Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Ramazan-ı Şerif Kameri aylardandır. Kameri aylar hilalin görülmesi ile başlar ve biter. Şaban ayının yirmi dokuzuncu günü güneşin batışında, Müslümanların hilali araştırmaları vaciptir. Hilal görülürse ertesi günü Ramazan orucuna başlanır. Hava bulutlu veya dumanlı ise ve de hilal görülmezse Şaban ayı otuz gün olarak tamamlanır. Sonra hilal görülse de, görülmese de Ramazan ayı girmiş demektir ve oruca başlanır. Gökte bulut, toz veya bunlara benzer, ayın görülmesine engel olan bir şey varsa güvenilir bir kişinin hilali gördüğünü haber vermesi ile ertesi gün oruca başlanır. Bu kimsenin hür, köle veya kadın olması farketmez. Gökte herhangi bir engel yoksa o zaman bir kişinin değil de büyük bir kalabalığın hilali gördüğünü açıklaması gereklidir. Ramazan ayı rahmettir, merhamettir, bağışlanmadır. Sadakalarla, nafile namazlarla, Kur’an tilavetleriyle, eş-dost ziyaretleriyle, dua ve zikirlerle değerlendirildiğinde ramazan ayı rahmet ayı olacaktır kişi için. Bu ibadetlerin yanında ramazan ayı için en önemli ibadet elbette ki oruç tutmaktır. Orucu bilerek veya bilmeyerek bozmanın bir takım dünyevi izale yolları vardır. Kaza veya kefaret tutmak suretiyle yapılan hataların bir şekilde telafi edileceği umulur. Ama oruç tutmamanın, Yüce Allahtan af dilemekten başka telefi edeci yolu yoktur. Oruç ibadeti bize ruhi ve bedeni bir çok şey kazandırır, ancak en önemlisi bu ibadet Yüce Allahın ramazan ayında yapılmasını emrettiği bir ibadettir. Bu anlamda oruç, ilahi emri işitip itaat etmenin tam karşılığıdır.Ramazan ayının bizim için rahmete dönüşmesi, bu zaman dilimini Hz. Peygamberin değerlendirdiği gibi değerlendirmek ve Yüce yaratıcının emirlerine riayet etmekle olacaktır. Bir ramazana daha erişemeyeceğimizi de hesaba katarak bu kutsal zaman dilimi olan ramazan ayını kendimiz için rahmet ayı haline getirelim.
Bir bölgede ayın görüldüğü sabit olunca bütün herkesin ona uyması gerekir. Güneşin doğuş yerlerinin değişmesine itibar edilmez. Ramazan ayının bitiminde gökte ayı görmek için herhangi bir engel varsa iki kişinin hilali görmesi gereklidir.
İbni Ömer (r.a)’den Rasulullah (s.a.s)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
“Ramazan hilalini görünceye kadar oruca başlamayın. Şevval hilalini görünceye kadar da orucu bırakmayın. Hava bulutlu olup ta ayı görmek mümkün olmazsa, Ramazanı otuz gün olarak tamamlayın.”(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
Tirmizi’de hadisin lafzı şöyledir:
“Ramazandan önce oruç tutmayın. Ramazan hilalini görünce oruca başlayın. Şevvalin hilalini gördünüzmü oruç tutmaktan vazgeçin. Eğer hilalin görülmesine bulut mani olursa, Ramazanı otuz gün olarak tamamlayın.”
Rasulullah’ın ashabından biri rivayet etmiş ve demiştir ki:
“İnsanlar Ramazanın son günü hangisidir diye ihtilafa düştüler. Bunun üzerine iki arabi geldi ve Rasulullah (s.a.s)’in huzurunda Allah adına dün yatsı vakti hilali gördüklerine şehadet ettiler. Rasulullah (s.a.s)’de müslümanlara oruç bozmalarını ve yarın, sabah namazını kılmak üzere mescidde hazır bulunmalarını emrett(Ebu Davud, Ahmed sahih senedle rivayet ettiler.)
İbni Abbas (r.a)’den şöyle rivayet edilmiştir: “Bir Bedevi, Rasulullah (s.a.s)’e gelip şöyle dedi: “Ben hilali gördüm.” Rasulullah (s.a.s)’de: “Allah ’dan başka ibadete layık ilah olmadığına şehadet eder misin?” Bedevi:
“Evet” diye cevap verdi. Rasulullah (s.a.s)
“Muhammed’in Allah ’ın Rasulü olduğuna şehadet eder misin?” dedi. Bedevi:
“Evet” dedi. Rasulullah (s.a.s)’de:
“Bilal! Ramazandır. İnsanlara haber ver, oruç tutsunlar” buyurdu.”
(Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace, Hakim)
İbni Hibban, İbni Huzeyme ve Hakim bu hadis için Sahih dediler.
Şek günü (yani; Şabanın otuzuncu günü) nafile oruçtan başkası tutulamaz.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Kim ki şek günü oruç tutarsa Ebe’l Kasım’a (yani; Rasulullah’a) karşı gelmiş demektir.”(Buhari)
Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.