Bizim ülkemizde insan sağlığı neden bu kadar değersizdir? Neden bizim insanımız göz göre göre ölüme terkedilir, çevre kirletilir, gıda bozulur, aldığımız nefes para kazanma hırsına kapılmış adamların keyfiyeti yüzünden zehir deposu haline getirilir?
Bürokrasiye sorarsanız önünüze bir yığın mevzuat koyarlar. “Efendim yönetmeliğin ….. maddesi, …..paragrafına göre” diye başlayan uzun cümlelerle meselenin ne olduğunu, nasıl geliştiğini açıklamaya ve gündelik zevahiri kurtarmaya çalışırlar! Beri taraftan ise insanlar sağlığını yitirmeye, hastalıklar ve ölüm kol gezmeye devam etmektedir! Ne hazindir ki, kitlelerin haykırışına kulak tıkayan bürokrasi, halk sağlığını hiçe sayan şirketlerin ÇED raporlarını “kapasitelerini artırarak” yayımlamaktadır!
Tavas yol ayrımından Serinhisar’a doğru döndüğünüzde meşhur Kazıkbeli ile karşılaşırsınız. Halk arasına Kulupa mevkii olarak bilinen bu yerde uzun zamandır taş kırma ocakları faaliyet gösteriyor. Şirketler sulu taş kırımını göstermelik yaptıkları için yıllardan beri Serinhisar Ovası ve ilçe merkezinde bir çevre faciası yaşanmaktadır.
Güneybatı Anadolu’nun orta yerinde, Denizli’nin güneyinde, Serinhisar’da yaşayan insanların sağlığı tehdit altındadır. Taş kırma ocaklarından çıkan toz bulutu, kuzey rüzgârının etkisiyle Serinhisar’a savrulmaktadır. Halk sağlığını hiçe sayan bu fütursuz ticari faaliyet, 1990’lı yılların ortasından itibaren maalesef artarak devam etmektedir.
Kimse bana maval okumasın! Aşağı yukarı yirmi yıldan beri bir ilçe zehir soluyor, insanlar sağlığını yitiriyor, kanunu ve nizamı hiçe sayan birileri, herkesin şahitlik ettiği bir vurdumduymazlıkla halk sağlığı ile oynuyor, bürokrasi bunu görmezlikten ve duymazlıktan geliyor öyle mi?
Devlet, halkının can güvenliğini ve sağlığını korumakla mükelleftir. Halk sağlığı ciddi bir iştir ve anayasa ile teminat altına alınmıştır. Kaç zamandan beri Serinhisar’daki sivil toplum kuruluşları, belediye, muhtarlar, siyasî partiler, çevre gönülleri ve binlerce vatandaş defalarca Bakanlıklara, Valiliğe, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne bu taş kırma ocaklarının kapatılması konusunda başvurmuş olmalarına rağmen, maalesef bugüne kadar elle tutulur bir netice alınamamıştır.
Bu taş kırma ocaklarının “sulu kırım yapmalarına izin verilmiştir.” deniliyor. Allah aşkına o bölgede yeterli su mu var ki, bu ocaklar sulu kırım yapacak? Kış mevsiminden hemen sonra, yani taş kırma faaliyetlerinin başladığı bahar aylarından itibaren bir yetkili mesai saatleri dışında ve cumartesi-Pazar günlerinde acaba havaya toz bulutu savurarak çevreyi ve Serinhisar’da yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bu kural tanımazlığı denetledi mi?
Çisil çisil toz yağıyor insanların başına! Acaba gökten yağan bu toz bulutunu birileri semadan inen “nur bulutu” mu zannediyorlar! Hani eskiler “başımıza taş yağacak” derlerdi ya; şimdilik başımıza taş değil de taşın tozu yağmaya başladı vesselam!
Kimse bana maval okumasın, demokrasi ve hukuk nutukları çekmesin! Bir ilçe zehir soluyor ve binlerce insan hastalıklara ve ölüme terkediliyor.
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh
Hayrettin Bey, Acıpayam Devlet Hastanesine gidip çocuk doktorları ile görüşürseniz durumun vahametini size anlatırlar. Çocuğumuzla poliklinik kapısından girerken daha biz ağzımızı açmadan "Serinhisar'dan mı geliyorsunuz?" diye soruyorlar. O kadar çok benzer vaka ile karşılaşmışlar ki daha görür görmez fark ediyorlar. "Çocuğunuzu seviyorsanız en kısa sürede taşının Serinhisar'dan yoksa çocuğunuzun astım şikayeti hiç bitmez. Serinhisar'ın havası çok kötü." diyorlar. Gerçekten de çocuklarımızda solunum sistemi hastalıkları belirgin bir şekilde arttı. En az bunun kadar vahim o*** bir diğer durum da yağmur yağdığında asfalt üzerindeki tozun çamurlaşıp yolu kayganlaştırması. Bu nedenle birçok trafik kazası yaşandı. Hayatını kaybedenler oldu.rn Asfalt insanlara hizmet için insanların iyiliği için yapılır. Bunu yaparken insan sağlığını bozuyorsanız ve hatta insanların ölmesine neden oluyorsanız asfalt yapmanızın bir önemi yoktur. Lütfen vicdanınızın sesine kulak verin.
Bir de yolda meydana gelen kazalar bu toz yüzünden her kaza da bunların zararı var.cunku yol kayganlasiyor
Sayın Ecedoğan, siz toz bulutuna bu***mış Serinhisar'ın perişanlığını gördünüz mü? Astım ve akciğer rahatsızlığıyla hastane köşelerinde sürünen insanların çektiği çileyi biliyor musunuz?Şirketler bu ocakları işetmesin demiyoruz! Para kazanırken halkın sağlığı ile oynamasınlar diyoruz. "Masa başından" ifadesini reddediyorum. Doğma büyüme Serinhisarlıyım, yazları Serinhisar'daki evimde oturuyorum. Siz harmanla taş ocağını kıyaslayarak kendinizi haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz! Bu ne acıklı mantık? Biz, şirketlerin yükümlüğününü yerine getirmesini istiyoruz. Siz herşeye rağmen para kazanmanın derdine düşmüşsünüz. Şirketler zengin olacak diye halk sağlığında mı olacak!?
Kardeş galiba masabaşında haber yapıyorsun şu anda hangi firma gece vardiyasında kırım yapıyor.su yok diyorsun sen ocakların içine hiç girdinmi su varmı diye toz diyorsun sen tarımda harman kovarken toz çıkarmıyor musun .asfalt istiyorsun ama zifte karşısın
Helal olsun kardeşim kanayan yaramiza bir merhem sürerler belki