Sokakları dolduran asık suratlı insanların tahammül sınırını aşan asabiyetleri dikkatinizi çekiyor mu? Hiç bir değer tanımayan, nezaket yoksunu, patlamaya hazır ateş-barut insanlar doldurmaya başladı sokakları... Kaba-saba, paldır küldür adamlar...
Harama, yalana, aldatmaya, hakaret ve küfre, öfkeye ve hicve, menfaat ve çatışmaya, egoya ve kibre, fitneye ve kıskançlığa endekslenmiş bir kargaşa ortamında, birbirinin gırtlağına sarılmış öfkeli insanların göz yuvarlarından fışkıran nefret alevini kim söndürecek?
Karanlıkta düğümlere üfleyen kadınların şerrinden, ihanet ve rutubet kokulu vesveseden, fitneden, fesattan bu zavallı insanları kim koruyacak?
İblis, çığlık çığlığa Babil'e şarkılar söylerken zavallı dünya habersiz, zavallı dünya sağırdır.
Kur'an, "Asra yemin olsun ki insan zarardadır." diyor.
İlahî mesaj, "haddinizi aşmayın, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın, birbirinizle çekişip durmayın!" diye insanı uyardığı halde; öfkesini kontrol edemeyen kalabalıklarla karşılaşıyorsunuz. Anlamadan, dinlemeden, bilmeden her konuda konuşan ve ahkâm kesen o kadar çok insan var ki... Baksanıza, ortalık kasaba filozoflarından ve çağdaş ulemadan geçilmiyor.
☆☆☆
Gün gelir ticaretiniz biter, paranız eksilir, servetiniz yok olur.
Gün gelir, öfkeniz söner, hırsınız törpülenir, idari, akademik, siyasî kariyeriniz bir değer ifade etmez. Güçten, takatten düşersiniz, vade tamamlanınca ömrünüz biter, çeker gidersiniz. Önemli olan bu kubbede hoş bir sada bırakmaktır. Yalandan, haramdan uzak duran, kimsenin hakkını yemeyen, insanları aldatmayan ve iyiliği emredip kötülükten sakındıran insana ne büyük muştular var.
Siz bakmayın etrafınızın yangın yerine çevrildiğine... Moralinizi bozmayın ve enseyi karartmayın. Çünkü her zorluğun sonunda bir kolaylık vardır.
Kimbilir, belki bir gün, uzak diyarlardan yine ebabiller uçar gelir, Ebrehe'nin fillerine pişirilmiş kilden taşlar yağdırır! Her şey "fe yekun" emrine bakar; O, "ol" derse her şey olur. Yer ve gök, göz yaşlarıyla "insan zarardadır!" diye inleyip duruyor, duymuyor musunuz? Akletmiyor musunuz?
"Yediye ve katlarına yemin olsun ki" hiç kimseye zerre miktarınca haksızlığın yapılmayacağı bir güne çağrılacaksınız. "Veyl, ol kitaba uymayan insana..."
Kur'an, "Bırak onları dedikoduları içinde oyalanıp dursunlar." diyor. Nedir bu kavga, bu kargaşa, bu siyasî hengame? Ne zaman bitecek bu adamlık taslamalar, bu önemli görünme tiryakiliği, kendini ağırdan satmalar? Üç günlük dünya için bu yangın yerine değer mi?
Haydi etrafınıza gülümseyin, dostlarınıza selam verin, hal hatır sorun, bugün bir hastanın ziyaretine gidin, bir öksüzün başını okşayın, bir yetimi sevindirin, bir haksızlığı önleyin, bir garibanı doyurun, çoktan beri söylemediğiniz o mahur besteyi söyleyin, ruhunuzu dinlendirin, hepsinden önemlisi bir gönüle girin ve bütün bunları sadece Allah için yapın.
Sevgili dostlar, gönlünüz hoş, muhabbetiniz bol olsun. Kalın sağlıcakla.
Öğr. Gör. Yaşar ÖZTÜRK