılara partililerin ve halkın ilgi göstermemesine dikkat çekiliyor. Oysa, şimdi Türk Tarımına, Türk çiftçisine, esnaf ve sanatkarlara destek verme zamanıdır. Ekonomik zorluklarla boğuşan bütün kesimlere destek verme ve sorunları dile getirme zamanıdır.
İşte benim gibi ülkücü kesimlerin beklentileri, ne yazık ki bir başka bahara kaldı. Yine her şey kursağımızda düğüm oldu..
Saygılarımla. Esen kalın…