Ramazan ayında insanları Sahur’a kaldırmak için çalınan davulların, son iki yıldır “bet” bir şekilde ve hiçbir müzik ahengi olmadan gelişigüzel çalınmaları yüzünden Davulcular ile insanlar arasında sahur saatlerinde tartışmalar yaşandı. Gelenek ve göreneklerimizin, kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan Sahur Davulcuları, ne yazık ki eski ramazanlardaki mani söyleme ve bir müzik enstrümanı çalar gibi ruhu okşayan davul seslerini özler olduk.
Belediyelerin –sözde- eğitim verdikleri bu davulcular, Sahur vakti çoluk çocuğa davul çaldırdıklarından “teneke çalar gibi” sesler çıkarıyorlar. Üstelik bana göre davul çalışmasını bilmeyen bu insanlar yüzünden sahurlarımızın da itibarı kalmadı. Umarım ilimizi yönetenler önümüzdeki yıl Ramazan ayında bu tür “bet” sesli ve hiçbir müzik ahengi olmayan davulların çalışmasına izin vermez veya doğru davulcuları seçerler.
Yılın 365 günü bizi rahat bırakmayan, her gece uyutmayan başka olaylar da var; Sokak Köpekleri. Bizim mahallede birkaç tane sokak köpeği var. Mahalledeki bir bayan tarafından günlük olarak besleniyorlar. Kasaplardan topladığı kemikleri, bazı sokak hayvanlarına duyarlı insanların verdikleri köpek mamaları ve yemek artıklarını bulamaç yaparak köpekleri beslemektedir.
Sokak köpekleri kendilerini besleyen kadına öylesine alışmışlar ki, O’nun geliş saatini özlemle, hasretle beklemekte ve gelişi ile birlikte adeta bayram etmektedirler. Yiyeceklerini yerken bile birbirleri ile hırlaşmaya başlıyorlar. Kediler bile yiyecek yerlerken köpeklerin tepelerine çıkıyor. Adeta şımarıyorlar. Kısacası, bizim mahalleli köpeklerine sahip çıkıyor. Onları besliyor, kış aylarında üşümemeleri için apartmanların giriş kapısı yanında hazırlanan yer bile veriyorlar. Onlar da minnetlerini, adeta apartmanları koruyarak gösteriyorlar.
Ancak; Denizli büyükşehir belediyesi tarafından kısırlaştırılan ve sokağa salıverilen bu hayvanlar, her zaman böyle uysal, böylesine tatlı olmuyorlar. Hayvanların fıtratında olan “bölge” meselesi bizim mahallemizde de var. Mahallemizin köpekleri bir başka mahalleden gelmiş olan köpeklere ve yoldan geçen yabancı insanlarakarşı pek de sevimli olmuyorlar. Sürü yeni gelen köpeklere dalaşarak, hem onları mahalleden kovuyorlar, hem de kavgaları ile mahallenin çocuklarını, bayanlarını korkutuyorlar.
Anlayacağınız, mahalleli olarak katlandığımız bu sevimli dostlarımız yüzünden geceleyin evlerde uyumak mümkün değil. Gece karanlığında gelen geçen araçlara saldıran, havlayan köpekler sabahlara kadar uluyarak, havlayarak insanları çileden çıkarıyorlar. Hele küçük çocuğu olan ailelerin bu durumdan oldukça şikayetçi olduklarını biliyorum. Bir gecenin yarısı havlamaya başlayan köpekler yüzünden minik bebek irkilerek uyanıyor ve annesi uyutana kadar zaten sabah oluyor ve insanlar uykusuz uykusuz işlerine gitmek zorunda kalıyorlar. Mahallemizdeki bir aile, bu yüzden köpekleri şikayet etmiş, Büyükşehir Belediyesi’nin bakım evine götürülmelerini sağlamıştı. Lakin Hayvan dostları bu şikayetleri dikkate almayarak köpeklerin tekrar mahallemize gelmesini sağladılar. O arada bir hafta kadar geceleri rahat uyuduk, huzurlu geceler geçirdik ama, sonra yine uykusuz gecelerimiz başladı.
Keza birileri, bu hayvanlar kısırlaştırılmış ve zararsız demelerine rağmen; Ulu Cami yanındaki parkta kalan köpekler ile Atatürk parkı yanındaki köpekler de, geceleri gelip geçen insanlara saldırmaktadır. (Bu yüzden o insanın mağdur olduğunu biliyorum). Halk bu köpekler yüzünden çaresiz durumdalar.
Değerli Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları; sizin göreviniz Denizli halkına huzur ve rahat içinde yaşamayı temin etmek ise; bu soruna da bir çözüm bulunuz.Kısırlaştırarak sokaklara saldığınız bu kedi ve köpekleri sokaklardan çekiniz. Eğer buna bir çözüm bulunmazsa, yakın bir gelecekte bu hayvanlar mahalle sakinlerinin gazabına uğrayabilirler. Çünkü gerçekten bazıları o kadar rahat ki, gelip geçenler kim olursa olsun saldırıyorlar ve geceleri sabahlara kadar havlayarak insanları rahatsız ediyorlar.
Burada bir sözüm de hayvanseverlere olacak.
Sizler, elbette hayvanları seven ve onlar için bir şeyler yapmaya çalışan insanlarsınız. Ama son zamanlarda sokak köpekleri için sizin de hiçbir şey yapmadığınızı görüyorum. Bahsettiğim konuda belediye duyarsız kalır, insanlar geceleri rahat uyumak için köpeklere savaş açarlarsa, sakın “bizi uyarmadınız” demeyin!!
Artık sizde, sadece olumsuz durumlarda ortaya çıkacağınıza, biraz da çözüm ortağı olunuz. Sokaklarda gezen, insanları rahatsız eden, araçları ile yoldan geçerken köpeklerin saldırısına uğrayan insanları hiç olmazsa köpekler kadar düşününüz.
Yazık, evde köpeklerin havlamaları ile kabus görürcesine irkilerek uyanan çocuklara…
Yazık, onları uyutmak için çaba harcayan fedakar annelere…
Yazık, hoşgörülü davranan insanlara….