Hatırlar mısınız bilmem? İki yıl önce yerel seçimlerin hemen öncesinde, yeni kurulmasına rağmen yüzde 16 gibi bir oy potansiyelini yakalayan İyi Parti ile CHP arasındaki “Millet İttifakı”nın bünyesinde belediye başkanlıklarının dağılımında, hiçbir partinin kendisini değil; Denizli halkını düşünerek karar vermesi gerektiğini dile getirmiş, Birlik ve beraberliğin tecrübeli siyasetçilerin aday yapılmasıyla pekişeceğini belirtmiştim.
O tarihlerde Denizli’de yapılan anketlerin ve halkın isteklerinin göz ardı edilerek, İyi Parti’nin büyükşehir, CHP’nin Pamukkale ilçesi belediye başkanlıklarında ısrarcı olmaları, seçimlere az bir zaman kalmasına rağmen hala adayın netleşmemesi yüzünden bugünkü tablonun ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Şimdi de Millet İttifakının bu ortakları, genel seçimlere iki yıl kala veya olası bir erken seçimin yapılmasının beklendiği bir ortamda; anketlere ve sokaklara göre iktidar partisinin büyük oy kaybına uğradığı belirtilen şu günlerde yine birbirlerine düşmeye başladılar.
CHP’li Bülent Kuşoğlu’nun “ittifakı düşünmeden, oldu bittiye getirmeye çalıştığı” Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “Adayımız Kılıçdaroğlu’dur” açıklaması, yandaş basın tarafından masaya yatırılmış ve yine insanların kafaları karıştırılmıştır. Her seçim öncesi bu tür çıkışların olması elbette şaşırtıcı değil.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu'nun "Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu'dur" sözlerine İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, "Bizim gönlümüzden de Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı olması geçiyor" cevabı geldi. Zaten anketlerde de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara BB. Başkanı Mansur Yavaş’ın ardından halkın teveccühü Meral Akşener’den yanadır. Bu bilinmesine rağmen, destek veren halkın kafasını karıştırmak, yandaş medyaya malzeme vermek, düşünmeden konuşmak kime hizmet ediyor çok merak ediyorum. CHP, denilen gibi “İktidar olmak istemiyor mu?”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık karmaşasına yönelik olarak "Sayın Kuşoğlu zamansız bir açıklama yapmış, üzülerek haberim oldu. Biz seçime Millet İttifakı olarak gireceğiz. Onlara danışmadan, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu" açıklamasını yapması bile halkın kafasındaki adaylık karmaşasını gideremedi.
Siyaset, insanları yönetme sanatı olduğu kadar, rakibini kandırma ve hileler ile yenme sanatıdır. Tabi bu abartılmadan olmalı, siyasi ahlak ile yapılmalıdır. Ancak. CHP genel başkan yardımcıları bile ittifak düşünmeyerek, kendi partilerini düşündüklerinde elbette diğer ortaklar “acaba” diye tereddüt yaşayacaklardır. Muharrem İnce gibi yetişmiş bir siyasetçisini kaybeden CHP yönetimi, hala akıllanmamış gözüküyor. Ve düşünülmeden konuşulan bir sözün nelere mal olacağı bilinmiyor.
Yıllardır “hizipçilik, adam kayırmacılık” gibi hasletleri bir türlü bünyesinden atamayan CHP, milliyetçi, muhafazakar insanlara sıcak bakarken; kendilerine bu kesimin oylarını getiren ortağı İyi Parti’yi kenara atması Türk Halkı tarafından affedilemez. Yani bir elmanın yarısı gibi, birbirlerini bütünleyen CHP ile İyi Parti; DP ve SP ile de, ortalığın çimentosuna harç katarak inançla yürümektedir. Başarı ancak böyle gelir.
Saygılarımla..
Esen kalın.